Kill Bill’ın ‘Yalnız Çoban’ı Sevgi Olimpiyatlarını Çok Sevdi

Bütün dünya onu, The Karate Kid ve Kill Bill filmlerinde de kullanılan ‘The Lonely Shepherd’in (Yalnız Çoban) bestecisi olarak tanıdı. 14. Türkçe Olimpiyatları’nın jürisinde yer alan Romanyalı ünlü panflüt virtüözü Gheorghe Zamfir, “Burada olmaktan çok mutluyum.” diyor.
Türkiye hariç, üç yıldır dünyanın her yerinde gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları, uluslararası olma yolunda hızla ilerliyor. Bu yıl 14. düzenlenen ve önceki gün sona eren festivale Almanya ve Romanya ev sahipliği yaptı. Hem Bükreş’te, hem de Bochum’daki toplam dört final, bayram havasında geçti. Türkçe şarkılar söylendi, şiirler okundu, Afyon’dan, Tokat’tan, Karadeniz’den horonlar oynandı. Böylesine kapsamlı bir organizasyonda jüri birincileri seçmekte çok zorlandı.
Kimler yoktu ki jüride… Japonya’dan bateri sanatçısı Asami Sasaki, Kırgızistan milli sanatçısı, Almanya’dan piyanist Klaus Ignatzek, Rusya’dan ses sanatçısı Evgeniy Kungurov ve tabi ki Romanyalı dünyaca ünlü panflüt sanatçısı Gheorghe Zamfir…
Zamfir’i bütün dünya ‘The Karate Kid’ ve ‘Kill Bill’ filmlerinde de kullanılan “The Lonely Shepherd”in (Yalnız Çoban) bestecisi olarak tanıdı. Aslında daha birçok eseri Hollywood filmlerinde kullanıldı. 60 yıllık müzik kariyerinde 120’den fazla ödül alan, albümleri milyonlarca satan sanatçı üç yıldır Türkçe Olimpiyatları’nda jüri oluyor.
Çavuşesku dönemindeki baskılar nedeniyle yıllarca Fransa’da yaşayan Gheorghe Zamfir, 1989 yılındaki baskıcı rejiminin yıkılmasından sonra tekrar ülkesine dönmüş. Baskıcı dönemi hatırlamak bile istemeyen Zamfir’in klasikten yerele farklı müzikal dünyalar arasında zengin bir repertuarı var. Bulunduğu toplumdaki yerel müziği evrensel hale getirmeyi başaran ve adı bir enstrümanla birlikte anılan nadir sanatçılardan biri. Türk ve Romen halklarını, kültürlerini birbirlerine çok yakın gördüğünü ifade eden Zamfir, organizasyonu ‘Muhteşem’ olarak değerlendiriyor. Sanatçıyı, doğduğu Targovişte şehrine bağlı Cobia kasabasındaki müze gibi evinde ziyaret ettik.

Müziğe nasıl başladınız?
Müziğe çok küçük yaşlarda başladım. 14 yaşımdan itibaren pan flütle ilgileniyorum. Müzik eğitimimi 1968’de Bükreş Müzik Akademisi’nde, Fanica Luca’nın öğrencisi olarak devam ettirdim.
Türk-Romen müzikleri arasında ne gibi benzerlikler var?
Genelde Balkan müzikleri birbirine benziyor. Sesler ve tınılar birbirine çok benziyor. Türk ve Romen müziklerinin pek çok ortak noktası bulunuyor. Bazı Türk müziklerini Romen müziğinden ayıramazsınız. Bir diğer ortak noktamız ise Türk müziğinde önemli bir yere sahip olan Dimitrie Kantemir gibi bir müzik adamıdır.
Üç senedir Türkçe Olimpiyatları’nda jürisiniz…
Bundan çok mutluyum. Geçen yıl jüri başkanlığı da yaptım. Her zaman olduğu gibi müthiş etkilendim. Organizasyonun mükemmelliğine hayran kaldım. Gözyaşlarımı akıtırcasına bir duygusallık içindeyim. Yarışmacılar, konuklar, orkestra herkes barış ve dostluk için, birlik beraberlik içinde olalım diye gönlünü ortaya koyuyor. Allah bizi seviyor, hiç şüpheniz olmasın. Bu akşam bütün hayalleri aşan eşsiz bir gösteriye şahit olduk hep beraber.

Yarışmacıları nasıl buldunuz?
Yeryüzünün tüm meridyenlerinden gelip burada toplanan olağanüstü yetenekli çocuklar hepsi. Bu olağanüstü çocuklar geldiler, ev sahipliği yapan Romanya’yı onurlandırdılar. Hayallerin ötesinde bir temsil sundular.
Organizasyon heyetine bir mesajınız var mı?
Türk dostlarımı böyle kusursuz bir organizasyonun altından kalktıkları için kutluyorum. Yürekten çalışan, geniş fikirli, yeniliklere açık bu dostlarımı yürekten kutluyorum. Onlar barış için, uyum için, milletler arasında kardeşlik için mücadele veriyorlar. Bu mucizevi çocuklarla niyetlerini ispat ettiler.

Doğa ve hayvan sevgisiyle de tanınıyor
6 Nisan 1941’de Romanya’nın Targovişte (Gaeşti) şehrinde dünyaya gelen Gheorghe Zamfir, pan flüt virtüözü ve şarkı sözü yazarı. Yıllarca müzik öğretmenliği de yaptı. Adı pan flütle özdeşleşen ve bu enstrümanın dünyada çok sevilmesini sağlayan Zamfir’in besteleri pek çok filmde kullanıldı. İyi Kötü Çirkin, Kill Bill, Karateci Çocuk; Bir Zamanlar Amerika gibi filmler bunlardan sadece birkaçı. 200’den fazla albüme imza attı, albümleri 40 milyondan fazla sattı. 90 altın ve platin albüm ödülünün yanı sıra sayısız ödüllere ve 5 kıtada gerçekleştirilen turnelere imza atan Zamfir, birçok defa Türkiye’de de konser verdi. Eşi Nicoleta Beca ile birlikte Găeşti’ye 10 kilometre mesafedeki doğanın binbir rengiyle kuşanmış Cobia kasabasındaki müze gibi villasında yaşayan Zamfir, doğa ve hayvansever özelliği ile de tanınıyor.