CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba ile Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Silivri Cezaevi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Vekiller 15 Temmuz sonrası tutuklanan gazeteciler görüştü. Görüşmede gazeteci ve yazarların söyledikleri CHP’nin internet sitesinden paylaşıldı.
Siteden yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: Yaklaşık 5 yıldır cezaevlerine giden CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu (CHP-CK) üyesi milletvekilleri, bu ziyaretlerinde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cezaevlerinde keyfiyetin gün geçtikçe arttığına tanık olmuşlardır. Cezaevi şartlarının her geçen gün hem ziyaretçiler hem de ziyaret edilenler açısından daha sıkıntılı bir hal aldığı gözlemlenmiştir.
Ahmet Altan: Darbecilerle hırsızların el ele verdiği bir güçle karşı karşıyayız
“Tutuklu değiliz, esiriz. Yasa ile kanıt arasındaki bağı ortadan kaldırmışlar. Bunlar kanıt aramıyorlar. 12 gün boyunca Terörle Mücadele bodrumunda tuttular. İşlerine geldiklerinde dava, işlerine geldiklerinde kumpas diyorlar. Darbecilerle hırsızların el ele verdiği bir güçle karşı karşıyayız. Bizi, AKP ve CHP tabanı anlamıyor. Biz, onun için yalnızız. CHP; Balyoz ve Ergenekon’dan bize kızgın, AKP diktatör dediğimiz için kızgın. Herkes nefret ediyor, iki tabanı da anlıyoruz biz. Cumhuriyet’in basılmasıyla, Rus uçağının düşürülmesi aynıdır. Zorbalıkla mücadele ettiğim için buradayım, ağlamam, şikâyet etmem. Bunları görünce Atatürk’ü tutuyor noktasına geldim. Kendine rakip olarak Atatürk’ü görüyor, onun resimlerini indiriyor. Atatürk, medeni bir insandı. Bugün Atatürk’ü arar hale geldik. HDP’yi yok etmek için Genel Başkanı’nı aldılar, en son sıra size gelecek. Can Dündar’a ve Cumhuriyet’e yapılan şey CHP’ye de yapılacak.”
Murat Sabuncu
“9 gün boyunca gazete alamadık, ilk kez dün gazete alabildik. Cumhuriyet’e karşı yapılan operasyon, bu gazeteye değil, cumhuriyet anlayışına yapılan bir operasyondur. Bizim işimiz gazetecilik. (..) Canımız acıyor, yine de suçsuzluğumuzun en kısa sürede anlaşılacağını biliyoruz. Türkiye, cezaevlerinde 200’ün üzerinde gazeteci tutukluyken, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay tutukluyken, vekiller cezaevine konmuşken sadece kendimiz için özgürlük istemek bizi utandırır. O yüzden bütün düşünce suçluları ve muhalifler için herkes için özgürlük istiyoruz. Okurlarımızın ve halkımızın önünde saygıyla eğiliyoruz, başka kimsenin önünde eğilmiyoruz. CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz, özgürlüğümüzü savundukları için teşekkür ediyoruz.”
Ali Bulaç
“Televizyonda arandığımı duyunca, kalktım teslim oldum. Suçlama yöneltmediler, savcılığa çıkmadım. Polis doğrudan hâkime götürdü. Maaşlarım Bank Asya’ya yatıyordu, Bank Asya ile ilişkim bu kadar. Doğru dürüst ibadetimizi yapamıyoruz. Kaçma ihtimalim yok, tutuksuz yargılasınlar. Birçok bakan, milletvekili benim yanımda yetişti. Erdoğan’a üç buçuk yıl danışmanlık yaptım, eleştirel durdum. Medine Vesikası önemlidir, tekrar gündeme gelmeli. Solcu, sağcı, ateist, komünist, Müslüman hepsi bir araya gelmeli. Büyük bir kubbe oluşturulmalı. Bu kubbenin yarım ayakları özgürlük, ahlak, adalet ve birlik olmalı, herkes bu kubbenin altında olmalı.”
Kadri Gürsel
“Bu operasyon Cumhuriyeti yok etmeye yönelik bir operasyon. Kişisel bir nedenle değil, bu nedenle buradayız. Cumhuriyet Gazetesini yok etmek için bizi buraya soktular. Okuru, STK’sı, örgütlü toplumu karşı çıkarsa, bu operasyon boşa çıkar. Bizim burada başımız dik, alnımız açık. Bize yönelik suçlamaları duyunca gülüyoruz. ….Ben, Cumhuriyet’te 40 gündür künyedeyim. 10 Mayıs’tan beri yazı yazıyorum. Bana sorulan soruların hiçbiri beni ilgilendirmiyor. 12 Temmuz’daki ’Erdoğan babamız olmak istiyor’ yazısının son paragrafından suçluyor. Sigara bırakmayı hicveden bir yazıydı o.”
