Yorum | Levent Kenez
Sözcü’nün Cemaat’e destek olduğu iddiası ile açılan davanın ne kadar komik ne kadar saçma olduğunu konuşmaya bile gerek yok. Ancak Sözcü’nün bu saçma davadan yırtmak için yaptığı yeni saçmalıklar konuşmaya değer. Bir patronun gazetesini ve mallarını kaybetme korkusuyla ne kadar alçalabileceğinin ispatı olarak eşsiz bir numune haline geldiler. Rezillikte Doğan grubunu bir çok kere geçiyorlar. Aslında Ergenekon muhibbi bu gazetenin cemaat düşmanlığı için ayrıca bir motivasyona ihtiyacı yok ama sözde muhalifi oldukları Erdoğan’ın yayınlarından en çok memnun olduğu gazete de denebilir. Hem muhalif basını sustursak Sözcü’yü sustururuz dedirtiyor hem de laik yobaz kesimin gazını alıyor. Koalisyonun diğer ortağı Perinçekçilerin Cumhuriyet’e yaptığı gibi terbiye oluyorlar.
Dünkü Sözcü gazetesi manşette Fetö özel potpurisi yapmış ve 3 tane saçma haberi birleştirerek manşeti kurtarmışlar ama rezil olmaktan kurtulamamışlar.
Manşette Barolor Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Isparta Kitap Fuarı’nda yaptığı bir açıklama var. Hiç bir habercilik yapmadan aynen almışlar. Kıytırıktan bir toplantı için 7 Mart’ta Gürcistan’a giden Feyzioğu ilk kez oradaki toplantı sonrası ayaküstü bir açıklama yapmış ve serbest bırakılan Türk okulu müdürü Emre Çabuk için söyle konuşmuştu:
“Türkiye ve Gürcistan bu kadar iyi ilişkiler içindeyken, hiçbir gerekçe olmaksızın, ilgili kişinin Türkiye’ye iadesine ilişkin talebin sonuçsuz bırakılması ilişkilere zarar verir. Bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor”.
Ya sen Adalet Bakanlığı temsilcisi misin? Neresini düzetmeli ilk önce? İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi olup olmaması ile mahkemedeki bir dosyanın ne ilgisi var? Hiç bir gerekçe göstermeksizin olduğunu nereden biliyorsun? Mahkeme kararını mı inceledin? Daha geçen gün facebook sayfanda Gürcistan başkanı bana bir video göndermiş dilini anlamadım ama güzele benziyor diyen sen değil misin? Gürcistan Türkiye arasındaki ilişkilere zarar verip vermemesi bir hukuk adamını ne ilgilendirir?
Hızını alamamış dün katıldığı kitap fuarında da bu kez daha ayrıntılı konuşmuş: “Orada Fethullah Gülen okulunun karanlık işlere karıştığı söylenen müdürünün hakkında Türkiye’nin talebi üzerine iade amaçlı tutuklanma yapılmış bundan bir ay önce bu kişi Gürcü makamlarında tutuklanmış.”
“Karanlık işlere karıştığı söylenen”…Hukuk adamından inciler devam ediyor. Tarihlerin tutmamasını bir kenara bırakıyorum. Daha büyük bombalar gelecek.
“Aleyhinde son derece ciddi deliller var ve Türkiye’ye iade edilmesine itiraz etmiş duruşma açılmış.
Dosyanın içeriğinden haberi varsa ne olayım. Delil dediği yok örgüt üyesi, yok mahrem imam, yok 15 temmuz saçmalıklarından biridir. Yıllardır Türkiye’de bile bulunmayan birisine atılan bir sürü saçma iddialar.
“Şimdi dikkat buyurun iade edilecek ve iadeden kaçış yok.”
Yahu adam itiraz etmiş tutukluluğuna nereden biliyorsun kaçış yok?
“Ne olmuş biliyor musunuz? Bizzat bana Gürcistan Barolar Birliği Başkanının hayretle, esefle, üzülerek ve kınayarak anlattığı bir olay bu. ABD’den 2 senatör gelmiş, duruşma günü en öne oturmuşlar. Mahkemeyi baskı altına almışlar ve yüzde 100 Türkiye’ye iade çıkacak bir dosyada, bu 2 senatörün ve arkasındaki ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın baskısıyla bu müdürü almışlar kaçırmışlar, götürmüşler”.
