Arafat’ta Dua Zamanı

Hac farizasını yerine getirmek üzere dünyanın dört bir yanından kutsal topraklara giden hacı adayları Arafat’a çıktı. Gece yarısından itibaren yola çıkan hacı adayları bugün Arafat’ta haccın rükunlerinden biri olan vakfe vazifesini ifa edecek, dualar edecek. Cebel-ü Rahme (Rahmet Tepesi) etrafında tam bir mahşer provası yaşanacak. Milyonlarca hacı Arafat vakfesi ile bayrama hacı olarak girecek. Peygamber Efendimizin (s.a.v) Veda Hutbesi’ni irat ettiği, Hazreti Âdem ile Hazreti Havva’nın buluştuğu Arafat, Mekke’ye 25 km mesafede bulunuyor.
Arafat’taki program kapsamında akşam vakti Müzdelife’ye gidecek hacı adayları, akşam ve yatsı namazlarını yatsı vaktinde birleştirerek “Cem’i tehir” yapacak. Hacı adayları gece yarısından başlayarak önce Müzdelife’ye oradan da Mina’ya gidecek. Arafat ve Müzdelife’de şeytana atılacak taşları toplayacak hacı adayları, ardından Mina’daki “Cemerat” bölgesine hareket edecek. Hacı adayları, Kurban Bayramı’nın birinci günü Cemerat’ta, “Büyük şeytana (Akabe cemresi)” yedi taş atacak. Temettü, ifrat ve kıran haccı yapanlar, birinci gün şeytan taşladıktan sonra Mescid-i Haram’a gidip ziyaret tavafı yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkarak hacı olacak. Hacılar, bayramın ikinci ve üçüncü günü ise yine aynı bölgede sırasıyla “küçük, orta ve büyük” şeytana 7’şer taş atacak.
LEBBEYK ALLAHÜMME LEBBEYK
Kurban Bayramı’ndan önceki Zilhicce’nin ilk on günü dua, oruç ve ibadetlerin ayrı bir yeri bulunuyor. Kur’an-ı Kerim’de Fecr Suresi’nin başında, bu günler için “On geceye yemin olsun ki?” ifadeleriyle bahsediliyor. Kamerî ayların 12’ncisi olan Zilhicce ayı, İslâm’ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği umumi af ve bağışlanma ayı. Bu ayın birinden onuna kadar olan zaman dilimi “leyâli-i aşere”, yani on mübarek gece olarak isimlendiriliyor. Onuncu gün Kurban Bayramı’nın ilk günü. Bugünlerde oruçlu olmanın, dua ve ibadetin büyük ehemmiyet verilmesi tavsiye ediliyor.
Zilhicce’nin sekizinci gününe “terviye günü” dokuzuncusuna “Arefe günü”; Kurban bayramı gününe (onuncu güne) “nahr=kurban günü”, ondan sonraki üç güne de “teşrik günleri” denilmiştir.
Bu günlerde kazası olmayanlar, beş vakit namaza ilaveten nafile ibadetlere de ağırlık vermelidirler. Kazası olanlar ise daha çok kaza namazları kılmalıdırlar. Yine bugünlerde oruç tutup, gündüzünü ve gecelerini de ibadetle geçirmek hem affa, hem de büyük sevaplar elde etmeye vesile olur.
EFENDİMİZ’DEN ZİLHİCCE VE ARAFE GÜNÜ MÜJDELERİ
Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) muhteşem müjdeleri:
“Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir.” (Tirmizi: Savm, 52; İbn Mace: Sıyam, 39)
“Allah indinde Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)
Tesbih, sübhanallah; tahmid, elhamdülillah; tehlil, lâilâheillâllah; tekbir ise Allahu ekber demektir. Tesbih, tahmid ve tekbirin namazın çekirdekleri hükmünde olduğunu düşünürsek, bugünlerde nafile namazları arttırmanın da büyük sevabı olduğu belirtiliyor.
“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına keffaret olur.” (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 457)
“Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah’tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.”