Peygamberimiz bayram için “Bu günler biz Müslümanların bayramları, yeme-içme günleridir” der. Neşe ve sevinç günleri olan bayramda dost ve akrabalar ziyaret edilir, dargınlar barışır, barıştırılır.
Bir ay boyunca, Allah’ın rızasına ulaşmak için emrine uyduk. Sahur ile iftar arası yeme-içme gibi helalleri terkettik. Zor günler, acı zamanlar geçirdik, zulüm ve haksızlıklara kızıp öfkelendik ama iftar sevinci hep vardı. Gündüz tutulan orucun iftarı akşam olduğu gibi bir aylık orucun iftarı olarak da bayram yapıyoruz. Bayram asla ramazandan kurtulmanın, oruç yükümlüğünü arkada bırakmanın, rahatça yeme-içme özgürlüğüne kavuşmanın sevinci değildir. Bayram, ramazana mahsus kulluk vazifelerini yapabilmiş olmanın hazzı ve neşesi ile coşmadır. Çok şükür, bir ay boyunca Allah’ın emrine uyduk. Artık bayram yapabiliriz.
Ramazan bayramına “şükür” bayramı da denilebilir. Eski alfabemizde “şükür” ile “şeker” kelimeleri aynı yazılır. Bu bayrama “şeker bayramı” diyeceksek “şükür”ü asla hatırdan çıkarmamalıyız. Efendimiz’den beri bayramda hurma, tatlı, vb. şeylerin yenmesi ve eskiden beri misafirlere tatlı ve şeker ikram edilmesi de -galat olsa bile- bu bayramı şeker bayramı yapmıştır.
BAYRAMA HAZIRLANALIM
Allah Resûlü (as) Medine’ye geldiğinde Pers kültüründen kaynaklanan iki bayram kutlandığını gördü. Buna karşılık “Bu iki bayrama bedel, Allah size Kurban ve Ramazan bayramları olmak üzere daha hayırlı ve faziletli iki bayram lütfetmiştir.” buyurdu.
Normalde hacıların Arafat’a çıktığı Kurban bayramından önceki güne arefe dense bile biz önemli günlerden bir önceki güne arefe deriz. Bayrama arefe gününden manen ve psikolojik olarak hazırlanmak gerekir. İşte ramazana mahsus bir ibadet olan Fitre bizi ve ihtiyaç sahiplerini bayrama hazırlar. Fitre ile toplumda kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan veya zorlukla geçinen insanlar bayram sevinç ve heyecanına ortak olurlar.
Müslümanlar olarak bizim örnek aldığımız kişi Resûl-i Ekrem Efendimiz’dir. Şimdi hem tavsiye hem de bizzat uygulamalarından kısaca Müslümanca bayram atmosferini görelim:
Bayram gelmeden fitre verip bayrama hazırlandığımız gibi bayram gecelerinin de ibadet ü taat ihya edilmesi sayesinde bayramı daha derin duyarız.
OSMAN KARYAĞDI