Masala bak ya. Birincisi ABD’li 2 senatörün mahkemede olduğu ile ilgili hiç bir kayıt yok. Feyzioğlu bu isimler kimmiş kamuoyuna açıklamak zorunda. O tarihlerde hiç bir Amerikalı senatör ya da kongre üyesi Gürcistan’da gözükmüyor. Velev ki doğru olsun. Helal olsun adamlara. Senin olman gereken yerde kimler gelmiş. İkincisi Gürcistan Barolar Birliği başkanı esefle üzülerek bunları anlatıyorsa senin yerin dibine girmen lazım. Siz de bunlar oluyor da bizde neler oluyor azizim bir bilsen: Baro başkanlarımız yaka paça hapse atıldı, Anayasa mahkemesi üyelerini içeri aldılar, AYM kararları yok hükmünde, Avukatlar mahkeme salonunda tutuklanıyor, duruşmalardan atılıyor, yüzlerce tutuklu avukat var, hakim ve savcılar tek kişilik hücrelerde işkence görüyor, binlercesi hapishanede. Kanunda yeri yok ama hamile kadınları bile tutukluyor. Falan demen lazım. Ama sonra şunu da eklemen dürüst bir insan olman için şart. “Barolar Birliği Başkanı olarak ama ben kılımı bile kıpırdatmıyorum. Genel de halter ile ilgiliyim”. Gürcistan Barolar Birliği başkanı sana bunları söylemiş de sana diğer barolar birliği başkanlarından gelen mektuplarda neler yazıyor keşke onları da açıklasan!
Perinçek’in hukuk siyasetin köpeğidir dediğinde hep akla görevdeki köpekler akla geliyor bence daha geniş düşünmeli. Senin ülkende bu kadar insan hakları ihlalleri yaşanırken, meslektaşların işkence görürken adamın derdi Gürcistan’daki zavallı Türk öğretmen.
Ergenekonun sembol isimlerinden bu adamın ve bununla aynı tıynetteki “elbette cemaatçilere avukat yollamadık” diye övünen diğerlerinin motivasyonunu görmeden bugün yaşananları anlamak mümkün değildir.
DİĞER HABERLER
Manşetteki diğer haber şöyle: Fetö Ablası eşinin başını yakmış. Habere göre bir poliste ByLock çıkmış. Kendisi değil ama eşi yüklemiş. Polisin başı yanmış. ByLock yüklemek suç öyle değil mi? O zaman bütün ByLock kullananlar için aynı işlem yapılmalı değil mi haberin muhabiri Asuman Aranca? Acaba Fetö ablasının ByLock ismi neymiş onu da öğrenebildiniz mi? Tuttuğu takımı falan mı seçmiş acaba? Hani bir söz vardır en çok homofobik olanlar genelde eşcinsel çıkar denir, bu kadar çok ByLock haberi yapmak acaba neye alamet?
Son haber eski Zaman muhabiri Kamil Elibol’dan. Yunan’ın işgal ettiği Koyun adası Fetö’nün sığınağı olmuş. Diyen de bininci kez aynı şeyi söyleyen eski bir albay. Çeşme’den fırt diye bu adaya geçiliyormuş. Ada işgal atındaysa bunun Cemaatla ne ilgisi var? 2004’ten beri durum böyleyse bugün sizin zulmünüzden canını kurtarmak için kaçanlarla ne ilgisi var? Destanlar yazdığınız komutanlar çıkıp alsınlar adayı, Afrin’deki gibi asker yazılın. Vicdansız herifler insanlar boğuluyor ya, zavallı çocuklar ölüyor o soğuk sularda. “Oğlumu kurtarın” son sözleri oluyor. Siz neyden bahsediyorsunuz? İlle haberde Fetö geçecek diye bu kadar şerefsizlik yapmanın bir izahı var mıdır?
(TR724)