Romanya Haber

15 Temmuz’un İki Ezber Cümlesi!

Yorum | Erkam Tufan Aytav
Aradan iki yıl geçmiş olmasına ve hala karanlık noktalarının varlığına rağmen 15 Temmuz’un ne olduğu artık az çok belli.

Tek bir kelime ile anlatılacak olursa; “kumpas.” Hem de kanlı bir kumpas.

Ne var ki, 15 Temmuz’da ne olmuştu sorusuna bazı ezber cümleler kullanılmaya devam ediliyor. Üstelik gerçeğin peşinde olanlar tarafından bile.
Bunlardan ilki yaşananın bir “tiyatro” olduğu. Bu ifade olanı biteni anlatmaya yetersiz olduğu gibi yanlış da.
Neden mi?
Bakın, 15 Temmuz akşamı sahada üç ayrı grup vardı.

İkinci grubun varlığı olayın tiyatro olduğu tezini çürütüyor. Evet o gece darbe yapmak isteyen bir kesim vardı. Oyuna getirilerek sahaya itildiler ve ardından da bastırıldılar.
Yani 15 Temmuz kanlı bir kumpas olup bir “ittirme ve bastırma” operasyonudur.
Gelelim ikinci ezber cümleye.
“15 Temmuz’da 248 insanımız öldü” cümlesi. Bazen bu rakam 250 olarak da söyleniyor.
Hayır 248 değil, “resmi rakamlara göre” 284 kişi öldü kanlı 15 Temmuz kumpasında.
Resmi rakamlara göre diyorum o gece kaç kişi öldü Allah bilir.
AKP, ölen 248 kişi için şehit deyip bu rakamı telaffuz ederken kumpasa getirilerek öldürülen insanları rakam olarak bile telaffuz etmiyor.
Bilançoyu 248 şehit diyor kesip atıyor.
İşte problem burada. Problem matematik problemi değil, zihniyet problemi.
Bilmeden de pek çok kişi AKP’nin bu vicdansızlığına ortak oluyor.
15 Temmuz kumpasında 36 kişi de kumpasa getirilerek öldürülmüştü.
Bunlar içinde en yürek dağlayanları ise Askeri Okul öğrencileriydi. Hiç bir şeyden habersiz bu öğrenciler, kumpasçı, rezil komutanlarının-oyunu ile önceden hazırlanmış katiller sürüsünün içine atıldı.
Kimileri kafası kesilerek kimileri de köprüden atılarak öldürüldü.
Neyse lafı uzatmayayım,
15 Temmuz bir tiyatro değil bir kumpastı.
Ölenlerin sayısı ise “resmi” rakamlara göre 248 değil, 284’tü.