Selam Tevhid’e kumpas davası sanıklarından hâkim Nurullah Çınar’ın, otomobili için servisi araması, iftar için restoranı arayıp rezervasyon yaptırması ‘suç’ olarak gösterilmiş.
Hakim Nurullah Çınar, ‘adalet.org’ sitesinde ‘yargının itibarını işte böyle bozdum!’ başlıklı yazı kaleme alarak, Selam Tevhid davası iddianamesinde hakkında suç delili olarak sunulan maddeleri ironik anlatıyor. Selam Tevhid dosyasında verdiği 23 karar nedeniyle 63 kişi ile birlikte hakkında soruşturma açıldığını belriten Çınar, “HSYK 2. Dairesi, yargının nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte eylemlerde bulunduğuma dair delil ‘iz ve emare’ elde edildiği gerekçesiyle 14 Temmuz 2015 tarihinde 49 kişi ile birlikte beni de açığa aldı.” ifadeleri kullanıyor.
Duruşma savcısını aramak ‘örgüt’ suçu!
Hakim Çınar, soruşturma raporuna ve sunulan iddianameye göre yargının itibarını bozacak nitelikteki eylemlerini şöyle sıralıyor: “Duruşma savcımız A.T.A. ile görüşme. Adliye Maaş Mutemedi/Sosyal İşler Müdürü K.Ö ile görüşme. İkitelli’deki bir restoranı iftar rezervasyonu için 1 kez arama. İkitelli’deki otomobil servisini arama.”
Delil; geçmiş HTS kayıtları
Hakim Nurulah Çınar, önceden dinleme kararı alınmamışsa arama, mesaj içeriklerinin tespitinin mümkün olmadığını hatırlattıktan sonra, iddianameye göre suçlamaların arama, mesaj içeriklerine değil, geçmiş HTS kayıtlarına dayandığını, tarihlerinin de belirtilmediğini aktarıyor. İddianamede yargılamaya konu olan kararlardan sonra bu kişilerle yapılan görüşmeleri, geçmiş tarihlere bağlayarak örgütsel bağ çıkarılmaya çalışıldığını ifade ediyor.
Geleceğe yolculuk!
Savcının iddialarının dayanaksız ve hukuki temelden yoksun olduğunu şöyle anlatıyor: “Örneğin benim Savcı A.T.A ile görüşmem 2013 yılına aittir. Oysa sorumlu tutulduğum kararların sonuncusu 13.04.2012 tarihlidir. Yani önce geleceğe gidip 2013 yılında savcı A.T.A. ile görüşmüşüm, sonra geriye dönüp 2011-2012’de o kararları vermişim, öyle mi? Saçma sapan kurgulara inanan varsa, onlar için yapabileceğim bir şey yok.”
Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş
“Müfettişin kendi iddiasına inanıyor olsaydı, benden önce Cumhuriyet Savcısı A.T.A. hakkında soruşturma açması gerekirdi. Çünkü A.T.A.’yı iddianamede örgüt kuryesi olarak göstermiş. Yani A.T.A.’yı aradan çıkardığı zaman benimle ilgili herhangi bir iddiada bulunması mümkün değil. A.T.A.’ya hiçbir suç isnadında bulunmayıp, onun HTS kaydındaki 3. kişiyle beni dolaylı irtibatlandırmasının tek izahı var: ‘Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş.”
Görevim 1 yıl önce bitti
“Ayrıca örgüt üyeliği, darbe, casusluk ve sair suçları işlemişim. Bu suçları işlemiş olabilir miyim? Mümkün değil. Çünkü darbe, casusluk raporuna konu kararlar dahil 279, 276, 115, 33 karar verenler (diğer hakimler) açığa alınmadı. Ayrıca benim görevim 5 Temmuz 2012’de sona ermişti.”
Bu dava çökmüştür, HSYK gereğini yapmalı
Hakim Nurullah Çınar, kendisine yönelik kumpasın tam anlamıyla deşifre olduğun söyledi: “Bu soruşturma ve açığa alınmam tamamen hukuksuzdur. İsnatların birer iftiradan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır. Dava başlamadan çökmüştür. Yaşananlar karşısında HSYK 2. Dairesi’nin önünde iki seçenek var. Bu zulme derhal son vermek ve itibarımızı iade etmek. Veya hukuksuzluğu ve zulme devam ederek cezai, hukuki sorumluluğa, AİHM tazminatlarına, nesiller boyu kınanma ve iki cihanda da hesabını verememe gibi sonuçlarına katlanmak. Hukuka aykırı hiçbir karara imza atmadığım için beni ihraç etmek, yargılamak için önce hukuku çiğnemeleri gerekecek. Hiçbir suçum olmadığından ben çok müsterihim. HSYK üyelerinin işleri ise çok zor ve onların yerinde olmak istemezdim ve şükür ki de değilim.”
HAYIRSEVERLİK SUÇ SAYILDI
Boydak, ‘kurban kesme’ suçu işledi!
Kayseri’de ‘paralel yapı’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, üç yıl önce Mardin’de 200 kişi ile birlikte kurban kestiği için suçlanmıştı. Ayrıca deprem sonrası Van’da 2.500 konteyner evin malzemesini temin etmesi de ‘suç’ olarak kayıtlara geçti. Boydak’a savcılık sorgusunda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu neden Kayseri’de ağırladığı da sorulmuştu.
Dumankaya’ya yurt dışı seyahatleri soruldu
İşadamı Halit Dumankaya da geçtiğimiz günlerde zekat ve sadaka verdiği için tutuklanmıştı. İşadamına, “Yurt dışına neden gittin? Nerede kaldın? Bank Asya’ya neden hesap açtın? Kurban, burs ya da başka bir isim adı altında bağış yaptınız mı? Fethullah Gülen sizce kimdir?” gibi garip sorular sorulmuştu.
Hazim Sesli, toplu teravihle suçlandı!
Ünlü tekstilci Hazim Sesli de yine ‘paralel’ safsatasıyla yürütelen operasyonlar kapsamında geçtiğimiz ekim ayında hiç bir somut delil gösterilmeksizin tutuklanmıştı. Sesli’ye de tıpkı diğer isimler gibi ‘bağış yapıp yapmadığı, hangi gazeteye abone olduğu, teravih namazına neden topluca gidildiği sorulmuştu.
Kaynak: Yeni Hayat Gazetesi