[Ahmet Dönmez]
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda Kurmay Başkanı Erdinç Kocayanak’ın koruma astsubayı olan Turgay Usanmaz’ın önceki gün mahkemedeki savunması bir çarpıcı detayı daha teyit etti. Daha önce Piyade Üstçavuş Mehmet Bilge ve Albay Fırat Alakuş’un ifşa ettiği, 14 Temmuz’daki Hulusi Akar-Hakan Fidan ve Zekai Aksakallı-Hakan Fidan özel görüşmelerini, Usanmaz daha detaylıca anlattı.
Buna göre Aksakallı’nın son 48 saati, darbe girişiminin de kara kutusu hüviyetinde. Kronolojiye bir bakalım:
14 Temmuz 2016 Perşembe…
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) Gölbaşı Oğulbey Kışlasında, ihtisas kursu mezuniyet töreni vardı. Birçok açıdan ilklerin yaşandığı bir merasimdi. Teamüllerin tamamen aksine, tören Cuma gününden perşembeye alınmıştı. ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı, gerekçe olarak Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın katılımını göstermişti. Akar’ın niye katıldığı ise bir başka muammaydı. Teamüllere göre Genelkurmay 2. Başkanı’nın başkanlığında yapılan törene ilk kez Genelkurmay Birinci Başkanı da iştirak ediyordu. Garnizondaki herkes şaşkındı. Fakat onları daha da şaşırtacak bir başka misafir daha vardı: MİT Müsteşarı Hakan Fidan.
Tören bittikten sonra akşam 20.00’de protokol yemeği olacaktı. Fakat teamülleri yerle bir eden bir başka gelişme daha oldu. Hulusi Akar ve Hakan Fidan protokolün şaşkın bakışları altında masadan ayrılıp tek bir başka masaya geçtiler. Etraflarında kimse yoktu. Başbaşa 3.5 saat yemek yiyip özel bir görüşme yaptılar.
O gece Özel Kuvvetler Karargâhı’nı afallatan başka gelişmeler de yaşanıyordu. Törenin ev sahibi olan Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Akar-Fidan görüşmesi devam ederken garnizonu terk etti. Ardından saat 23.30’da Akar da ayrıldı. Hâlbuki MİT Müsteşarı halen oradaydı. Çünkü Fidan’ın temasları bitmemişti. Son olarak 23.30’dan sonra binanın dışında ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı ile de 1 saate yakın özel görüşme yaptı. Diğer komutanlar meraktaydı. Acaba neler oluyordu?
15 Temmuz Cuma…
Saat 12.00 suları… Henüz daha ÖKK Karargâhı’ndan ayrılmadan önce kendisini Silopi’deki 1.ÖKK Tugayı Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi aradı. Babasının rahatsızlığını gerekçe göstererek Ankara’ya gelmek için izin istedi. Aksakallı, talebi onayladı. O gün için Cizre’ye gidecek bir kargo uçağı bulunduğunu, onunla gelebileceğini söyledi.
14.00’te Genelkurmay Karargâhı’nda terörle mücadele toplantısı vardı. 2. Başkan Yaşar Güler başkanlığındaki bu toplantıya ÖKK Komutanı Aksakallı da katılıyordu.
20 dakika sonra Kara Havacılık Okul Komutanlığı’nda görev yapan Pilot Binbaşı O.K., MİT’e giderek darbe ihbarında bulundu. Tam 2 saat sonra MİT Müsteşarı Fidan, toplantıya başkanlık eden Yaşar Güler’i arayarak bilgi verdi. Güler de bu gelişmeli Hulusi Akar’a haber verdi. Karşılıklı temasların ardından akşam 18.10’da Fidan, Genelkurmay Karargâhı’na giriş yaptı. Akar, Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’la toplantı yaptı. 18.30’da uçuş yasağı emri verildi.
Bu arada Güler ve Çolak ayrılmış olsa bile terörle mücadele toplantısı saat 19.00’a kadar devam etti.
