Romanya Haber

Erdoğan ‘2023’ Dedi, 1990’lara Döndük

[Mehmet Dinç, Strazburg’tan yazdı]
Türkiye’nin de kurucuları arasında yer aldığı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurulda yaptığı oylamada 113 Evet oyuna karşı 45 Hayır oyuyla Türkiye’yi siyasi denetim sürecine aldı. Demokrasi, insan hakları, ifade ve medya özgürlüğü gibi konulardaki gerilemeler pahalıya mal oldu. Erdoğan ve AKP hükümeti, Avrupa Konseyi’nin iyileşme için tanıdığı 9 aylık uzatmalı mühleti suistimal etti. Sonuç Türkiye 90’li yıllara geri dönüyor.
Adil yargılama, ifade ve medya özgürlüğü, güçler ayrılığının ortadan kalkması, demokratik kurumların işlevsiz hale gelmesi, bu kararın alınmasında etkili oldu. OHAL ve KHK’ların keyfi kullanılması, yeni anaysa değişikliğiyle gücün tek elde toplanması bardağı taşıran son damla oldu. AKPM’nin kararından sonra Avrupa parlamentonsun alacağı karar merak konusu. 2004 yılında müzakereler başlarken Avrupa Konseyinin denetim sürecini bitirmesi etkili olmuştu. Venedik komisyonun önerileri dikkate alınmadı. OHAL’de referandum yapıldı, muhalefet baskı altına alındı, adaletsiz bir seçim yapıldı. YSK mühürsüz oyların kabul ederek skandal bir karar imza attı. Stefan Schennach referandumla ilgili “Eğer adil bir seçim olsa hayır oyları yüzde 60 çıkardı” yorumu yaptı.
Denetim sürecinin ilk etapta 2018’e kadar süreceği öngörülüyor. Bu süre zarfında, cezaevindeki gazeteciler, milletvekilleri, adil yargılama, kapatılan kurumlar, ifade özgürlükleri, temel insan hakları, demokratik kurumların işleyişi, OHAL ve KHK gibi konular detaylı şekilde  incelenecek. Ne yazık ki bundan sonra eğer Türkiye tekrar Avrupa standartlarına ulaşmak için ciddi çaba sarf etmezse, daha önce yaşadığı gibi uzun yıllar ‘denetim süreci’ni atlatmayı bekleyecek.
Tekrar demokrasi için sıçrama rampası olabilir
Diğer taraftan otokritik bir sisteme bürünen Türkiye’nin gerçek manada demokrasiye ulaşması için, temel insan hakları, ifade özgürlüğü, güçler ayrılığı değerlerinin yerleşmesi için bir fırsat olabilir. Türkiye 2004 yılında denetim sürecinden kurtulmak için bir dizi reform yapmış ve ülkenin demokrasi yolundaki iyi niyeti denetim surecinden çıkmasını sağlamıştı. Ama realitede, siyasi inisiyatifin bunu istemediği açıkça görülmüyor.
Türkiye için hayati karar alınırken AKP heyeti “f..ö ” ifadesi için çırpındı
AKPM genel kurulundan Türkiye için dönüm noktası sayılabilecek kararlar alınırken, AKP heyeti verdiği onlarca değişiklik önergesini Gülen hareketine “terör örgütü”  ifadesi kullandırmak için harcadı. Türkiye 13 yıl sonra siyasi denetime alınırken Markar Eseyan, Serap Yaşar, Suat Önal, Saban Dişli gibi AKP’li vekiller defalarca söz alıp, “f..ö”, “terör örgütü ifadesi kullanmalısınız”  teklifinde bulundu. Fakat 47 ülkeyi temsil eden parlamenterler meclisinden ‘Hayır’ cevabı çıktı. Parlamento ‘Gülen Hareketi’ ifadesini uygun buldu.
