Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), görev süresi içinde Romen siyasetçilerin korkulu rüyası olan ve 2 yıl önce dönemin sosyal demokrat-liberal hükümetince hakkında soruşturma açılıp görevden alınan Yolsuzlukla Mücadele Kurumu (DNA) Başsavcısının şikayetini haklı buldu.
Ülkesinde yolsuzlukla mücadelenin sembolü haline gelen Laura Codruta Kovesi, birçok yolsuzluğu soruşturduktan sonra görevden alınmıştı.
AİHM, bazı reformlara karşı çıktığı gerekçesi ile 2018 yılında görevden alınan Kovesi’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
46 yaşındaki Kovesi, dönemin Romanya hükümeti tarafından ‘görevini kötüye kullanmak’, ‘yetkilerini aşmak’ ve ‘yolsuzluklara karışmak’ ile suçlanıyordu.
“YOLSUZLUK AVCISI”
2013 ila 2018 yılları arasında Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nda Başsavcı olarak görev yapan Kovesi döneminde 14 bakan, 43 milletvekili ve 260 yerel siyasetçi toplam 317 kişi hakkında soruşturma açıldı.
2017’den itibaren binlerce kişi yolsuzlukların giderilmesi ve hukuk devleti ilkelerini korumak amacıyla sokaklara döküldü.
Daha sonra ise Kovesi, Avrupa Birliği ülkelerinde finans alanındaki yolsuzluklarla ilgili mücadeleyi tek elden yürütmesi planlanan Avrupa Kamu Savcılığı’na başsavcı olarak atandı.
AİHM ROMANYA’NIN KULAĞINI ÇEKTİ
Karar Romanya medyasında ‘kulak çekme’ olarak değerlendirildi. G4media.ro sitesinden Dan Tapalaga, şu değerlendirmeyi yaptı: “O dönemde konunun tarafı olan resmi kurumlar utanılacak bir karar verdi. Romanya Anayasa Mahkemesi de siyasi bir kabadayılar çetesi gibi davrandı ve talimat üzerine başsavcı Kövesi’ye okkalı bir tokat attı. Mahkeme, temyiz hakkını, savunma hakkını, dava açma, ifade özgürlüğü hakkını ihlal ederek bir başsavcıyı yerle bir etti. Tekil bir vakada en temel hakları ihlal eden bir mahkeme yasaların anayasaya uygunluğunu nasıl temin edebilir ki? Artık çok sayıda mahkeme üyesine istifa çağrısı yapmak meşru bir taleptir.”
Gazeteci Moise Guran ise kişisel blogunda, gecikmeli de olsa çok önemli bir sorunun çözüldüğünü yazdı. ”Siyasetin hukuktan üstün olması sorununu, devletlerarası hukuka taşıdığı için Kövesi’ye müteşekkir olmalıyız.” diyen Guran, bu karar sonrasında siyasetin hukuk organlarını kontrol edemeyeceğini öngörüyor.