YORUM | TARIK TOROS |
Muazzam bir entelektüel sefalet yaşanıyor.
Bizim entelektüeller, Netflix’e düşen film, dizi, belgeselleri bir solukta sezon sezon izler. Güç ve iktidarın nasıl sarhoş ettiğini kurgu veya yaşanmış örneklerle görür. Sonra döner kendi ülkesinde aynı zulmü alkışlar.
Yine bizimkiler, daha önce eleştirdiği insan hakkı ihlallerinin bin misli yapılırken seyirci kalır, hatta gönülden destek verir.
Türkiye’de, özgürlükçü, demokrat, düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan, hukukun üstünlüğü diyen, nerede bir insan hakkı ihlali varsa yüreği cız eden bir aydın kaldı mı, bilmiyorum.
Acımasız gibi gelebilir. Ama öyle.
Aydınımız ses etmediği bilakis onayladığı için de milletin başına bunlar geliyor, daha da gelecek var.
***
Bazı şeyleri yitirince kıymeti daha iyi anlaşılıyor.
Medya çok mühimmiş.
Fikir hürriyeti demekle özgürlük gelmiyor.
O fikirlerin serbestçe yayılacağı ortamın olması gerekiyor.
Orası da medya.
Bugün ülkede, hür basın bitirildiği gibi, tamamı kocaman bir propaganda aracına dönüştürüldü.
Devletin ajansının üflediği yalanları, birinci sayfadan basmak farz, TV’lerde ilk haber olarak dönmek vacip oldu!
***
Adettendir. Geçen, bayramlaşma için yakınlarımı aradım, karşımdakilerin siyasi görüşünü bildiğim için şöyle dediğimi hatırlıyorum:
“Burada sokakta yürürken kıskanç bakışlardan rahatsız oluyorum. Öyle kıskanıyorlar, öyle kıskanıyorlar ki, yer yer bu gururdan kendime pay çıkarıyorum.”
Güldüler tabi. Esasen ağlanacak halimize.
***
Medya gibi, eğitim de çok önemliymiş.
Bugün insanlar çocuklarını okula büyük tedirginlikle yolluyorlar.
Müfredat berbat, kitaplar şirazeden çıkmış, öğretmenler allak bullak!
“Çocuğunuzu kurtarın, yurt dışına çıkın” diyeceğim ama kaç kişinin buna imkanı ve cesareti var.
***
Enerji mesela.
Çok mühimmiş bu.
Bugün, İngiltere 2030 yılına kadarki enerji meselesini halletmiş durumda. Şu an 2050 planlanıyor.
Peki ya Türkiye?
Yaklaşan kışı rahat atlatacak elektriği ve doğalgazı var mı?
Bakan bile bilmiyor bunu.
Dert de etmiyor.
Niye etsin ki?
Ne söylerse söylesin onu pohpohlayan, etkinlik yaptığında mutlaka birinci sayfadan anonslanan medyası var.
Enerji Bakanı’nın faaliyetlerinin Ciner ve Demirören medyasında da özel köşesi var. Niye? Patronları, damat bakana göbeğinden bağlı da ondan.
***
Bir bayramı daha idrak ettik.
İçerdekilerin en kıdemlisi tutuklu sekizinci bayramını yaşadı.
Şöyle bir yokladım çevremi, bayrama bayram diyen yok.
Ülkeden iyi haber alanlara sordum, vatandaki bayramların da tadı tuzu kaçmış artık.
***
Bakıyorsunuz manşetlere:
Ekonomi şaha kalkmış.
Enerjide rüzgâr enerjisi ile uçuşa geçilmiş.
Almanya açık cezaevine dönmüş, Türkiye özgürlükler adası.
Kutlu olsun!
Aydınına, münevverine, entelektüeline, medyasına, patronuna…
(TR724)