- Erdoğan’ın ‘Proje geliştiriyoruz, süreç hızlanacak’ sözleriyle kurulan Sulh Ceza Hakimliklerinin tarafsız olmadığını kamuoyu biliyor.
- Buraya atanan hakimler, iktidarın beğenmediği kararlar verdiğinde hemen görevden alınıyor. Yerlerine çok kısa sürede yeni isimler getiriliyor.
- Tutuklamalara itiraz mercii bir mahkeme olmalı. Sulh Ceza’lar mahkeme değil yargıçlıktır. İtirazlara Asliye Ceza Mahkemeleri bakmalı.
Ankara Barosu’na kayıtlı avukatlardan Hayrettin Açıkgöz, verdikleri kararlarla sürekli tartışılan Sulh Ceza Hakimliklerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Haziran 2014’te “Bir proje geliştiriyoruz. O bitince süreç hızlanacak.” sözlerinin ardından Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulduğunu hatırlatan Açıkgöz, buraya atanan hakimlerin iktidarın beğenmediği kararlar verdiğinde yerlerine kısa sürede yeni isimlerin getirildiğine dikkat çekti. Sulh Cezaların kararlarının tarafsız olmadığının kamuoyu tarafından bilindiğinin de altını çizdi.
Avukat Açıkgöz’ün AİHM’e yaptığı başvuru, müvekkili Erol Doğan hakkında verilen bir karara dayanıyor. Dilekçedeki bilgilere göre Doğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 4 Ocak 2016’da tutuklandı. İtiraza bakan Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği matbu gerekçelerle Doğan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bunun üzerine Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde itirazda bulunuldu. Ancak bu mahkeme de itiraza numara olarak bir üstte bulunan Sulh Ceza Hakimliği’nin bakacağını vurgulayıp dosyayı incelemeksizin iade etti. Sürecin sonunda Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutukluluğun devamı yönünde kesin hüküm verdi. Bu karara yönelik itiraz merci bulunmadığını kaydeden Avukat Açıkgöz AİHM’e sunduğu dilekçede, konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararına da atıf yaptı. Yüksek Mahkeme’nin bireysel başvuruyu kabul edilemez bulduğunu, itiraz mercii konusundaki hukuksuzluğu ise hiç değerlendirmediğini anlattı. Avukat AİHM’den, soruşturma aşamasında söz konusu tutukluluk kararlarına Asliye Ceza Mahkemesi’nin bakacağı yönünde tespitte bulunulmasını istedi. Talebini şu gerekçelere dayandırdı: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Özgürlük ve Güvenlik Hakkı başlıklı 5. maddesinin 4. fıkrasında ‘Yakalama veya tutulma yoluyla özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma işleminin yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesi ve eğer tutulma yasaya aykırı ise, serbest bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. hükmünü içermektedir. Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere tutuklama kararlarına itiraz mercii bir mahkeme olmalıdır. Sulh Ceza Hakimlikleri, ne lafız olarak ne de teknik olarak mahkeme değil yargıçlıktır. Müvekkilin özgürlük ve güvenlik hakkı ile mahkemeye başvurma hakkının Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararıyla ihlal edildiğinin ve Asliye Ceza Mahkemesi’nin tutukluluk değerlendirmesi konusunda görevli yargı merci olduğunun tespiti saygıyla talep olunur.” ANKARA MuhabirAjans