NECDET ÇELİK
Romania Libera’ya gönderdiğiniz yazı nedeniyle galiba şahsıma cevap hakkı doğdu. 28 Temmuz’da büyük kızım online pasaport başvurusu yaptı, ertesi sabah 09’da bir yaşıtıyla konsolosluğa bıraktım. İki saat bekletip ‘sistem çalışmıyor’ gerekçesiyle ikisini de geri gönderdiniz. Kızım, elinde doldurduğu formla sistemizin çalışmasını bekliyor hâla!
19 Ağustos’ta eşim sabah 09’da doğum kağıdı ve sabıka belgesi için başvurdu. Mahmut kardeşim, hem sabah hem öğleden sonra ‘işlemin gerçekleşmeyebileceği’ sinyalini verip topu pazartesiye atmış. Pazartesi günü de arayıp ‘Talebinizle ilgili, Cumhurbaşkanlığı makamından hiçbir cevap alamıyoruz.’ deyip kapatmış. O gün bugündür Ankara’dan onay çıkacak diye bekliyoruz!
Hadi ben zaten kara listenizdeyim; evlatlarımdan, eşimden ne istediniz? 18 yaşını yeni doldurmuş, üniversiteye kayıt olmak için doğum kağıdı isteyen Fehmi’yle alıp veremediğiniz ne? Önündeki adama çalışan sistem, sıra Osman’a gelince nasıl çalışmıyor? Bazı ad ya da soyadlara sisteminizin alerjisi mi var ki ‘error’ veriyor!
Yeni pasaport için online başvurusunu kabul ettiğiniz, hatta parasını gasp ettiğiniz halde pasaportsuz bıraktığınız 13 yaşındaki çocukla göremediğiniz hesap nedir?
Talep ettiği pasaportu Bükreş’e ulaştığı ve mail ile dahi teyid edildiği halde, emekli bir kadını eli boş döndürmek hangi vicdanla açıklanır? Örnekleri çoğaltabilirim…
TVR muhabirine gönderdiğiniz ‘Afirmatie eronata-hatalı beyan’ mesajı, bu yaşananları asla örtemez. ‘Gerçeği yansıtmamaktadır’ cerbezesine de hiç gerek yok. Çağırın televizyonları, çağırın mağdur ettiklerinizi de, verin doğum kağıtlarını, sabıka kayıtlarını, vekalet belgelerini, yalanımızı yüzümüze vurun. Bundan sonra çıkacak haberlere de cevap yetiştirme sorununu kökten çözün! Alın size bizi rezil etme fırsatı!..
Bugünler geçer, konsolosluk şubesindeki meslek memurlarının da, onlara emir verenlerin de vicdanları dile gelir bir gün. Ayrıca hatırlatmak isterim ki, nice okumuşlar vardır adam olamamıştır. İlla da insanları diplomalarıyla teraziye vuracaksanız, devletin bir numaralı makamını işgal eden zattan başlayabilirsiniz!
Bugün ağıza alınmayacak hakaretler dizdiğiniz bu Hizmet hareketini yeni tanımıyorsunuz. Fikirleriniz bugün değişmiş olabilir. Ancak unutmayın ki, bundan 15 sene önce Sofya’daki misyonunuz sırasında aynı yafta boynunuza asılmıştı. Ben o dönem Sofya’daydım; gencecik halinizi, sempatik simanızı asla unutmadım. Öfkeniz sel olup taşsa da, yaşatılan zulümleri anlatmaya devam edeceğim. Bu da böyle biline…