Erdoğan rejiminin Türk okulları kapatmak için özel çaba gösterdiği Kazakistan’dan baskılara yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’den, “Liseler Kazakistan’ındır, öğretmenleri Türkiye’ye iade etmeyeceğiz ve bu konu kapanmıştır!” açıklaması gelmişti. Kazakistan’ın önde gelen siyaset bilimcisi ve ekonomistlerinden Oljas Kudaybergenov ise Türk okullarıyla ilgili Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Nevzat Uyanık’a açık bir mektup yazdı. Kudaybergenov mektubun birer kopyasını Kazakistan Dışişleri Bakanı Kairat Abdrahmanov ile Kazakistan Başsavcısı Jakıp Asanova da gönderdi.
Türk yetkililerin Kazakistan’ın içişlerine karışması kabul edilemez
Okulların kapatılması için Türkiye’den sürekli baskı geldiğini söyleyen Kudaybergenov, bu okulların Kazakistan Eğitim Bakanlığına ait kurumlar olduğunu ve bu baskıların Kazakistan’ın içişlerine müdahale niteliği taşıdığını söyledi. Bu baskının kabul edilemez olduğunun altını çizen Kudaybergenov, Uyanık’ın geçen sene Temmuz ayında Kazak-Türk Liselerinin faaliyetlerinin meşruiyetini sorgulamaya çalıştığını ve bu okulların resmi Türk makamları tarafından onaylanmadığına dair güvenilmez bilgiler verdiğini hatırlattı. Elçinin iki ülkenin tarihinde daha önce onaylanmış girişimleri dikkate almadan konjonktürel siyasi duruma göre hareket etmekle suçlayan Kudaybergenov, büyükelçinin son dönemde yaptğı icraatlarla tarihe olumsuz birşekilde geçtiğini aktardı.
“Elçi yeni doğan çocuklara pasaport vermiyor, ailere şantaj yapıyor”
Mektubunda öğretmenlerin sorunlarını da sıralayan Kudaybergenov, elçiliğin yeni doğan çocuklara pasaport vermeyerek ailelere Türkiye’ye dönmeleri konusunda şantaj yapmasının aşağılık bir uygulama olduğunu ifade etti. Büyükelçiliğin Türk öğretmenlerin Kazakistan’da vatandaşlık almamaları için değişik önlemler aldığını belirten ünlü ekonomist, Türkiye’ye dönen öğretmenler uydurma sebeplerden dolayı hapis yattığını hatırlattı.
Türk Liselerinden 35 binden fazla Kazak çocuğu mükemmel eğitim aldı
2000’li yıllardan sonra bu okullardan görev yapan öğretmenlerin sayısının giderek azaldığına vurgu yapan Kudaybergenov, şimdilerden bu okullarda Türk öğretmen sayısının yüzde 8’lere kadar düştüğünü belirterek, bu öğretmenlerin de büyük çoğunluğunun uzun zamandır Kazakistan’da yaşadığını ve adeta Kazak halkının bir parçası haline geldiğini belirtti.
Kazak-Türk Liselerinde (KTL) bu güne kadar 35 binden fazla Kazak çocuğunun eğitim aldığının da altını çizen Kudaybergenov, son 20 yılda ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatlarında Kazakistan için kazanılan ödüllerin yüzde 90’ını kazandığına vurgu yaptı. Kazak gençlerinin dünya ile entegre olmasında KTL’lelerin büyük katkı sağladığını yazan ekonomist, bu okulların ülkenin geleceği adına eşsiz bir model olduğunu belirtti.
Oljas Kudaybergenov’un elçi Nevzat Uyanık’tan cevaplamasını istediği sorular şunlar:
1 – Adı değiştirildikten ve hukuki belgeler sunulduktan sonra dahi, hiçbir şekilde Türk vatandaşlarına veya ticari yapılara ait olmayan okulları kapatmak için Eğitim Bakanlığı’ndan ve diğer devlet organlarından düzenli olarak sözlü ve yazılı talepte bulunduğunuza dair söylentiler ne kadar doğru?
2 – Türk öğretmenlerin sınır dışı edilme hedefine ulaşmak için Türkiye Büyükelçiliği’nin Kazak yetkilileri “satın almaya” çalışması söylentileri ne kadar doğru?
3 – Sizin çevrenizde Türk işadamlarından oluşan bir yapının olduğu ve bu kişilerin ajan olduğu, söz konusu kişilerin Türkiye ile sürekli görüşerek psikolojik baskı yaptığı, gerekirse yasadışı yöntemler dahil tüm tedbirleri almakla tehdit ettikleri söylentileri ne kadar doğru?
4 – Geride kalan bütün öğretmenlerin Türkiye’ye dönmesi durumunda en kısa zamanda hapse atılacağı söylentileri doğru mu?