Turhan Günay
“2011–2013’te Yeni Gün Ajansı’nın yönetim kurulunda bulundum, idari görevde bulundum, kitaplarla ilgili yazılarım var, siyasi hiçbir yazım yok ama yazdıklarımı okuyamayan bir savcı var. 51 bin TL’yi 51 milyon TL gören bir savcı var. Bin TL’lik ilanı 1 milyon TL olarak gördüler.”
Mehmet Altan
“Bana yapılan suçlama ile herkesi buraya koyabilirler. Darbe Komisyonu’na çağrıldım, şimdi darbecilikle suçlanıyorum. Cemaat devleti ele geçiriyorsa devlet devlet değildir dedim. Zaman’da yazmadım, akıllı telefonum yok, ByLock yok, Eagle yok. 5 yıl önce Bank Asya’dan 3 ay üniversite maaşımı almışım.”
Habip Güler
“12 yıl boyunca CHP muhabirliği yaptım. Benim darbeyle terörle işim olmaz. Darbeye kalkışanın Allah belasını versin.”
Ahmet Turan Alkan
“Benim terörle yan yana olmam mümkün değil. Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey haklı. Onun hakkında üç olumlu cümle yazmadık.”
Musa Kart
“Her voltaya çıkışımda / Silivri’nin tüm kargaları / Üşüşüyor başıma / Hakkımda açılan davayı anlatıyorum / Onlar gülüyor / Ben gülüyorum… Hakkımda açılan dava çoktu, çok dava açıldı, yargılandım. Öteden beri karikatüre karşı hoşgörüsüz bir adam, bu vesileyle açtılar. 3 gün hiç uyutmadan parmak izi almak için beklettiler.”
Mustafa Kemal Güngör
“Vakıf yönetim seçimi yasaya aykırı yapıldı deniyor. Bu konuda hukuk dersi vermekte iken tutukladılar. Bu iktidarın hedefi Cumhuriyet’i bitirmek.”
Güray Öz
“Kitap gelmiyor. Yazmak yasak. Burada kalmak, bu mücadelenin bir parçasıdır. Dışarıda mücadele sürdüğü sürece biz burada kalırız.”
Hakan Kara
“Savcı 7 haberi sordu. Dava açılmamış haberler nedeniyle buradayız.”
Önder Çelik
“7 reklamı suç gösteriyorlar. Sabah 85 kez, biz 7 kez reklam almışız. Bu mantığa göre Sabah gazetesinin tüm yazarları ve çalışanları tutuklanmalı. İstikbal yataklarında yatanlar tutuklanmalı bu mantıkla.”
Bülent Utku
“Vakıf yönetimi olarak bu yazılardan sorumlusunuz deniyor ama bu Basın Yasası’na aykırı. Can Dündar’ın yaptığı haberi gündeme getiriyorlar. Anayasa Mahkemesi ’haber’ demiş. Bu haberden Erdem Gül ve Can Dündar yargılandığı halde o davadan bizi de yargılamaya çalışıyorlar. Bir davadan hem Can Dündar hem Erdem Gül’e hem de bize ceza vermeye kalkıyorlar.”
Murat Aksoy
“İki çocukla eşimi yalnız bıraktım. Bugün öğrendim, eşimi de işten atmışlar. Kalemimizi kırdılar, özgürlüğümüzü aldılar, en son aşımızı da aldılar. FETÖ örgütü arıyorlarsa kendi yandaş yazarlarına baksınlar. Bunu yaparlarsa dışarıda kimse kalmaz.”
Şahin Alpay
“72 yaşındayım bu yaşta mahpusluk zor.. ‘Örgüt üyesisin’ diyorlar. Benim herhangi bir cemaatle örgütle ilgim olmaz. Türkiye’nin umudu CHP’dir. 12 Mart’a karşı çıkarak iktidar oldu CHP. Kemal Bey, tek adamlığa karşı çıkarak CHP’yi yeniden iktidar yapabilir. Hastaneye iki elim kelepçeli gidiyorum. İki kişi koluma giriyor, giderken aşağılanıyorum.”
Atilla Taş
“Twitter’dan cezaevine giren dünyada tek mahkûmum. Bana “Bu ülkede diktatörlük olsaydı sen bu tweetleri atamazdın” diyenler vardı. Ben şimdi o tweet’lerden cezaevine girdim. Bu nasıl dava siz karar verin. Bizimle ilgili acaba FETÖ’cü mü diye kuşkular vardı. Ama Cumhuriyet operasyonu olunca, operasyonların muhaliflere yönelik olduğu anlaşıldı. AKP’nin tutsağıyız.”
