15 Temmuz sonrası polisin doğumhane kapılarından anne ve bebeklerini gözaltına alma operasyonlarında yeni adres Manisa oldu. Manisa Turgutlu’da yeni doğum yapmış öğretmen Fatma Öztürk’ü, polis gözaltına almak için önce doğumhane kapısında nöbete başladı, daha sonra bebeğinin durumu kritik olan anneyi yatağa kelepçeledi. Polisler halen kapıda bekliyor.
Hizmet Hareketi’ne yönelik sistametik cadı avı kapsamında bu zamana kadar onlarca anne doğum sonrası hastanede gözaltına alınarak, emniyet ve savcılığa götürüldü. Bunlardan biri olan öğretmen Fatma Öztürk Manisa Turgutlu Özel Ege Umut Hastanesi’nde doğum yaptı. Öztürk’ün hastanede olduğunu öğrenen polis gözaltı işin için doğumhane kapısına geldi.
Yeni doğum yapmış Fatma Öztürk hastanede gözaltı için bekletiliyor
Doğumhaneden çıkan ve bebeğinin durumu kritik olan anne, polis tarafından yatağa kelepçelendi. Anne ve bebeğin doktor raporuna rağmen polis gözaltı işlemi için kapıda bekliyor. Ailenin avukatı ise bulunmuyor.
Yasalara ve uluslararası hukuka aykırı
Yasalar ve AİHM içtihatları ise bu şekildeki hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor. Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.
Hizmet Hareketi’ne yönelik sistametik cadı avı kapsamında bu zamana kadar onlarca anne doğum sonrası hastanede gözaltına alınarak, emniyet ve savcılığa götürüldü. Bunlardan biri olan öğretmen Fatma Öztürk Manisa Turgutlu Özel Ege Umut Hastanesi’nde doğum yaptı. Öztürk’ün hastanede olduğunu öğrenen polis gözaltı işin için doğumhane kapısına geldi.
Doğumhaneden çıkan ve bebeğinin durumu kritik olan anne, polis tarafından yatağa kelepçelendi. Anne ve bebeğin doktor raporuna rağmen polis gözaltı işlemi için kapıda bekliyor. Ailenin avukatı ise bulunmuyor.
Yasalara ve uluslararası hukuka aykırı
Yasalar ve AİHM içtihatları ise bu şekildeki hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor. Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.