18 vekil, 150 gazeteci tutuklu, 150 bin devlet görevlisi işten atıldı
AKPM Türkiye eş raportörleri Marianne Mikko ve Ingebjørg Godskesen oylama öncesi raporu genel kurul salonunda savundu. Godskesen “Türkiye’de 18 vekil, 150 gazeteci tutuklu, onlarca gazetece, TV, dergi kapatıldı hepsi de muhalif yayın organları. 150bin devlet görevlisi işten atıldı. Ocak ayında OHAL komisyonu sözü verildi yerine getirtilmedi. Referandum eşit ortamda yapılmadı. OHAL kalkmadı. Güçler ayrılığı prensibini ortadan kaldıran anayasa değişikliği kabul edildi, Türkiye siyasi denetim altına alınmalı. Türk demokrasisin gelişmesi için Türk yetkililer işbirliği içinde olmalıyız”  ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın AGİT temsilcileri hakkındaki ifadesi tepki gördü
Erdoğan’ın seçim için ülkemize davet ettiğimiz Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsilcilerine yönelik ifadelerine Niokolav Villumsen tepki gösterdi. “Erdoğan’ın haddinizi bilin ifadeleri karşında ya tepki vereceğiz ya da haddimizi bilip oturacağız, bu hakaret tüm asambleye yapılmıştır ”  ifadelerini kullandı. Ayrıca Markar Eseyan AGİT temsilcilerini  PKK sempatizanı olmakla suçladığı konuşmasının ardından, genel kurul salonundan tepki geldi ve özür dilemesi istendi.
Kemalist laik düşüncenin gücü azaldı
akpm spot akpEşi Türkiye raportörü Josette Durrieu, 2002’de Erdoğan’ın sahneye çıkışından beri Türkiye’yi yakından takip ettiğini söyledi. “1920’de Kemalizm’in ordu gücüyle kurduğu laik sitem 2002’de Erdoğan’la birlikte değişti, ordu ve laik gücünü yitirdi” dedi.
14 yıl sonra aynı yere geri döndük
Türkiye 1996 yılında dahil olduğu denetleme sürecinden, yaptığı reformlar sayesinde ve AKP’nin estirdiği olumlu rüzgârla 2004 yılında çıkmıştı. Bu sayede AB ile müzakerelerinin başlamasının önü açılmıştı. Son 4 yılda AKP ve Erdoğan,  iktidar hırsıyla ülkenin demokratik kurumlarının tamamı işlevsiz hale getirdi. 13 yıl sonra AKPM tekrar denetim süreci kararı aldı. Denetim sürecinden çıkıp tekrar denetim sürecine alınan tek Avrupa ülkesi oldu. Daha acısı , kurucu üye sıfatı ve  Avrupa Konseyine en fazla maddi destek sağlayan “grand payeur” ülke sıfatıyla, denetim sürecine düşmesi.
İdam için ayrı paragraf
Avrupa konseyi ve parlamentonsun  belki de tek kırmızı çizgisi idam kararı. Genel kurulda yapılan oyalamada Martin Poliacik “İdam cezası geri gelirse kırmızı çizgi asılmış olur, ve o ülke bu genel kurul salonunda bulunamaz” dedi. Raportör Godskesen ise “Mevzuatında idam cezası bulunan ülkenin Avrupa Konseyi üyeliğinde yeri yoktur” ifadesi ayni zamanda Konseyin bu konudaki net görüşüdür. Herhangi bir devlet idam cezasını geri getirirse üyelikten düşer.
Dışişleri bakanlığı karar ivedilikle tepki gösterdi
Dışişleri bakanlığı “Karar Avrupa’nın basiretsiz tutumunu yansıtıyor” açıklaması yaptı. Bakanlık açıklamasında “Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nun 25 Nisan 2017 tarihli oturumunda, 2004 yılından bu yana denetim sonrası diyalog sürecinde bulunan ülkemizin yeniden denetime alınması kararı verilmiştir. AKPM’de, izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasî saiklerle alınan bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz. Bu karar, başta FETO olmak üzere, sadece ülkemiz değil bütün Avrupa sistemine ve değerlerine tehlike oluşturan terör örgütlerine hizmet edecektir”  ifadelerine yer verdi.
(TR724)