HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
Türkiye bayram tatilinde, dolar 6,15 TL’yi, euro 7,05 TL’yi geçti. Piyasalar tatile çıkan TL’nin yükünü fiyatlara aksettiriyor.Sermaye girişinin durması TL’nin erimeye devam edeceğini gösteriyor.
ABD ile “müeyyide” harbinde iki taraf “görüşeceğiz” beyanlarından taviz vermedi. Mutabakat ya da sulha dair en ufak bir emare yok.
WSJ: TÜRKİYE GÜLEN’İ DEĞİL, HALKBANK’I İSTEDİ
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Beyaz Saray kaynaklarına atıf yaptığı haberinde “Türkiye, Halkbank dosyasının kapatılmasını talep ettiği için anlaşma bozuldu.” ifadelerini kullandı.
Tribünlerde Fethullah Gülen Hocaefendi’nin iadesini istediklerini söyleyip duranlar, bunun hukuken karşılığı olmadığını gayet iyi biliyor.
Gazete, ABD Hazine Bakanlığı’nın Türkiye’de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanısıra başka siyasetçileri ve işadamlarını da “yasaklılar” listesine almaya hazırlandığını yazdı.
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE SİLAHLI SALDIRI
Böyle bir iklimde ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği’ne 20 Ağustos Pazartesi erken saatlerde silahlı saldırı düzenlendi. Neyse ki ölen ya da yaralanan olmadı.
Saldırının zamanlaması ve usülü profesyonel bir ele işaret ediyor. Maksat yangına benzin dökmek… Arka plandaki azmettirici ve fâiller, Ankara-Washington arasındaki kavgayı elini ovuşturarak seyredenler olabilir.
İsmi ABD’nin kara listesine giren Bakan Soylu, “Arabadaki kişilere ulaşmaya çalışıyoruz.” diyebildi. Cumhurbaşkanlığı’ndan, “Bu açık bir provokasyon.” serzenişi geldi.
Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü, “Ver Halkbank’ı, al papazı” pazarlığı ile ancak bu kadar mesafe alınabildi.
Saray gazetelerinin “kıskananlar çatlasın” manşetlerinin mürekkebi kurumadan okyanus ötesi ile ipler gerildi. Birileri de krizden fırsat devşiriyor.
Diğer tarafta ekonomi ağır yaralı. Acilen para lazım.
HUKUKA RÜCU ETMEDEN ASLA
Paraya yön veren fonların tekrar Türkiye’yi tercih etmesi için hukukî teminat vererek işe başlanmalı. Gelin görün ki Türkiye o kavşaktan git gide uzaklaşıyor.
Erdoğan’ın taşlarını döşediği “tek adam” rejiminde mülkiyet hakkı, düşünce ve ifade hürriyeti gibi en temel haklar bile göze batıyor.
Dolar düştüğünde sosyal medyadan sebepleri hakkında tespit ya da tenkitlerini ifade edenlere “polis” copu gösteriliyor.
“Oluk oluk kanlarını akıtacağız.” diyen Sedat Peker gibi mafya liderlerini görmezden gelen savcılar sosyal medyada dolar manipülasyoncusu arıyor. Ne âlâ ne âlâ!
TEK BAŞINA EKONOMİK TEDBİRLER BİLE ÇARE OLMAZ
Türkiye’nin malî kuraklığının beşerî kuraklıkla, hassaten ahlakî kuraklıkla irtibatı münhasıran bir makalede ele alınmalıdır. İktisatın mümkün kıldığı çıkış reçetesi tatbik edilse bile bu badire atlatılamaz.
Merkez Bankası faizleri yüzde 30’a çıkarsa döviz kurları en fazla 10-15 kuruş düşer, akabinde yeniden tırmanır.
Türkiye artık başka bir kategoride mütalaa ediliyor. Yan yana zikredildiğimiz devletler de otoriterliğin boyunduruğu altında ve krizle boğuşuyor.
Bakınız Venezuela…. Otoriter bir liderin elinde halkın nasıl fakr u zaruret içinde yüzdüğüne dair her gün onlarca haber yayımlanıyor. Venezuela’da bir top tuvalet kâğıdı için iki-üç torba para ödüyor halk.
Reuters muhabirinin o fotoğrafı halkın perişaniyetini anlatmak için fazla söze hacet bırakmıyor: Plastik kasanın üzerinde bir kilogram domates ve o kadar domatesi almak için ödenen bolivar tomarlarının istiflenmiş…
ETİN KİLOSU 9,5 MİLYON BOLIVAR
Kırmızı etin kilosu 9,5 milyon bolivar (1,45 dolar), yaklaşık 2,5 kilogramlık bir bütün tavuk 14 milyon 600 bin bolivar (2,22 dolar).
