Romanya Haber

Ergenekon Ne Zaman ve Nasıl Sahne Alacak?

YORUM | BARBAROS J. KARTAL

(…) Parlamento’nun olmadığı, mahkeme kararlarının Erdoğan’ın iki dudağı arasında olduğu, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bankamatik memuru olduğu, medyanın hükümeti eleştiremediği ve muhalefetin siyaset alanının gittikçe kaybolduğu Türkiye’de ne olur?
Türkiye gibi nüfusu kalabalık ve kutuplaşmış bir ülkede gidişatın bir felaket ve patlama olacağını tahmin etmek zor değil. Daha önce de söylemiştim Türkiye’nin düşmanı olsanız Erdoğan’dan daha iyi birisini bulamazdınız. “AB’ye ne zaman girecek?” diye konuşulan ülkeyi AB’den ve evrensel değerlerden onlarca yıl uzaklaştırmış, Kürtlerin duygusal kopuşunu en üst düzeye getirmiş, orduyu tarihinin en zayıf günlerine uçaklarını kaldıracak pilotu bile olmayacak hale getirmiş, ekonomide rakamlarla oynayıp krizi devamlı öteleyen, eğitim sistemini mahvetmiş, ülkede yeşil bırakmamış, toplumu bölmüş ve kutuplaştırmış, dine en büyük zararı vermiş, dış politikada hiç bir prestijinin kalmadığı birisinden bahsediyoruz. Türkiye yıldızı sönmüş topraklarının bir kısmı Avrupa’da olan bir Ortadoğu ülkesidir.

İçe dönersek. Burada dengeler farklı. Ergenekoncuların her şeyden önce kurtulmak istediği Cemaatti. Kendilerine en büyük rakip ve kan davalı olarak gördükleri Cemaat’in işinin bitirilmesi için Erdoğan ile işbirliği yaptılar. Gırtlağına kadar hukuksuzluğa bulaşmış Erdoğan buna zaten dünden razıydı. “Askerler bana iktidarı verir mi?” diye sorduğu günlerden askeri vesayeti bitirmiş bir hükümetin başındaydı. Ama hayalindeki ülkeyi gerçekleştirmesi için başka bir aktörün yok edilmesi lazımdı. Cemaat’in oyun planından çıkması her ikisinin de işine geliyordu. 15 Temmuz bu iki kesimin harika bir icraatı oldu. Cemaat’in üzerinden buldozer gibi geçebilecek iklimi oluşturdular. Erdoğan’a anahtar teslim bir diktatörlük kurdurdular. Kimileri Ergenekon’un sonsuza kadar Erdoğan ile çalışmak isteyeceğini zaten onun amacına yönelik işler yaptığını düşünebilir. Gerçekte öyle değil. Ergenekoncular için devlete sahip olmak esastır ve Erdoğan’ın her an kendilerine yöneltebileceği bir mekanizma kurmadan etkisizleştirilmesi gerekir. Birbirine diyet borcu olan İslamcı, zalim ve faşist bir diktatör ile en az onun kadar karanlık derin devletin gerçek kavgasına doğru yol alıyoruz.
PKK’nın sessizliğinin sebebi ne sizce? Bölgede aktörlerden biri olan Cemaat’in bitirildiği, ordunun her gün AKP’nin eliyle biraz daha güçsüzleştirildiği süreçte en akıllı şeyi yaparak kendilerini nadasa bıraktılar. HDP’deki güçlenen isimlerin de bertaraf edilmesinden bir rahatsızlık duydukları söylenemez. Kürt şehirleri yakılıp yıkılırken PKK’nın ciddi bir reaksiyon göstermemiş olmasının örgütün karakteri ve tarihi ile açıklanması pek mümkün değil. Şimdi Barzani’nin referandum çıkışı ile prestij kazandığı günlerde PKK’nın daha fazla sessiz kalamayacağı aşikar.
ERGENEKON NE ZAMAN VE NASIL SAHNE ALACAK?
Ergenekon nasıl sahne alacak sorusunun cevabı burada. Ergenekon’un en iyi bildiği iş psikolojik harptir. Ülkede karışıklıkların çıkması ve hükümetin ülkedeki huzuru ve asayişi sağlamadığının görülmesine oynar. Bunun için PKK iyi bir araçtır. PKK’yı sahaya çekmek de kolaydır. Zaten PKK’nın da buna hayır diyeceğini düşünmek abes olur. Bölgedeki gelişmelerin birbirini tetikleyecek olaylara sebep vermesi zaten an meselesi.

Erdoğan’ın yaklaşan seçimlere yönelik milliyetçi ve İslamcı söylemi ve buna paralel icraatları Ergenekon ve PKK için bulunmaz bir ortam sağlayacak. Güvenlikçi ve devletçi politikaların bu ülkede neler getirdiği yeteri kadar tecrübe edildi. Öldürülen terörist sayılarına yönelik propagandanın, milliyetçi oyları almak için yapılan Kürt düşmanlığının ve her gün bir tanesi ortaya çıkan meczupların hangi aktörleri öne çıkardığı bilinen bir gerçek.
Erdoğan’ın kendi polis gücünü ve ordusunu oluşturma gayretleri her şeyin farkında olduğunun bir göstergesi. Ülkenin yarısının kendisine muhalif olduğu bir yerde demokrasiyi askıya alarak ve özgürlükleri engelleyerek devam edebilmesinin yegane şartının bu olduğuna inanıyor. Muhalifleri ölümle korkutmak. Kendi yandaşlarının gerektiğinde eli silahlı olarak sahaya inmelerinin gerekeceğini devamlı söylemesi ve onları buna hazırlaması da sebepsiz değil.
Ergenekon-Erdoğan savaşının galibi ikisinden biri de olmayabilir. Buna ve ülkenin bölünme ihtimaline bir sonraki yazıda devam edelim.
(TR724)