Siteden yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: Yaklaşık 5 yıldır cezaevlerine giden CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu (CHP-CK) üyesi milletvekilleri, bu ziyaretlerinde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cezaevlerinde keyfiyetin gün geçtikçe arttığına tanık olmuşlardır. Cezaevi şartlarının her geçen gün hem ziyaretçiler hem de ziyaret edilenler açısından daha sıkıntılı bir hal aldığı gözlemlenmiştir.
Ahmet Altan: Darbecilerle hırsızların el ele verdiği bir güçle karşı karşıyayız
“Tutuklu değiliz, esiriz. Yasa ile kanıt arasındaki bağı ortadan kaldırmışlar. Bunlar kanıt aramıyorlar. 12 gün boyunca Terörle Mücadele bodrumunda tuttular. İşlerine geldiklerinde dava, işlerine geldiklerinde kumpas diyorlar. Darbecilerle hırsızların el ele verdiği bir güçle karşı karşıyayız. Bizi, AKP ve CHP tabanı anlamıyor. Biz, onun için yalnızız. CHP; Balyoz ve Ergenekon’dan bize kızgın, AKP diktatör dediğimiz için kızgın. Herkes nefret ediyor, iki tabanı da anlıyoruz biz. Cumhuriyet’in basılmasıyla, Rus uçağının düşürülmesi aynıdır. Zorbalıkla mücadele ettiğim için buradayım, ağlamam, şikâyet etmem. Bunları görünce Atatürk’ü tutuyor noktasına geldim. Kendine rakip olarak Atatürk’ü görüyor, onun resimlerini indiriyor. Atatürk, medeni bir insandı. Bugün Atatürk’ü arar hale geldik. HDP’yi yok etmek için Genel Başkanı’nı aldılar, en son sıra size gelecek. Can Dündar’a ve Cumhuriyet’e yapılan şey CHP’ye de yapılacak.”
Murat Sabuncu
“9 gün boyunca gazete alamadık, ilk kez dün gazete alabildik. Cumhuriyet’e karşı yapılan operasyon, bu gazeteye değil, cumhuriyet anlayışına yapılan bir operasyondur. Bizim işimiz gazetecilik. (..) Canımız acıyor, yine de suçsuzluğumuzun en kısa sürede anlaşılacağını biliyoruz. Türkiye, cezaevlerinde 200’ün üzerinde gazeteci tutukluyken, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay tutukluyken, vekiller cezaevine konmuşken sadece kendimiz için özgürlük istemek bizi utandırır. O yüzden bütün düşünce suçluları ve muhalifler için herkes için özgürlük istiyoruz. Okurlarımızın ve halkımızın önünde saygıyla eğiliyoruz, başka kimsenin önünde eğilmiyoruz. CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz, özgürlüğümüzü savundukları için teşekkür ediyoruz.”
Ali Bulaç
“Televizyonda arandığımı duyunca, kalktım teslim oldum. Suçlama yöneltmediler, savcılığa çıkmadım. Polis doğrudan hâkime götürdü. Maaşlarım Bank Asya’ya yatıyordu, Bank Asya ile ilişkim bu kadar. Doğru dürüst ibadetimizi yapamıyoruz. Kaçma ihtimalim yok, tutuksuz yargılasınlar. Birçok bakan, milletvekili benim yanımda yetişti. Erdoğan’a üç buçuk yıl danışmanlık yaptım, eleştirel durdum. Medine Vesikası önemlidir, tekrar gündeme gelmeli. Solcu, sağcı, ateist, komünist, Müslüman hepsi bir araya gelmeli. Büyük bir kubbe oluşturulmalı. Bu kubbenin yarım ayakları özgürlük, ahlak, adalet ve birlik olmalı, herkes bu kubbenin altında olmalı.”
Kadri Gürsel
“Bu operasyon Cumhuriyeti yok etmeye yönelik bir operasyon. Kişisel bir nedenle değil, bu nedenle buradayız. Cumhuriyet Gazetesini yok etmek için bizi buraya soktular. Okuru, STK’sı, örgütlü toplumu karşı çıkarsa, bu operasyon boşa çıkar. Bizim burada başımız dik, alnımız açık. Bize yönelik suçlamaları duyunca gülüyoruz. ….Ben, Cumhuriyet’te 40 gündür künyedeyim. 10 Mayıs’tan beri yazı yazıyorum. Bana sorulan soruların hiçbiri beni ilgilendirmiyor. 12 Temmuz’daki ’Erdoğan babamız olmak istiyor’ yazısının son paragrafından suçluyor. Sigara bırakmayı hicveden bir yazıydı o.”
