İnternet bağımlısı gençlerin sayısı hızla artıyor ve ne gençlerin kendisi ne de anne-babaları durumun vahametinin farkında değil. Uzmanlar; sosyal izolasyondan, derslerin kötü gitmesine, hayatın zorluklarını aşmada zorluk yaşamaya kadar bir dizi sorunu beraberinde getiren bu bağımlılığı büyük bir kaygı ile takip ediyorlar ve bir an evvel belli bir bilincin oluşmasını ve bağımlı olanlara da danışmanlık hizmeti verilmesini istiyorlar.
Almanya’da her dört kişiden biri bağımlı. 20 milyon kadar insana tekabül eden bu oran 2012 yılında gerçekleştirilen bir araştırmanın sonucu. Bu oranın 2016 yılına kadar arttığını tahmin etmek zor değil. Sebebi ise özellikle gençler arasında iyice yaygınlaşan internet bağımlılığı.
2011 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada internet bağımlısı olanların sayısının 560 bini geçtiği, hatta 14-16 yaş grubundaki gençlerin yüzde dördünün bağımlı olduğu ortaya çıkmıştı. Son beş yıl içinde özellikle akıllı cep telefonlarının yaygınlaşması ile birlikte sayı ve oranların çok daha ileri boyutlara ulaştığı tahmin ediliyor.
BAĞIMLI GENÇLER, HAYAT ŞARTLARININ ÜSTESİNDEN GELEMİYORLAR
Alman Bağımlılık Araştırmaları ve Bağımlılık Terapisi Cemiyeti’nden Doç Dr. Hans-Jürgen Rumpf, bağımlılık konusunda sadece uyuşturucuya konsantre olmanın yanlış olacağını söylüyor ve bağımlılık araştırmacılarının aşırı internet tüketimindeki yaygınlaşmayı büyük bir kaygı ile takip ettiklerini söylüyor.
Araştırmacıya göre internet bağımlılığı sosyal izolasyon ve depresif can sıkıntısı gibi riskleri beraberinde getiriyor ve bağımlığının hayat şartlarının üstesinden gelmesini zorlaştırıyor, hareket ettirmiyor, uyku düzenini bozuyor ve verimini düşürüyor.
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ MASRAFLARI UZUN VADEDE DEVASA BOYUTTA
İnternet bağımlılığı da tıpkı sigara, alkol ve uyuşturucu gibi masraf çıkaran bir bağımlılık. Alman Bağımlılık Psikolojisi Cemiyeti Başkanı Peter Missel, bu bağımlılığın sağlık sistemine uzun vadede çıkardığı masrafın devasa olduğuna değiniyor.
Missel, bu yüzden bağımlılara yardım sistemine erken ve dikişsiz bir şekilde başlamanın önemine dikkat çekiyor. Uzmana göre bağımlılık hastalıklarında tıbbi rehabilitasyon da iyileştirilmeli.
ELİNDEN TELEFONU DÜŞÜRMEYEREK KÖTÜ ÖRNEK OLAN ANNE-BABALAR AZ DEĞİL
İnternet bağımlılığının belirtileri diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi net değil. Ancak uzmanlar, akıllı telefonu veya bilgisayarı elinden aldığından huzursuz olan gençlerin bağımlılığın ilk işaretlerini verdiğini söylüyor. Önemli olan ise gencin bu noktaya gelmemesi ve bunda da en büyük sorumlu anne-baba.
Aynı kuruluştan Prof. Falk Kiefer’e göre aileler çocuklarının çığırından çıkacak şekilde internette vakit geçirmesini bir problem olarak pek görmüyorlar. Hatta çoğu anne veya baba elinden akıllı telefonu düşürmeyerek çocuklarının bağımlı olmasına bizzat önayak oluyor.
Uzman, online oyunların ve sosyal medya ortamlarının yüksek oranda bağımlılık yapan bir güce sahip olduğu konusunda bilinç oluşturulması gerektiğini söylüyor.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLISI KIZLARA ULAŞMAK GEREKİYOR
Kiefer, bu bilinci oluşturmak isteyen anne-babalara şu uyarıda bulunuyor: “İnternet ile oynanan oyunlar veya izlenen videolar çocuğun odasına ne kadar erken girerse bağımlılık oranlarının sayısı da o derece artacaktır.”
Bu çocukların okuldaki veriminin düştüğüne, aile ve arkadaşlarından uzaklaştığına ve kontrolü kaybettiklerine dikkat çeken uzman, danışmanlık hizmeti veren kuruluşlara da çok geç başvurulduğunu söylüyor. Kiefer’in anlattığına göre özellikle sosyal medyada vakit geçirerek bağımlı olan kızlara ulaşmakta zorluk çektiklerini dile getiriyor.
HEDEFİNİ TUTTURAMAYAN GENÇLER YARDIM ALMALI
Halinden şüphelenerek danışmanlık hizmeti alan gençlerin sayısının artmasını arzu eden Kiefer şöyle diyor: “İnsan bazen problemli bir davranış içine girebilir ancak bunun bağımlılığa dönüşmesi gerekmiyor. Onlarla vaktinde konuşmak ve sınırları hakkında müzakere etmek belirleyici.”
Uzmana göre gençlere kendilerine koydukları hedefi her gün tutturamadıkları takdirde hemen danışmanlık hizmeti almalılar.
600 UZMAN BAĞIMLILIKLARI TARTIŞIYOR
İnternet bağımlılığının öğretmenlerden, anne-babalara ve politikacılara kadar uzanan birçok boyutu var ve kriterlerin tam olarak oturmadığı zamanımızda bu konunun diğer bağımlılık türleriyle birlikte geniş çaplı bir şekilde ele alınması gerekiyor.
