Romanya Haber

Bakalım Çekirge Bu Defa Sıçrayabilecek Mi?

YORUM | TARIK TOROS

İki şeyden ürperirim:
-Yalakalık
-Haksızlığa uğramak
Buna paralel olarak ‘aşırı övgü ve iltifat’tan tiksinmişimdir.
Abartılı pohpohlamalara hiç itibar etmedim.
Şüpheyle yaklaşırım.
***
Şu AKP iktidarının Cemaat ve başındaki insana övgülerini alt alta toplayın, Türkiye’den Pensilvanya’ya yol olur.
Cemaat içinde bu derece süslü laflarla konuşan olmuş mudur, bilmiyorum.
***
Aynı durum, Çözüm Süreci’nde de oldu.
Kürtlerle kurulan empati, Abdullah Öcalan’a yönelik övgüler, “Sarı-Kırmızı-Yeşil” sloganları orada duruyor.
Tıpkı yukarıdaki gibi… Türkiye’de Kürt hareketine gönül vermiş insanlardan duyamayacağınız coşkulu tezahüratı AKP kitlesi yapmıştır.
***
İşte bunun için mübalağalı gövde gösterilerine kapılmadım, kuşku duydum.
Çok geçmedi…
Aynı isimler, dün el üstünde tuttuklarını sonra yerin dibine geçirmekte beis görmedi.
Böyledir.
Kelime kaba ama en iyi o anlatıyor, “yalakalığın” fıtratında vardır bu.
***
Bir örnek daha.
Dönemin başbakanı, 2012 Türkçe Olimpiyatları finalinde Gülen’i kastederek “Bitsin bu hasret, bitsin bu gurbet” çağrısı yapmıştı.
Tribünler alkıştan yıkılmıştı.
Birkaç yıl sonra aynı zamanda metin yazarı olan danışmanı şunu yazacaktı:
Erdoğan, Fethullah Gülen’i hiç sevmedi, hiç hazzetmedi ve hiçbir zaman da uyuşmadı.
-Ne ona ne de hareketine hiçbir zaman güvenmedi.
-Peki, “Bitsin bu hasret!” çağrısı neyin nesidir?
-Siz bakmayın tribünlerdeki on binlerce ahmağın bu çağrıyı ayakta alkışlamalarına…
-2010 yılında başlayan çatışmayı görenler, bu çağrının zerre kadar muhabbet taşımadığını…
-Bu çağrının bir siyasi dehanın manevrası olduğunu bilirler.

***
Aynı Erdoğan, bir sene sonraki olimpiyatlarda şunu diyecekti:
-Çölün ortasında vaha gibi, kararmış yüreklerde bir nebze merhamet gibi en zor zamanlarda bize güzeli anlattınız, hatırlattınız.
-Bu olimpiyatlar 11 yıldır yapılıyor olabilir ama bu gönül davası 11 yıl değil binlerce yıldır devam eden, kökü derinde, kökü sağlam, kökü ta Selçuklu’da, Osmanlı’da, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kurtuluş Savaşı’nda olan bir büyük harekettir.
-Biz hepimiz aynı gönül davasının sarsılmaz neferleriyiz. (16 Haziran 2013)
***
Muhtemelen bu metni de aynı kişi yazmıştı, bir sene önceki konuşma için “siyasi dehanın manevrası” diyen Aydın Ünal.
Metindeki ifadelere bakarsanız, muazzamdır.
Kaç Cemaatçi böyle süslü laflarla “Hizmet Hareketi”ni yorumlar, bilemiyorum.
Bildiğim şey şu:
Övgüyü yazan da okuyan da…
Oradaki on binlerce seyirciyi, ekranları başındaki milyonları fena halde aldatmış.
Ve bunu bile bile yapmış.
Kasten ve taammüden.
***
Bugün, AKP ve başındaki zata ilişkin yorumları okurken de hep aynı şeyi düşünüyorum.
Takip edin;
“Ümmetin lideri”,
“Halife-i ruy-i zemin”,
“Dünya lideri”,
“Onun için her gün iki rekât şükür namazı kılınmalı”,
“Ona dokunmak bile ibadet”,
“İkinci Atatürk olacak”,
“İkinci peygamberdir”,
“O benim atam”,
“Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan lider”
gibi sözleri ulu orta konuşanlar…
Gemiyi ilk fırsatta terk edeceği gibi…
İlk taşı atan da onlar olacak.
(TR724)