Ben Sur’um Kalbimden Vurulmuşum

Binlerce yıllık bir birikimi bağrında saklayan Sur ilçesi, bir yılda yaşadığı hercümerçle adeta kimliğini kaybetti. Dört Ayaklı Minare kurşunlandı, kiliseler yakıldı, bağrında büyüttüğü insanları göç etti. O kadar ağır kayıpların altında inim inim inlerken birileri “Sur’u Toledo yapacağız” diyerek acısına acı ekledi.
Sur, Diyarbakır’ın kalbi… Şehrin tarihi… Modern zamanlara direnen eski Diyarbekir. Geçmişi milattan önce 8 binli yıllara uzanan surların bağrındaki şehir. Asırlar boyu birlikte yaşamın, hoşgörünün başkentiydi… Yüz yıl öncesine kadar Osmanlı’daki bütün dini gruplarının bir arada yaşadığı en gözde şehirlerden biriydi. 19. yüzyılda, Müslümanların yanı sıra Ortodoks Ermeni, Katolik Ermeni, Süryani Kadim, Katolik Süryani, Keldani, Ortodoks Rum, Katolik Rum, Protestan, Yahudi, Yezidi ve Kıpti olmak üzere 11 dini grup ve cemaat huzur içinde hayat sürerdi. Diyarbakır şimdi yaralı. Binlerce yıllık geçmişinde son bir yılda yaşadığı kadar zulmü görmedi. Kalbinin orta yerinden vuruldu. Dört Ayaklı Minare’ye sıkılan kurşunlarla yaralandı. Camiler, kiliseler yakılırken ağladı, Hacı Hamit Camii’nin minaresi toplarla indirilirken feryat etti adeta…Ayaklarının dibine çukurlar kazılıp etrafına bombalar döşenirken, ‘İmdat’ diye bağırmış ama sesini kimseye duyuramamıştı. Bağrına bastığı binlerce Surlu onu terk ederken hüzünle arkalarından bakıyordu. En çok timsah gözyaşlarına kahroluyordu. Kendisinin ne kadar kıymetli olduğundan dem vuranlar, ellerindeki baltalarla dallarını budayıp duruyordu. Ne özyönetime mecali kalmıştı ne Toledo hayaline. Adeta Fuzuli’nin mısraları dökülüyordu, tarihi surlarından: Dost bî-vefâ, felek bî-rahm, devran bî-sükûn / Derd çok, hem-derd yok, düşman kavî, tâli’ zebun… Dost vefasız, felek acımasız, dünya karışık/ Dert çok, dert ortağı yok, düşman güçlü, talihim âciz…
Paşa Hamamı: Yakıldı
Yeni Kapı Sokak’taki tescilli adıyla Ali Paşa Hamamı, 6 Aralık 2015’te yakıldı. Osmanlı valilerinden Ali Paşa tarafından 1534 tarihinde Mimar Sinan’a yaptırılan beş asırlık şaheserin ayakta duracak mecali bile kalmadı.
Nasuh Paşa Camii: Tahrip oldu
1606’da Osmanlı Valisi Nasuh Paşa’nın eşi Selvinaz Hanım tarafından yaptırılmış. Çatışmalar sırasında kurşun ve bombaların hedef tahtasına döndü. Tahrip olan cami, şimdi kullanılmaz halde.
Dört Ayaklı Minare: Ayaklarından vuruldu!
Yekpare taş sütun üzerine dört köşeli inşa edilen, dört ayağıyla İslam’ın dört mezhebini simgeleyen Dört Ayaklı Minare’den şimdi ezanlar yerine ağıtlar yükseliyor. Dünyada mimarisiyle tek örnek tarihi yapı, 25 Kasım 2015’te ayaklarından vuruldu. Birkaç metre aşağısında hendek kazan örgüt mensupları ile güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmada büyük zarar gördü.
Arap Şeyh Camii: Kullanılmaz halde
Osmanlı Valisi Kara Mustafa Paşa tarafından 1650’de yaptırılan Hasırlı Mahallesi’ndeki Arap Şeyh Cami yaşanan çatışmalarda büyük zarar gördü. Dört asır boyunca ibadet edilen cami şimdi kullanılmaz halde.