19.15’te Zekai Aksakallı’nın Semih Terzi’ye bahsettiği CASA tipi kargo uçağı havalanmaya hazırdı. Ancak son anda uçuş iptal edildi.
20.15′te Zekai Aksakallı, eşi ile birlikte Beştepe Gazi Orduevinde yapılan bir düğüne katıldı.
20:30 sıralarında darbeciler harekete geçti ve Genelkurmay’dan ilk ‘alar’m direktifleri gönderilmeye başlandı. Bu emir, ÖKK Karargahı’na da ulaştı.
20.50’de Etimesgut Hava Alay Komutanı Albay Ümit Tatan, Diyarbakır’a uçuşu iptal edilen kargı uçağının pilotlarını arayarak kalkış için izin verdi. Genelkurmay’ın uçuş yasağına rağmen bu izin dikkat çekici ve önemliydi.
21.00’de Genelkurmay’dan gönderilen atama ve sıkıyönetim direktifleri ÖKK’ya ulaştı. Özel Kuvvetler Komutanı olarak Tuğgeneral Semih Terzi’nin görevlendirildiği, Zekai Aksakallı’nın görevden alındığı bildiriliyordu.
21.20’de Genelkurmay Karargâhı, 33 kişiden oluşan ÖKK timi tarafından basıldı. Komutanları derdest edenler hep bu ÖKK personeli oldu.
21.22’de kargo uçağı, Etimesgut Hava Alay Komutanlığı’ndan Diyarbakır’a gitmek üzere havalandı. Kuleler hiç bir engel çıkarmadı.
21.30’da Aksakallı eşiyle beraber düğünden ayrıldı. Kısa bir süre sonra aracının önü bir Mercedes Vito araç tarafından kesildi. Aksakallı’nın ifadesine göre silahlı iki kişi kendisini kaçırmak istedi. Ancak o, birinin ayağına tekme atarak ikisini de sendeletip oradan kaçmayı başardı.
22.15 sıralarında Özel Kuvvetler Nöbetçi Amiri Yarbay Ümit Koçak’ı aradı. Kışlaya gelmek için zırhlı araç ve koruma timi istedi. Ayrıca, “İçeriye sadece Semih Terzi’yi alın. Başka hiç kimsenin girmesine izin vermeyin” emrini verdi. 5 dakika sonra da ÖKK Kurmay Başkanı Erdinç Kocayanak ve Okul Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Bozdemir’i arayarak Karargâh’a gidip duruma el koymaları emrini verdi.
Aynı dakikalarda Tuğgeneral Semih Terzi, Silopi’den helikopterle Diyarbakır’a hareket etti. Buradan da kargo uçağı ile buluşup Ankara’ya geçecekti.
23.15’te uçak Diyarbakır’a iniş yaptı. Bu sırada Zekai Aksakallı da kendi evinin güvensiz olduğunu düşünerek ÖKK Spor Okulu lojmanlarındaki bir general arkadaşının evine geçti. Zırhlı araç ve koruma timini de orada bekleyecekti.
23.30’da Semih Terzi, Diyarbakır’a iniş yaptı.
23.39’da Zekai Aksakallı’yı almaya gelen koruma aracına saldırı oldu ve ÖKK Komutanı ile araç buluşamadı. Bunun üzerine MİT’ten Kemal Eskintan’ı arayan Aksakallı, kışlayı darbecilerden temizlemek üzere giden arkadaşları için silah ve mühimmat talebinde bulundu. MİT, talebi onayladı.
23.59’da Semih Terzi’yi taşıyan uçak hiç bir engelle karşılaşmaksızın havalandı.
01.11’de Aksakallı, MİT Müsteşarlığı’ndan Sadık Üstün’ün yönlendirmesi ile TGRT Televizyonuna, saat 01.47’de de NTV Televizyonuna canlı yayın bağlantısı yaptı. