Bayramda, Herkese Bir Tebessüm Sunsun Yanaklar

SALİH YUSUFOĞLU
Vakitler bayramı gösteriyor artık… Her ne hal üzere isek de bir şenlik bir heyecan ve mutluluk barındırmalı bayramlarımız. Herkese bir tebessüm sunmalı yanaklar. Çocuklar, yaşlılar ve dertliler düşünülmeli, birer hediye hazırlamalı onlar için…
‘Başı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennemden kurtuluş’ olan mübarek Ramazan ayının sonuna geldik. Eskiler, gurbetten beklenen sevgilinin yolunu gözlediği gibi beklermiş gelişini Ramazan’ın. Vedalaşmayı da yine bir o kadar duygu yoğunluğunda yaparlarmış. Fakat bu sefer hüzünle…
Müminler, bir ay boyunca, başka bir maksat için değil, sadece Allah (cc) emrettiği için, O’na (cc) daha da yakınlaşmak amacıyla tuttular oruçlarını. Daha bir samimane kılındı, teravihler, teheccütler… Eller daha bir ızdırapla açıldı semaya. Ramazan’ın huzur iklimi daha bir sindi kalbî hayatlara. Hele bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’nde, ‘Ruh ve meleklerin kullar arasına indiği’ vakitlerde, kalbi gökler ötesiyle irtibatlı kullar belki de meleklerle omuz omuza yaptı ibadetlerini… Belki de bazı bahtiyar kullar, Kainatın Rahmet Peygamberi’nin (sas) rüyalarını şereflendirmesiyle ‘bayramı’ erken yaptı, kim bilir!..
Bazı insanlar ise, özgürlüklerinden mahrum kaldı bu kutlu ayda. Hele bazıları, bilmem ki bu kaçıncı bayramdır, iftiralarla, yalanlarla atıldığı zindanlarda geçirdikleri. Sevdikleriyle, çocuklarıyla ne iftar yapabildiler ne de sahur. Bayramda ellerini öpemeyecekler büyüklerinin, hediyeler veremeyecekler çocuklarına. Fakat belki de en güzel Ramazanlarını yaşamışlardır Medrese-i Yusufiye’de. Izdırap hali ile başları sürekli secdede, dilleri hep zikretmede… Onlar yine dört duvar arasında yapacaklar bayramlarını hüzünle…
Hasılı, vakitler bayram vaktini gösteriyor ve bayram herkes için geldi. Her ne hal üzere isek de bir şenlik bir heyecan ve mutluluk barındırmalı bayramlarımız. Ümitsizlik terk etmeli semtimizi. Ramazan’dan ayrılmanın hüznü, yerini bayrama kavuşmanın sevincine bırakmalı. Herkesi sevindirmeli bu kutlu zaman diliminde, herkese bir tebessüm sunmalı yanaklar. Fakat en çok da çocuklar, yaşlılar ve dertliler düşünülmeli. Onlar için hediyeler hazırlamalı bol miktarda…
Biz de bu bayramda neler yapabiliriz diye düşündük ve bayram için ‘yapılacaklar listesi’ hazırladık.
1) Ebeveynler ve dede-nineler, çocuk ve torunlarına, eski zamanlarda olduğu gibi mendil içinde hediyeler hazırlayabilirler. Şekerlemeler, lokumlar veya onların seviyelerine göre kitaplar, yaş ve ilgilerine göre hediyeler… Fakat illaki bayram harçlığını unutmayıp, sıkıştırmalı ceplerine.
2) Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız ve Süleymaniye’de bir bayram namazı kılmadıysanız hâlâ, çocuklarınızla bunu gerçekleştirmenin tam zamanı. Biraz erken gidip Yahya Kemal Beyatlı’nın, Süleymaniye’de Bayram Sabahı şiirini de mutlaka okumalısınız.
3) Ailenizle birlikte mezarlık ziyaretini ihmal etmeyin. Ahirete irtihal eden büyüklerinizin mezarını ziyaret edip, Fatihalar okuyun ki onlar da bayramdan nasipdar olsunlar.
4) Eski dostları, akrabaları ziyaret edin, ellerinden öpün. Uzaklardaki dostların en azından bir telefonla bayramlarını tebrik edin.
5) Suçları (!), öğrencilere burs vermek, ihtiyaç sahiplerine yardım yapmak, eğitim yuvalarına destek olmak olan ve zindanlara atılan karıncaezmez insanların (varsa tanıdığınız) eş, dost ve anne-babasını ziyaret edin. Elinizdeki küçük bir hediyeyle onların evlatları siz olun bu bayramda…
6) Peygamber Efendimiz’in (sas) yaptığı gibi, çevrenizdeki imkanı olmayan çocukları tespit edin ve bir kaç dostunuzla birlikte onlara bayramlıklar hediye edin. Hele yetim, öksüz çocuklara daha bir şefkatle kucak açın. Yapacağınız yardımlarla onların da bayramı ‘bayram’ olarak geçirebilmelerine vesile olun.
7) Mümkünse bayram sabahı bayramlaşmanızı büyük ailenizle birlikte yapın ve sonrasında neşe ve huzurla bayram kahvaltısını paylaşın aynı sofrada.
8) Bayram ayı olan Şevval’de, Efendimiz’in (sas) tavsiye ettiği 6 günlük Şevval orucunu tutmayı da ihmal etmeyin vesselam.