Levent Gültekin: Erdoğan, 15 Temmuz’u Daha Erken Öğreniyor, Ulusa Sesleniş Konuşması Bile Yapıyor

Gazeteci Yazar Levent Gültekin, 15 Temmuz darbesi ile çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi. Ruşen Çakır’ın Medyascope TV’deki özel yayınında konuşan Gültekin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz’u çok daha erken öğrendiğini ve ulusa sesleniş konuşması çektiğini söyledi.
Gültekin programda şunları anlattı: “Aslında Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’u çok daha erken öğreniyor. Bir kamera çağırıyorlar, ulusa sesleniş konuşması yapıyor. Kaseti veriyor, acilen ulaştır bunu bütün kanallarda yayınlasınlar diye. En yakın adamı. Ve kaseti alan kayboluyor; gece saat 12.00’ye kadar. O yüzden abar topar CNN’de canlı yayına) çıkıyor, Periscope’tan Bilgi bu. Ben bunu en yakınındaki adamından dinledim.”
Gültekin, 32 dakikalık programda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki hukuksuzlukları tartışıyor. Kulis konuşmalarını yaptığı bölümlerde ciddi iddiaları gündeme getiriyor. Gültekin, 100 bin kişinin memuriyetten atılması nedeniyle devlette dindar tasfiyesi yaşandığını, Erdoğan’ın siyasi iddialarının aksine ömrünün son siyasi döneminde alnı secdeli kişileri devletten kazıdığını söyledi.
Gültekin’in iddialarının bir kısmı şöyle:
levent gultekin-rusen cakir-erdogan-15 temmuz darbesi.jpeg
ERDOĞAN, YILDIRIM-GÜL GÖRÜŞMESİNDEN İŞKİLLENMİŞTİR
Böyle bir dönemde arkasını sık sık kollama ihtiyacı hissediyor. Acaba bana birşey olur mu endişesiyle. Tayyip Erdoğan profilindeki bir adam, diyelim Binali Yıldırım ile Abdullah Gül’ü ziyaret ettiğinde, geçen hafta etmişti ya, işkillenmiştir bu ziyaretten. Acaba ne konuşuyorlar, acaba bana tuzak mı kuruyorlar diye. Tayyip Erdoğan bir şeyin farkında, Tayyip Erdoğan’ın etrafından dostu yok. Herkes Tayyip Erdoğan’ın yakınındakilerinin dışarda Erdoğan’ın aleyhinde konuştuğunu biliyor. Tayyip Erdoğan da bence biliyor. Başkanlığa bu yüzden asılıyor.
15 TEMMUZ’U DAHA ERKEN ÖĞRENİYOR, ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI YAPIYOR
Bak bir şey daha diyeyim. Bu haber oldu mu bilmiyorum. Aslında Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’u çok daha erken öğreniyor. Bir kamera çağırıyorlar. Bunu bilmiyor muydun? (Ruşen Çakır: Ha şu TRT’yi Marmaris’e çağırıyorlar) Bir kamera çağırıyorlar, ulusa sesleniş konuşması yapıyor. Kaseti veriyor, acilen ulaştır bunu bütün kanallarda yayınlasınlar diye. En yakın adamı ve kaseti alan kayboluyor; gece saat 12.00’ye kadar. O yüzden abar topar CNN’de şeye (canlı yayına) çıkıyor, Periscope’tan. (Ruşen Çakır: Sen bunu bilgi olarak mı söylüyorsun, okudun mu bunu bir yerden?) Bilgi bu. Ben bunu en yakınındaki adamından dinledim.
ETRAFINDAKİ İNSANLARIN BÜYÜK BİR KISMI BİR ANDA ARAZİ OLARAK DARBEYE ALAN AÇIYOR
(Ruşen Çakır: Ajansın ya da TRT’nin bir şey yaptığı ama yayınlamadığını duymuştum, ama çok spekülasyon olarak…) TRT yayınlamıyor. TRT Genel Müdürü kayıp. Yani etrafındaki insanların büyük bir kısmı bir anda arazi olarak aslında darbeye alan açtılar. Türkiye’ye yapılmış olan bu darbeyi engelleyen Tayyip Erdoğan’ın dostları değil, Tayyip Erdoğan’ın muhalifleri. Tayyip Erdoğan’ın muhalifleri darbeye destek olsalar, Tayyip Erdoğan’ın dostları orada olacaklardı.