Turhan Günay
“2011–2013’te Yeni Gün Ajansı’nın yönetim kurulunda bulundum, idari görevde bulundum, kitaplarla ilgili yazılarım var, siyasi hiçbir yazım yok ama yazdıklarımı okuyamayan bir savcı var. 51 bin TL’yi 51 milyon TL gören bir savcı var. Bin TL’lik ilanı 1 milyon TL olarak gördüler.”
Mehmet Altan
“Bana yapılan suçlama ile herkesi buraya koyabilirler. Darbe Komisyonu’na çağrıldım, şimdi darbecilikle suçlanıyorum. Cemaat devleti ele geçiriyorsa devlet devlet değildir dedim. Zaman’da yazmadım, akıllı telefonum yok, ByLock yok, Eagle yok. 5 yıl önce Bank Asya’dan 3 ay üniversite maaşımı almışım.”
Habip Güler
“12 yıl boyunca CHP muhabirliği yaptım. Benim darbeyle terörle işim olmaz. Darbeye kalkışanın Allah belasını versin.”
Ahmet Turan Alkan
“Benim terörle yan yana olmam mümkün değil. Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey haklı. Onun hakkında üç olumlu cümle yazmadık.”
Musa Kart
“Her voltaya çıkışımda / Silivri’nin tüm kargaları / Üşüşüyor başıma / Hakkımda açılan davayı anlatıyorum / Onlar gülüyor / Ben gülüyorum… Hakkımda açılan dava çoktu, çok dava açıldı, yargılandım. Öteden beri karikatüre karşı hoşgörüsüz bir adam, bu vesileyle açtılar. 3 gün hiç uyutmadan parmak izi almak için beklettiler.”
Mustafa Kemal Güngör
“Vakıf yönetim seçimi yasaya aykırı yapıldı deniyor. Bu konuda hukuk dersi vermekte iken tutukladılar. Bu iktidarın hedefi Cumhuriyet’i bitirmek.”
Güray Öz
“Kitap gelmiyor. Yazmak yasak. Burada kalmak, bu mücadelenin bir parçasıdır. Dışarıda mücadele sürdüğü sürece biz burada kalırız.”
Hakan Kara
“Savcı 7 haberi sordu. Dava açılmamış haberler nedeniyle buradayız.”
Önder Çelik
“7 reklamı suç gösteriyorlar. Sabah 85 kez, biz 7 kez reklam almışız. Bu mantığa göre Sabah gazetesinin tüm yazarları ve çalışanları tutuklanmalı. İstikbal yataklarında yatanlar tutuklanmalı bu mantıkla.”
Bülent Utku
“Vakıf yönetimi olarak bu yazılardan sorumlusunuz deniyor ama bu Basın Yasası’na aykırı. Can Dündar’ın yaptığı haberi gündeme getiriyorlar. Anayasa Mahkemesi ’haber’ demiş. Bu haberden Erdem Gül ve Can Dündar yargılandığı halde o davadan bizi de yargılamaya çalışıyorlar. Bir davadan hem Can Dündar hem Erdem Gül’e hem de bize ceza vermeye kalkıyorlar.”
Murat Aksoy
“İki çocukla eşimi yalnız bıraktım. Bugün öğrendim, eşimi de işten atmışlar. Kalemimizi kırdılar, özgürlüğümüzü aldılar, en son aşımızı da aldılar. FETÖ örgütü arıyorlarsa kendi yandaş yazarlarına baksınlar. Bunu yaparlarsa dışarıda kimse kalmaz.”
Şahin Alpay
“72 yaşındayım bu yaşta mahpusluk zor.. ‘Örgüt üyesisin’ diyorlar. Benim herhangi bir cemaatle örgütle ilgim olmaz. Türkiye’nin umudu CHP’dir. 12 Mart’a karşı çıkarak iktidar oldu CHP. Kemal Bey, tek adamlığa karşı çıkarak CHP’yi yeniden iktidar yapabilir. Hastaneye iki elim kelepçeli gidiyorum. İki kişi koluma giriyor, giderken aşağılanıyorum.”
Atilla Taş
“Twitter’dan cezaevine giren dünyada tek mahkûmum. Bana “Bu ülkede diktatörlük olsaydı sen bu tweetleri atamazdın” diyenler vardı. Ben şimdi o tweet’lerden cezaevine girdim. Bu nasıl dava siz karar verin. Bizimle ilgili acaba FETÖ’cü mü diye kuşkular vardı. Ama Cumhuriyet operasyonu olunca, operasyonların muhaliflere yönelik olduğu anlaşıldı. AKP’nin tutsağıyız.”