Dün Berlin’de başlayan Bağımlılık Kongresi’nin amacı da bu. Üç gün sürecek kongreye 600 uzman katılıyor. Uzmanlar 20 milyon insanı ilgilendiren bu konu için uzun soluklu bir bilgi alışverişinde bulunacak.
ESAT SEMİZ BERLİN
2011 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada internet bağımlısı olanların sayısının 560 bini geçtiği, hatta 14-16 yaş grubundaki gençlerin yüzde dördünün bağımlı olduğu ortaya çıkmıştı. Son beş yıl içinde özellikle akıllı cep telefonlarının yaygınlaşması ile birlikte sayı ve oranların çok daha ileri boyutlara ulaştığı tahmin ediliyor.
BAĞIMLI GENÇLER, HAYAT ŞARTLARININ ÜSTESİNDEN GELEMİYORLAR
Alman Bağımlılık Araştırmaları ve Bağımlılık Terapisi Cemiyeti’nden Doç Dr. Hans-Jürgen Rumpf, bağımlılık konusunda sadece uyuşturucuya konsantre olmanın yanlış olacağını söylüyor ve bağımlılık araştırmacılarının aşırı internet tüketimindeki yaygınlaşmayı büyük bir kaygı ile takip ettiklerini söylüyor.
Araştırmacıya göre internet bağımlılığı sosyal izolasyon ve depresif can sıkıntısı gibi riskleri beraberinde getiriyor ve bağımlığının hayat şartlarının üstesinden gelmesini zorlaştırıyor, hareket ettirmiyor, uyku düzenini bozuyor ve verimini düşürüyor.
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ MASRAFLARI UZUN VADEDE DEVASA BOYUTTA
İnternet bağımlılığı da tıpkı sigara, alkol ve uyuşturucu gibi masraf çıkaran bir bağımlılık. Alman Bağımlılık Psikolojisi Cemiyeti Başkanı Peter Missel, bu bağımlılığın sağlık sistemine uzun vadede çıkardığı masrafın devasa olduğuna değiniyor.
Missel, bu yüzden bağımlılara yardım sistemine erken ve dikişsiz bir şekilde başlamanın önemine dikkat çekiyor. Uzmana göre bağımlılık hastalıklarında tıbbi rehabilitasyon da iyileştirilmeli.
ELİNDEN TELEFONU DÜŞÜRMEYEREK KÖTÜ ÖRNEK OLAN ANNE-BABALAR AZ DEĞİL
İnternet bağımlılığının belirtileri diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi net değil. Ancak uzmanlar, akıllı telefonu veya bilgisayarı elinden aldığından huzursuz olan gençlerin bağımlılığın ilk işaretlerini verdiğini söylüyor. Önemli olan ise gencin bu noktaya gelmemesi ve bunda da en büyük sorumlu anne-baba.
Aynı kuruluştan Prof. Falk Kiefer’e göre aileler çocuklarının çığırından çıkacak şekilde internette vakit geçirmesini bir problem olarak pek görmüyorlar. Hatta çoğu anne veya baba elinden akıllı telefonu düşürmeyerek çocuklarının bağımlı olmasına bizzat önayak oluyor.
Uzman, online oyunların ve sosyal medya ortamlarının yüksek oranda bağımlılık yapan bir güce sahip olduğu konusunda bilinç oluşturulması gerektiğini söylüyor.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLISI KIZLARA ULAŞMAK GEREKİYOR
Kiefer, bu bilinci oluşturmak isteyen anne-babalara şu uyarıda bulunuyor: “İnternet ile oynanan oyunlar veya izlenen videolar çocuğun odasına ne kadar erken girerse bağımlılık oranlarının sayısı da o derece artacaktır.”
Bu çocukların okuldaki veriminin düştüğüne, aile ve arkadaşlarından uzaklaştığına ve kontrolü kaybettiklerine dikkat çeken uzman, danışmanlık hizmeti veren kuruluşlara da çok geç başvurulduğunu söylüyor. Kiefer’in anlattığına göre özellikle sosyal medyada vakit geçirerek bağımlı olan kızlara ulaşmakta zorluk çektiklerini dile getiriyor.
HEDEFİNİ TUTTURAMAYAN GENÇLER YARDIM ALMALI
Halinden şüphelenerek danışmanlık hizmeti alan gençlerin sayısının artmasını arzu eden Kiefer şöyle diyor: “İnsan bazen problemli bir davranış içine girebilir ancak bunun bağımlılığa dönüşmesi gerekmiyor. Onlarla vaktinde konuşmak ve sınırları hakkında müzakere etmek belirleyici.”
Uzmana göre gençlere kendilerine koydukları hedefi her gün tutturamadıkları takdirde hemen danışmanlık hizmeti almalılar.
600 UZMAN BAĞIMLILIKLARI TARTIŞIYOR
İnternet bağımlılığının öğretmenlerden, anne-babalara ve politikacılara kadar uzanan birçok boyutu var ve kriterlerin tam olarak oturmadığı zamanımızda bu konunun diğer bağımlılık türleriyle birlikte geniş çaplı bir şekilde ele alınması gerekiyor.
Dün Berlin’de başlayan Bağımlılık Kongresi’nin amacı da bu. Üç gün sürecek kongreye 600 uzman katılıyor. Uzmanlar 20 milyon insanı ilgilendiren bu konu için uzun soluklu bir bilgi alışverişinde bulunacak.
ESAT SEMİZ BERLİN