BİR YIKIMIN İÇİNDE OLDUKLARININ HERKES FARKINDA
(Ruşen Çakır: Peki ordaki müdahil olmamaları, vesaireleri darbe ile işbirliği amacı yoksa, bu darbe başarılı olur biz de kendimizi kurtaralım hissiyatı mı?) Ya şimdi o nasıl bir psikolojidir onu bilmiyorum. Bir yıkımın içinde olduklarının bence bir çoğu farkında.
ERDOĞAN YANLIŞ YAPMIYOR BİLEREK ÜLKEYİ BÖLMEYE ÇALIŞIYOR
Ben bir yazı yazdım. Yazmam aslında ben böyle tarzım yok. Biriyle yaptığım konuşmayı aktarayım oraya. Ya bir kulaktan da duymuş olsam çok üzerine düşmem. Adam benim yanıma geldi, kendi beni aradı. Ben aramam, iktidar yakını arkadaşları. Birşey istiyor, yakınlık gösteriyor pozisyonuna düşmemek için aramam. Köşk’te Saray’da da var.
Kendi beni aradı. Gel buluşalım bir kahve içelim diye. Buyur. Kalktım gittim. Bu çok zoruma gittiği için o yazıyı yazdım. Kendi bana dedi. Sen Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyorsun, yanlış yapıyor diye eleştiriyorsun. ‘Tayyip Erdoğan yanlış yapmıyor, bilerek ülkeyi bölmeye çalışıyor’ dedi. (Ruşen Çakır: Bu çok büyük bir suçlama yahu..)
“ERDOĞAN BİR YERE ÇALIŞIYOR” DİYEN ADAM, “REİSİMİZE KALKAN ELLER KIRILSIN” DİYE TWİT ATIYOR
Ben o kadar demedim, ben çok güya muhalifim. O bile beni ürküttü. O zaman nasıl yani dedim yahu. Söyleyemiyorum, adını koyamıyorum ama Tayyip Erdoğan bence bir yere çalışıyor, dedi. Bunu diyen bir adamın sabah akşam ‘Reisimize kalkan eller kırılsın’ diye twit attığını gördüğümde ayarım bozuluyor.
BİR BAKAN GEÇEN HAFTA BİR SOHBETTE ERDOĞAN İÇİN, “İYİCE DELİRDİ, BİZ DE ULAŞAMIYORUZ” DİYOR
Şimdi duyuyyorum mesela. Geçen hafta o yazıyı yazmadan duydum. Bakanlardan bir tanesi benim de arkadaşım olduğu sohbete gidiyor. Bakan diyor ki, “iyice delirdi, biz de ulaşamıyoruz, şarteli bize de indirdi, bizi de duymuyor..” Şimdi bunu diyen bakan. Şimdi Tayyip Erdoğan da bence bunları duyuyor. Bunları duyduğu için, abi bunların sağı solu belli değil, benim etrafımda kim belli değil. O, korku psikolojisi insanda herkesten şüphelenmeyi getirir beraberinde. Şizofrenik vakıa dedikleri durumdur o. Bir tanımlama için söylüyorum, Erdoğan için değil de. O yüzden bunu sağlama almak istiyor. Başkanlığı alayım.
TAPUSUNU DA ALAYIM DİYOR
(R.Çakır: başkanlık denen olayda şöyle birşey değil ki, sonuçta padişahların bile sadrazamları vs var. Türkiye gibi bir ülke tek bir kişinin bütün hücrelerine kadar girip yönetebileceği bir ülke değil. Başkanlıkta olsa, bakanlar kurulu, ekip olacak.)
Ruşen benim orda boş evim var. İstediğin gibi kullan, yetki de senin. Mal senin. Sen onun tapusunu almazsan rahat etmezsin. bir gün biri beni buradan çıkarabilir. Hak iddia edebilir. Tamamen psikolojik birşey. Tapusunu da alayım.