Enflasyonun yüzde 20 binleri aştığı Venezuela’da Devlet Başkanı Nicolas Maduro, bolivardan 5 sıfır attı ve maaşları kripto (sanal) para birimi Petro ile ödeyeceklerini söyledi.
“Tanrı’nın lütfu.” dediği dronelu suikast teşebbüsünün düzmece olduğu ortaya çıkınca Maduro halkı Petro ile meşgul etmeye karar vermiş olmalı.
Günü kurtarsa da bu nafile teşebbüsler halkın açlığına çare olmayacak. ABD’nin İran gibi müeyyide uyguladığı Venezuela’nın maruz kaldığı krizin temelinde otoriterlik temayülü vardır.
VENEZUELA ALTINLARI DA BAŞ AĞRITACAK
Krizdeki Türkiye’nin kaynak temini için Venezuela’nın altınlarını külçeye dönüştürme ya da petrol paralarına aracılılık etme teşebbüsü ateşle oynamaktan farksız.
İran ile benzer bir ticaretin 81 milyona çıkardığı maliyet günden güne ağırlaşmıyor mu? Bugün ABD’nin kapatmasını istediği Halkbank dosyasında Reza Zarrab ile Erdoğan’ın kurduğu rüşvet mekanizması bütün teferruatı ile mevcut.
Zarrab, ABD’de itirafçı oldu ceza almaktan kurtuldu. Anlattıkları ise ABD için Türkiye’ye karşı kullanacağı birer koz haline geldi.
Ağustos başından beri TL’nin yüzde 20’den fazla değer kaybetmesinde bu kozlardan birinin ya da birkaçının kullanılma ihtimali tesirli oldu. Üstelik ABD pratikte zarar verici bir adım atmadığı halde çöktü piyasa.
KATAR’A EN DEĞERLİ ARAZİLER VERİLECEK
Şuyuu vukuundan beter bir krizle boğuşuyor şirketler. Erdoğan’ın bayram mesajında geçen “Pek yakında görecekler.” sözleri kavganın büyüyeceğini gösteriyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Bu iş daha bitmedi. Ne olacağını hep birlikte göreceğiz.” dediği dikkate alındığında Beyaz Saray artık kuvveden fiile geçecek.
Türkiye buna mukabil Katar’dan geleceği söylenen 15 milyar dolara bel bağladı. Merkez bankaları arasında varılan mutabakata göre ilk safhada Katar 3 milyar dolar gönderecek. Türkiye’nin nakite ne kadar sıkıştığını anlamak için ortalıkta dolaşan rakamlara bakmak kâfi.
Katar’ın göndereceği para piyasadaki nakit sıkışıklığını gidermeyecek. Bu paralara mukabil Katarlılara İstanbul’da, Ege ve Akdeniz kıyılarında, Karadeniz yaylalarında en değerli araziler peşkeş çekilecek.
KARA PARA AKLAMA DÜZENLEMESİ Mİ?
Katar’dan gelecek paranın setteki gedikleri tıkamaya yetmeyeceğini bilen hükûmet kara paradan medet umuyor. Hükûmetin ilave tedbir diye açıkladığı düzenleme Türkiye’yi kara para aklamak isteyenlerin adresi yapabilir.
Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliğe imza atanlar Türkiye’yi 5. sınıf bir demokrasi derekesini düşürdü.
Değişiklikten birkaç madde:
*Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlardaki hesaplara transferi işleminde, gönderici ile alıcının farklı kişiler olması halinde de vergi incelemesi ve vergi tahkikatı yapılmayacak.
*Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek ilgili kanun hükümlerinden yararlanabilecek.
*Ayrıca gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirilerek aynı hükümlerden yararlanması mümkün olacak.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği’nde (seri No: 3) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği evlere şenlik.
KALAN BÜYÜK YATIRIMCIYI DA KAÇIRACAKLAR
Türkiye ekonomisinin ağır bir buhrana sürüklendiğini bile bile seçimi kazanmak uğruna bankalara talimatla ucuz kredi dağıttıran iktidar şimdi de “Memur maaşlarını ödeyemediler.” dedirtmemek için mevzuatta kara para aklamaktan farksız bir değişikliğe gitmiştir.
Bunlar çare değil bilakis kurumsal ve şeffaf yatırımcıyı ürkütecek tehlikeli adımlardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yakın isimlerin Malta, Panama, Man Adası ve Singapur gibi adreslerde sakladığı paraları bu yolla getireceklerine ihtimal vermiyorum.
Zira krizin ne kadar ağırlaşacağını en iyi onlar biliyor. Geminin batacağını bile bile zuladaki paralarını niye getirsinler?
Bu düzenleme kimselerin bilmediği biri ya da birilerinin paralarının aklanması için çıkarıldı.
Dünya para sistemini ayakta tutan güçlerin buna göz yumacaklarını beklemek safdillik olur.
İşiniz kara para aklamaya kaldıysa vay halinize…
(TR724)