ABD eski Başkanı George Bush’ın da danışmanlığını yapmış ve CIA’nin basın kalemlerinden Michael Rubin, MİT’in ABD’de operasyonel istihbarat çalışmalarına hız verdiğini açıkladı. Erdoğan’ın bağlantılarına nakit akışını hızlandırdığını yazan Rubin, MİT’in ABD’deki AKP’li olmayan muhalif Türk vatandaşlarını fişlediğini aktardı. Ayrıca, ülkede çalışan Anadolu Ajansı ve Sabah gazetesi elemanlarının istihbari çalışmalar yürüttüğünü ima etti.
Rubin, Erdoğan’ın son ABD ziyaretinde çok miktarda nakit para götürdüğünü, AA ve Sabah çalışanlarının da ülkede istihbaratçılık yaptığını yazdı.
İşte, The American Enterprise Institute web sitesinde yayınlanan o yazı:
TÜRKİYE, ABD’YE KARŞI İSTİHBARAT OPERASYONLARINA SOYUNDU
Erdoğan’ın “Allah’ın bir lütfu” diye tariff ettiği ölü doğan darbe girişiminin neticesinde Türk lider kamu hizmetleri ve sivil toplumdaki muhalifleri ayıklamak ve otoritesini pekiştirmek için ant içti.
Bunun için, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT), her birini Erdoğan’ın atadığı 6 tane yeni müsteşarlık kurdu. Yeniden yapılandırmada sorun yok. Kuşkusuz Erdoğan, MİT’in 15 Temmuz’daki başarısızlığından endişe etme hakkına sahip.
Ancak en belirgin değişim, “Özel Operasyonlar” noktasında. Bu yeni birim, Türk medyasında açık açık tartışıldı. Türkiye’nin sadece Suriye ve Irak’ta örtülü operasyonlar değil, Türk kaynaklara göre aynı zamanda Avrupa ve Amerika’da da operasyonlara devam ettiği işaret edildi.
Doğrusu, tartışmaya açılmayan konu şu: Operasyonel yeni müsteşarlıkların kurulmasının sebeplerinden biri de, Erdoğan’ın, ABD’de daha aktif olma planlarının MİT’in emektarları tarafından hayal kırıklığına uğratılmış olmasıdır.
MİT’in kıdemlileri, -haklı olarak” Erdoğan’ın ABD’de operasyonlar yaparak CIA ile ilişkilerini uzun vadede riske attığını savunuyor.
Onların tavsiyelerine dikkat etmek yerine daima sadık olanları saraya getirmek için Erdoğan’ın onlara yanıtı, atama, yeniden yapılandırma ve tasfiye oldu.
ABD’YE TAŞINAN PARA NEREDE KULLANILACAK?
Burada ilk akla gelen soru şu: Erdoğan, ABD’de hangi operasyonları yapmayı planlıyor veya hâlihazırda yapmakta? Bazı kuryelerin ve böbürlenmeyi seven diplomatların anlattıklarına göre Amerika’daki Türk konsolosluğuna defalarca içi nakit dolu birçok torba geldi. Çok daha fazla nakit paranın, Erdoğan’ın son ABD ziyaretinde ulaştırıldığı belirtiliyor.
İkinci soru da şu: Bu para transferlerinin amacı ne? Bazı hukuk firmaları ve yabancı ajanslar, açıklanandan çok daha fazla para alarak Türk hükümeti adına mı hareket ediyor? Ya da, bu para kayıt dışı yabancı ajans görünümünde hareket eden örgütleri mi finanse edecek? Bu para, kampanyalara mı akıtılacak?
Türkiye’nin ABD operasyonları konusunda daha da fazlası var. Hadi, Anadolu Ajansı ve Sabah gazetesi çalışanlarının Amerika’da gazeteciliğin çok ötesinde faaliyetler yürütmesini bir kenara koyalım.
Ve Amerika’daki Türk toplumunun Türkiye tarafından finanse edilen camilerde fişlenerek Ankara’ya rapor edilmesini de kenara koyalım.
ABD’DEKİ MUHALİF TÜRKLERİN EVLERİ FOTOĞRAFLANIYOR
Erdoğan’ı eleştiren Gülen destekçileri, geleneksel sekülerler ve liberallerin, giderek artan şekilde Türk konsolosluğuna veya diğer birimlere ihbarda bulunanlar tarafından fotoğraflanmaları karşısında FBI ve diğer Amerikalı yasa koruyucular endişelenmeli. Bundan daha kötüsü, saraya sadakati şüpheli Türklerin evlerine kadar takip edildiği ve hatta evlerinin fotoğraflandığına dair iddialar.
Yeni Başkan Yardımcısı Mike Pence, Trump yönetiminin Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediğini açıklayabilir. Hepsi iyi hoş ama bırakın da, Pence ve diğerlerinin, kendilerine brifing veren istihbarat birimlerine, Türkiye’nin perde arkasında IŞİD’le ilgili neler yaptığını, bunun yanında da Başkan Yardımcısının alt sokağında bulunan konsoloslukta ne iş çevirdiğini sormalarını umut edelim.