Silivri’deki Aydınlara Mektup Yazdırılmıyor, Kitap Verilmiyor

CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Silivri’ye giderek tutuklu gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan, Murat Aksoy, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay ve Mustafa Ünal’la görüştü.
Mehmet Bekaroğlu, Cumhuriyet gazetesiyle ve Medyascope TV ile ziyaretindeki gözlemlerini paylaşırken, Ali Bulaç’ın sorgu esnasında yaşadıklarını şöyle nakletti:
Ali Bulaç: “Biz hiçbir aşamada fiziki işkence görmedik. Fakat ifadem alınırken ağır hakarete maruz kaldım. 3 polis ifademi alıyordu. Onlardan daha yaşlı biri içeri girdi. Hepsi ayağa kalktılar. Siması yabancı gelmedi ama tanıyamadım. Bana ağır şekilde hakaret etti. ‘Ali Bulaç daha çok sürüneceksin. Sen Ahmet Taşgetiren gibi hareket etmedin. Bak o nerde sen burdasın. Reisin kadrini bilemediniz, iyiliğini, dürüstlüğünü bilmediniz. Şimdi burda, bu yaşta, bu şekilde sürünüyorsun, daha da sürüneceksin’ dedi. Böyle bir şeyle karşı karşıya kaldım. En acı olay buydu. Daha ağır sözler var ama söyleyemiyorum.”
Mehmet Bekaroğlu, cezaevi şartlarından şikâyetçi olunmadığının altını çizerken, ziyaret için çok önceden müracaat ettiğini ama bakanlığın önce izin vermeyip sonra kabul ettiğini söyledi.
‘Gazeteciler bir anlamda dargınlar’
Bekaroğlu ayrıca, Silivri’deki gazetecilerin mektup ve haberleşme imkânlarının engellenmesini, ‘hayatları kitap olan insanlara’ kitap verilmemesini gündeme getirdi. Bekaroğlu ayrıca, “Gazetecilerin tamamı haksız bir şekilde tutuklandıklarına inanıyorlar. Bir anlamda dargınlar” dedi. Bekaroğlu TV yayınında ise 12 Eylül dâhil olmak üzere çok sayıda dava dosyası okuduğunu, burada “suç icat edilerek” bu insanların tutuklandığını savundu.
Mehmet Altan’ın dava dosyasını birlikte okuduklarını kaydeden Bekaroğlu, savcının “Altan bir üniversite hocasıdır. 17-25’in bir müdahale olduğunu anlamalıydı” gibi abuk bir mantığı iddianamede işlediğini ve TV programında geçmiş diktatörlükten verdiği örnekleri “15 Temmuz’a yardım” olarak gördüğünü belirtti.
CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu, sağlık sorunları yaşayan Ali Bulaç ve Şahin Alpay’ın gerekli bakımı görmediklerini de not düştü. Bulaç’ın şeker hastalığı olduğunu ve şekerinin 400-500’ün altına düşmediğini kaydetti.
Moraller iyi
Genel olarak yazarların morallerinin iyi olduğunu söyleyen Bekaroğlu, Ahmet Turan Alkan’la yaptıkları görüşmede Alkan’ın dervişane bir şekilde, “Bugüne kadar kitaplarda okuduklarımızı şimdi burada yaşıyoruz,” dediğini anlattı.
Ayrıca cezaevindeki bir gardiyanın ilginç bulduğu şu tespitini paylaştı: “Dün bu cezaevinde kimler vardı, bugün kimler var kimlerin ziyaretine geliyorsunuz, yarın kimler olacak?” Bekaroğlu, bunun Türkiye’de baskıların tarihini anlattığını belirtti.
Medyascope TV’deki programda sunucunun “Bu yazarlar Ergenekon-Balyoz sürecinde davaları savunmuşlardı, sizce özeleştiri yapmaları gerekmez mi?” sorusuna Mehmet Bekaroğlu, onun siyasî bir tercih olduğunu, eleştirilebileceğini ancak bu yazarların her zaman “insan hakları konusunda duyarlı” olduklarına şahitlik edeceğini vurguladı.
Ahmet Altan: Tutuklanmamız siyasî
Bazı gazetecilerin Cumhuriyet’te yer alan ve sorgularına dair söyledikleri sözler şöyle:
Mehmet Altan: Her şeye rağmen şaşkınım. Bu sistemde beklerdim ama bu kadarı aklımdan geçmezdi. 12 Eylül darbesinde dahi olmayan hukuka aykırı kararlar var.
Ahmet Altan: Tutuklanmamız hukukî değil siyasî. Siyasî mücadele de yapılmalı. Her şeyi doğru yaptık demiyoruz ama muhalif olduğumuz için gözaltına alındığımızı biliyoruz.
Murat Aksoy: Sorgumda 15 Temmuz sonrasıyla ilgili bir şey sorulmadı. Bundan çok öncesiyle ilgili yazılarım soruldu.
Ahmet Turan Alkan: Hâkim, savcı bir şey sormadı. Sorgulanmadım. Dosyaya baktı ve tutuklama kararı verdi.


Aslı Erdoğan’ın sağlığı kötüye gidiyor
Önceki hafta da, CHP’den Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal ve Utku Çakırözer Bakırköy Cezaevi’ne giderek Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan ve Nazlı Ilıcak’la görüşmüştü.
Heyet, Nazlı Ilıcak’ın Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle Meclis’e girmesi konusunda yaptıklarını hatırlatıp “Yol arkadaşlarım Meclis’te olacak ben terörist olacağım. Biz onlarla yol arkadaşıydık. Onlar ne ise ben de oyum” dediğini aktardı. Necmiye Alpay ise CHP’li heyetten Kürt sorununda inisiyatif almalarını istedi.
Ayrıca sağlık problemleri olan yazar Aslı Erdoğan’ın buraya yaşadığı koşullar sebebiyle bu sorunların kalıcılaşması riskinin oluştuğu da gözlendi.