Ankara’da Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile yaptığı röportaj kayıtlarına el konulan DW Conflict Zone programının sunucusu Michel Friedman röportaj sırasında yaşananları anlattı. Friedman, Deutsche Welle’nin sorularını cevapladı:
– Bay Friedman, belki bize dün gece tam olarak neler olduğunu anlatabilirsiniz, röportaj nasıl bir atmosferde gerçekleşti?
Michel Friedman: Röportajdan önce oldukça güzel bir atmosfer vardı, röportaj sırasındaysa bu atmosfer değişmeye başladı. Sanırım Bakan soruların ve konuştuğumuz konuların bir kısmından hoşlanmadı. Bizim konuştuklarımızdan daha farklı şeyler bekliyordu muhtemelen. Ancak dürüst olmak gerekirse, biz politikacıların duymayı ve cevaplamayı umduğu soruları soran gazeteciler değiliz, izleyicilerimiz ve katkı sağlamak zorunda olduğumuz bilgi ağı için önemli olduğuna inandığımız soruları sormak durumundayız. Sonrasında görüşmenin atmosferi önemli ölçüde değişti.
RÖPORTAJDAKİ KONUŞMALAR BAKANIN HOŞUNA GİTMEMİŞ!
Röportajdan sonra benden Bakan ile tekrar bir röportaj yapmam istendi. Çünkü basın sözcüsü bana Bakan’ın röportajdan pek de memnun olmadığını ve bu röportajın yayınlanmasını istemediğini söyledi. Ben de hemen böyle bir şey yapamayacağımızı, daha öncesinde basın sözcüsüyle röportajda ne konuşulacağını az çok görüştüğümüzü, Bakan’ın hükümetin bir üyesi olduğunu ve röportajın mutlaka yayınlanacağını söyledim.
Belirli bir süre geçtikten sonra, basın sözcüsü konuyla ilgili bir uzlaşmaya varamayacağımızı gördükten sonra yapım ekibimize döndü ve yerel yapım ekibimizden kayıtları teslim etmelerini istedi. Böylece kayıtlara el kondu, kayıtlar artık bizim elimizde değil ve ben de Almanya’ya geri döndüm, anlatabileceklerim bunlar.
Bu inanılmaz bir skandal. Röportajlar sonrası yetkilendirme konusunda bir müzakere olmaz. Bakan da hükümetin bir parçası. Sanırım Bakan Türkiye’de kadınların konumu ile ilgili olan sorularımızdan hoşlanmadı ki bu çok önemli bir konu, çünkü Türkiye’de şu an kadınların konumu, modern ve özgür mü yoksa daha geleneksel mi olmaları gerektiğiyle ilgili bir tartışma var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da konuyla ilgili, Türk kadınının aşağı yukarı daha geleneksel bir temelde olması isteğine dair çok önemli açıklamaları vardı. Bakan sanırım bununla ilgili konuşmak istemedi ve sanırım bu, sonrasında röportajı durdurmasının sebeplerinden biri.
-Peki siz röportajda kadın haklarıyla ilgili bu soruları sorarken Bakan’ın tepkileri nasıldı ve bunun dışında tepkilerinin olumsuz olduğu başka konular da oldu mu?
Michel Friedman: Bu konuyla ilgili cevap vermek istemedi. Kendisine yeterince vakit verdik ancak Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğunu, kendisinin yalnızca hükümetin bir üyesi olduğunu ve bu konuyla ilgili bir görüş belirtmek durumunda olmadığını söyledi.
Ben de kendisine Gençlik Bakanı olduğunu, gençliğin ayrıca gelecek demek olduğunu, kendisinin de hükümetin bir parçası olduğunu söyledim ve konuya bakış açısını sordum ancak cevaplamadı. Ayrıca tartışmalı idam cezası konusu ve Avrupa Birliği ile yaşanan anlaşmazlıkla ilgili sorulardan da pek hoşlanmadı. 15 Temmuz öncesiyle ilgili olarak sorduğum demokratik kurallar, basın özgürlüğü gibi konularla ilgili sorulardan da pek hoşlanmadı sanırım. Ancak bunlar hakkında konuşmak zorundaydık.
Sanırım sadece 15 Temmuz’dan sonraki durumla ilgili konuşmak istedi ve sadece darbe girişiminden sonraki durumu konuşmak için vakti vardı. Ancak bu sorularımızdan ve konularımızdan sadece biriydi, sorularımızın tamamı bununla alakalı değildi. Ve sanırım kendisi sadece bununla ilgili görüş belirtmek istiyordu.