Hastalığı sürecinde tutuklu olan babası ile görüştürülmeyen Berk Görmez çocuk yaşta yaşadığı acılara daha fazla dayanamadı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Fatma ve Bekir Görmez çiftinin kanser hastası oğlu Berk hayatını kaybetti. Hastalığı sürecinde tutuklu olan babası ile görüştürülmeyen Berk Görmez çocuk yaşta yaşadığı acılara daha fazla dayanamadı.
Ve sonunda istediğiniz oldu..!
Babasını tahliye etmediniz
Yoğun bakımda yatan çocuk, tutuklu babasını göremedi, artık göremeyecek, Berk Görmez vefat etti. Görmez ailesinin acılarına bir acı daha eklendi
Hangi vicdan şu annenin karşısında hissiz kalır?https://t.co/r0QnjmdJEG
— Ö.Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) January 4, 2018
KHK ile ihraç edildikten sonra tutuklanan Bekir Görmez cezaevine gönderilirken, bir süre sonra bir gece yarısı kararnamesiyle anne Fatma Görmez de işinden oldu. Görmez ailesi için sonu gelmez hukuksuzluklar kısa sürede bütün hayatlarını altüst etti.
Eşi tutuklanınca engelli oğluyla başbaşa kaldı Fatma Görmez. Kendisinde de işitme kaybı olduğu için cihaz olmadan duyamıyordu. En büyük şoku cezaevindeki ilk görüş gününde yaşadı Fatma Görmez. Yönetim cihazın içeri sokulmasının yasak olduğunu söyledi. Günlerce birbirini göremeyen eşler kalın camın arkasından sadece karşılıklı ağlayabildiler. Birbirlerine tek bir kelime söyleyemeden gözyaşlarıyla anlaşabildiler.
Eşiyle birlikte ihraç olan Fatma Görmez, "Eşimin şartlı tahliye ile DUYAN KULAĞIM OLMASINI, tedavilerimizde başımızda olmasını istiyorum."RT pic.twitter.com/VkfKD02OIX
— Kaç Saat Oldu? (@KacSaatOldu1) September 5, 2017
GÖRMEZ AİLESİ KİMSEYE SESİNİ DUYURAMADI
Kişisel Twitter hesabından Mevlana’nın “Susamak ve susmak çok benzerdir. Birinde dilin, diğerinde yüreğin kurur” paylaşımını yapan Konya Valisi Yakup Canbolat KHK mağduru Görmez ailesini engelledi.
Çalmadıkları kapı, dilekçe yazmadıkları makam bırakmayan Fatma Görmez yaşadıkları durumu bir kez de Konya Valisi Yakup Canbolat’ı etiketleyerek paylaştı. Vali Canbolat ise en üst mülki amiri olduğu şehrin bir köşesinde yaşanan mağduriyeti görmezden geldi. Yardım edin feryadına duyarsız kaldığı gibi bir de blokladı.
KHK İLE HAYATLARI KARARDI
Fatma ve Bekir Görmez çifti hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarılıp kapatılmadan önce kentin tek özel üniversitesinde çalışıyorlardı. İşlerini kaybetmek yetmiyormuş gibi bir de Bekir Görmez tutuklandı. Bir gece yarısı kararnamesiyle işinden olan Fatma Görmez ve bütün aile için sonu gelmez hukuksuzluklar kısa sürede bütün hayatlarını altüst etti.
Eşi tutuklanınca engelli oğluyla başbaşa kaldı Fatma Görmez. Kendisinde de işitme kaybı olduğu için cihaz olmadan duyamıyordu. En büyük şoku cezaevindeki ilk görüş gününde yaşadı Fatma Görmez. Yönetim cihazın içeri sokulmasının yasak olduğunu söyledi. Günlerce birbirini göremeyen eşler kalın camın arkasından sadece karşılıklı ağlayabildiler. Birbirlerine tek bir kelime söyleyemeden gözyaşlarıyla anlaşabildiler.
AİLE BOYU CEZA
KHK dönemi hukuksuzlukları sembolü aile için her geçen gün yeni bir dram getiriyordu. Daha önce geçirdiği böbrek rahatsızlığı nüksetti, bir müddet sonra kalbinin su topladığı anlaşıldı. Fatma Görmez eşi tutulu olarak cezaevindeyken ağır bir kalp ameliyatı geçirdi.
Güçsüz bedeni bu kadar acıyı kaldıramıyordu. Fatma Görmez 40 kiloya kadar düştü. Sonra ardından ikinci kalp ameliyatı yapıldı.
“En azından malulen emekli olayım” başvurusu savcıya takıldı. Yüzde 96 engelli raporu yok sayıldı.
Sağlığı her geçen gün bozulan Görmez artık işitme cihazı ile de duyamaz hale gelmişti.
Yüzde 80 işitme kaybı olan oğuları Berk Görmez ise artan gözlük camı numaraları ile birlikte görme sorunlarıyla boğuştu. Bağırsak düğümlenmesi sonucu iki ameliyat da o geçirdi. Hala hastanede tedavisi sürüyor.
KAPILAR DUVAR OLDU
Fatma Görmez ve ailesi için artık bütün kapılar duvar! O da ailesi adına açtığı Twitter hesabından yetkililerden ümidini kesmiş olacak ki, toplumda duyarlı olarak bildiği isimleri etiketleyerek halini arzediyor bütün Türkiye’ye… Erk Acarer, Hayko Bağdat, Levent Üzümcü, Haluk Levent, Melis Alphan gibi vicdanlı olarak bildiği insanlara ulaşarak çare arıyor:
“Eşim suçsuz yere hapiste… Ben evlatlarımın bana anne demelerine hasret… İhtiyaçlarını yazarak ilettikleri bir anne. Binbir dert ve ızdırapla…”
“Kalbimin, sağlığımın ve psikolojimin artık ne kadar dayanabileceğini bilemiyorum, ama kulaklarımı kaybettim. DUYAMIYORUM….”
“Bari yetkililerin ve milletvekillerimizin beni duymasını ve eşimin çocuklarıma sahip çıkıp göz kulak olması adına tutuksuz yargılanmasının sağlanmasını istirham ediyorum.”