Yorum | Veysel Ayhan
Size 3 önemli alıntı. Birincisi Erdoğan’ın 45. Muhtarlar Toplantısı’ndan:
Tüm devlet güçlerini elinde tutan adam bu sözü diyorsa varın kafasındakileri siz tahmin edin.
İkinci alıntı yine Erdoğan’dan:
“Bizim için Afrin neyse Ege’deki, Kıbrıs’taki haklarımız da odur… Yunan’ın efeliği uçaklarımızı görene kadardır… Yanlış hesap yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyoruz.”
Ve önceki gün Korgeneral Paul E. Funk’un şahsında ABD’ye:
“Ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları çok açıktır… Bir ölürüz bin diriliriz. Bu böyle bilinmeli. Savaş gemilerimiz, hava kuvvetlerimiz gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapmak için yakından takip ediyorlar.”
Afrin savaşı ısınma turuysa “Başkomutan” Erdoğan sürekli böyle efeleniyorsa, kafasındaki “Asıl büyük hamleler” acaba neler?
Yunanistan çıkışı size bir şeyler anlatıyor mu?
ABD’ye posta koymak bir şeyler ima ediyor mu?
‘ALMANYA ARTIK UYANDI’
Hitler’in 26 Eylül 1938 tarihli Berlin konuşmasını dinleyelim bir de…
“Şu andan itibaren tüm Alman halkı arkamda birleşecektir. İrademin, iradeleri olduğunu hissedecekler. Bana harekete geçme yetkisini veren, halkımın geleceği ve kaderidir. Şimdi sizden, sevgili Alman halkımdan, arkamda saf tutmanızı istiyorum! Şimdi tek istediğimiz, her zorluktan ve tehlikeden daha kuvvetli olacak ortak bir irade oluşturmaktır. Eğer irademiz, bu zorluklar ve tehlikelerden daha kuvvetli olursa, gün gelir onları da yener.
Biz kararımızı verdik!”
“Almanya artık uyandı” ve “Biz kararımızı verdik!” sözleri ne kadar tanıdık!
Sonrası geldi.
15 Temmuz 2016 ‘kontrollü darbe’sinde TBMM binası bombalanmıştı.
1933’te Reichstag yangınında ise Alman parlamento binası kül olmuştu. Hitler hemen ertesi gün yangının failinin komünistler olduğunu ilan etti. Bir kanun hükmünde kararname ile kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili tüm yasaları rafa kaldırdı. Sonra parlamentodaki 181 muhalefet milletvekili tutuklattı. Reichstag yangınının faili Hollandalı bir komünistti ama o zaman muhalefette olan Nazi Partisi, kısa sürede bu yangını kullanarak ülkedeki tek ‘ses’ hâline gelecekti.
Önceleri her şey Hitler’in istediği gibi gitti. 1940 itibarıyla Hitler, Avrupa’nın büyük bir kısmını ele geçirdi. Polonya, Slovakya, Norveç, Danimarka, Benelüks devletleri ve Fransa Nazilerin yönetimi altına girdi. İtalya, Macaristan ve Romanya askeri müttefik oldu.
Artık milyonlarca Alman için Hitler yenilmez bir liderdi.
Her diktatörün sonu bellidir. Alman halkı gözü kapalı Hitler’in peşine takılmanın ve soykırıma sessiz kalmanın bedelini çok geçmeden ödedi.
O günlerde meydanlarda toplanan ve avuçlarını patlatırcasına Hitler’i alkışlayanlar hipnozdan uyandığında şunlar olmuştu:
1- 60 milyon insan öldü.
2- Tarihin en büyük soykırımlarından biri gerçekleşti.
3- Almanya tamamen harabeye döndü.
4- Alman toprakları 4 ülke tarafından işgal edildi.
5- Ülke Batı Almanya ve Doğu Almanya olarak ikiye bölündü.
6- Dünyada Almanlara karşı ciddi bir antipati oluştu.
7- Ve Almanya yıllarca soykırım ve ağır savaş tazminatı ödedi. 30 yıl kendine gelemedi.
Şimdi aynı kafa yapılı ve aynı yetkilerle donanmış bir diktatör benzer hayallerle Türkiye’yi bir uçuruma sürüklüyor.
Ve 80 milyon “yurdum insanı” hipnotize olmuşçasına olanları seyrediyor, “Reis bizi Afrin’e götür” diyor.
Reis’in onları nereye götürdüğü ortaya çıktığında bayağı geç olacak!
(TR724)