Romanya Haber

Kadın..

Mehmet Ali Şengül

Efendimiz (s.a.v) peygamberliğinin ilk sırrını kadına açtı. İlk kelime-i şehadet getiren, Müslüman olan kadındı. İlk namazı peygamber arkasında cemaat olarak da bir kadın kıldı.
İslam kadını dişiliğinden daha çok kişiliğiyle ele almıştı.
Kur’an-ı Kerim’de: “Mü’min erkekler, mü’min kadınlar” diye yüce Mevla kadını da muhatap alarak sesleniyor.
Nebiler sultanı (s.a.v) “Cennet anaların ayakları altındadır” iltifatında bulunarak, ona layık olduğu mevkiyi veriyordu.
Resulullah (s.a.v) “İki şeye dikkat edin. Biri yetim hakkı, diğeri kadın hakkı.” buyurarak kadının ezilmesine, üzülmesine engel oluyordu. Ve yine Efendiler Efendisi (s.a.v) “İnsanların en kötüsü, ehl-i üzerine baskı yapandır.” buyurarak kadına karşı haşin, sert, kırıcı olmamaya, aksine nazik kibar, kavl-i leyin tatlı dil, güler yüzle muameleyi tavsiye buyuruyordu.
Efendimizi (s.a.v) kendisini yemeğe davet eden komşusuna, “Aişe de davetli mi?” diye sordu. O da “Hayır” deyince davete icabet etmedi. Annemizi yalnız bırakmadı. Daha sonra “Hazreti Aişe’yi de davet ediyoruz” deyince kabul buyurdular.
Allah Resulü (s.a.v) Veda Hutbesi’nde kadın haklarının korunması ve onlara iyi muamele edilmesini tavsiye buyuruyor. Ölüm anında bile nasihatlarında, kadın haklarının gözetilmesini ifade ediyor, üzerinde hassasiyetle duruyordu. Peygamber, ama yeri geldiğinde keçi, koyun sağıyor, ayakkabı tamir ediyor. Yeri geldiğinde ailelerinin sıkıntılarına ortak oluyor.
Efendimiz (s.a.v) mutluluğunu, sıkıntılarını paylaşmayı dıştan daha çok evinde, eşinde arardı.
Efendimiz (s.a.v) kadına o kadar değer veriyordu ki, bir gün bir gençle arasında şu diyalog geçti:
“Ya Resulallah; yardım yapmak istiyorum. Kime yapayım?
Anana.
Daha fazla yapmak istiyorum.
Anana.
Ya Resulallah o benim anam, ona bakıyorum daha fazla yapmak istiyorum.
Anana.
Dördüncüsü kez sorulunca
Babana” buyurdular.
Temelde bütün insanlar bir baba ve annede birleşen tek bir aileden oluşmuştur. Bundan dolayı insanlar bu aile hukukuna saygılı davranmaları gerekir.
“Ey insanlar! Sizi bir tek kişiden yaratan ve ondan da eşini yaratıp o ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anıp Kendisini vesile ederek birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız. Allah sizin üzerinizde tam bir gözeticidir.” (Nisa-1)
Ne yazık ki, bazen fıtrat uyuşmazlığı, bazen kültür, bazen inanç farklılığı yuvalarda, toplumda sıkıntılara, uyuşmazlığa neden oluyor. Sıkıntılar, kavgalar ve harpler hayatı yaşanmaz hale getiriyor.
“… onlarla (kadınlarınızla) hoşça, güzelce geçinin. Şayet onlardan hoşlanmayacak olursanız, olabilir ki bir şey sizin hoşunuza gitmez de, Allah onda bir çok hayır takdir etmiş olur.” (Nisa-19)
Eşler hoşlarına gitmeyen yönleriyle birbirini rencide etmemeli. Güzel taraflarıyla yaklaşıp diğer yönlerini tamir etmeye çalışmalıdırlar.
“… İyi kadınlar: itaatli olanlar ve Allah kendi haklarını nasıl korudu ise, kocalarının yokluğunda, onların hukuklarını koruyan kadınlardır…” (Nisa-34)
“Sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın.” (Nisa-135)
“… Ey kocalar; Eğer siz iyi davranıp aranızdaki sıkıntıyı düzeltip, kadınların hakkını çiğnemekten sakınırsanız, unutmayın ki Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır. (iyi davranışlarınızın karşılığını size fazlasıyla verecektir.)” (Nisa-128)
“Erkek olsun kadın olsun kim mü’min olarak iyi ve yararlı işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar bile hakları yenmez.” (Nisa-124)
“Allah’a teslim olan erkekler ve teslim olan kadınlar, İslâm dinine iman eden erkekler ve iman eden kadınlar, taate devam eden erkekler ve taate devam eden kadınlar, dürüst erkekler ve dürüst kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, hayır yolunda infak eden erkekler ve infak eden kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar var ya, işte Allah onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab-35)
“Kim Allah ve resulüne itaat ederse, işte onlar Allah’ın nimetlerine mazhar ettiği Nebiler, sıdıklar, şehitler ve salih kişilerle beraber olacaklardır. Bunlar ne güzel arkadaşlar.” (Nisa-69)
Unutmamak gerekir ki, kadın ve erkek Allah’ın birbirine emanetidir. Çocuklar da anne-babaya emanettir.
(Kaynak: www.zaman.online.de)