Kadı Camii: Zarar gördü
Kuyumcular Çarşısı’nın arka sokağında bulunan cami, çatışmalarda büyük zarar gördü. 1533 yılında Kadı İsmail tarafından yaptırılan tarihi cami adeta delik deşik oldu.
Fatih Paşa Camii: Yakıldı
500 yıllık Kurşunlu Camii büyük zarar gördü. Diyarbakır’ın ilk Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmet Paşa’nın 1516’da inşa ettirdiği caminin içindeki her şey yangında kül oldu. Duvarlarında kurşun isabet etmeyen yer kalmadı.
Hacı Hamit Camii: Minaresi yok edildi, kubbesi delik deşik
Köprülü Sokak’ta bulunan cami, aralık ayında büyük zarar gördü. Camiye ağır silahlarla ateş edildiğini gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.
Şeyh Mutahhar Camii: Çevre duvarı artık yok
Akkoyunlu Sultanı Kasım Bey’in emaneti olan Savaş Mahallesi’ndeki cami, Dört Ayaklı Minare’nin yanında bulunuyor. Operasyonlar kapsamında zırhlı araçların bölgeye daha rahat girebilmesi amacıyla çevre duvarı yıkıldı. İbadete kapalı olan cami, onarılmayı bekliyor.
İbrahim Bey Camii: Kısmi zarar gördü
Dabanoğlu Mahallesi’nde bulunan cami 15 yy’da inşa edildi. Sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallede bulunan caminin iç kısmı zarar gördü.
Hasırlı Mescidi: Kullanılmaz halde
Hasırlı Mahallesi Köprülü Sokak’ta bulunan mescit, 1964 yılında restore edildi. Türkiye Kültür Mirası listesinde olan mescid, yakınında bulunan Hacı Hamit Camii gibi büyük zarar gördü.
KİLİSELER
Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi Surp Giragos Kilisesi büyük zarar gördü.
Türkiye Kültür Mirası listesinde bulunan Ermeni Katolik Kilisesi kullanılmaz durumda.
Mar Petyun (Keldani Katolik) Kilisesi
Savaş Mahallesi Şeftali sokakta bulunan kilise, çatışmalardan büyük zarar gördü. 17 yy. inşa edilen kiliseyi Katolik mezhebine mensup Keldaniler kullanıyordu.
Tescilli yapıların çoğu yıkıldı
Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi, hazırladığı raporda tank ve top atışıyla yıkılmayan evlerin neredeyse tamamının silahlarla tarandığı ve evlerin tüm eşyalarının kullanılamaz hale geldiği bilgisine yer verdi. Raporda, çok sayıda tescilli sivil mimarlık örneği yapıların tamamen yıkıldığı, Suriçi’nin özgün yapısı ve Koruma Amaçlı İmar Planı’nın hiçbir koşulunun korunmadığı belirtildi.
Dünya mirasıydı yok oldu!
Çatışmaların yoğun yaşandığı Yenikapı Sokak’ta Surp Giragos Kilisesi, Şeyh Mutahhar Camii, Dört Ayaklı Minare, Mar Petyun (Keldani Katolik) Kilisesi bulunuyor. Sur Belediyesi, 2011 yılında hazırlanan proje kapsamında bazı yapılar restore etmişti. Ancak son terör olaylarında bu yapılar büyük zarar gördü. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin de öldürüldüğü sokağın yüzde 80’lik kısmı tamamen kaldırıldı. Şu an sokak yerine boş bir alan var.
Tarihi yapılar restore edilecek 
Sur’da tahrip olan tarihi yapıların yeniden restore edilmesi için çalışmalar başlatıldı. Restore çalışmalarına ilk olarak Kurşunlu, Şeyh Mutahhar, Hasırlı Mescidi, Arapşeyh ve Kadı camilerinden başlanacak. Yüzde 86’lık kısmı kamulaştırılan ilçede, bir yanda da yıkımlar devam ediyor. Sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallelerde iş makineleriyle yıktırılan binaların enkazları Dicle Nehri kenarına dökülüyor.
İsmail Avcı / Diyarbakır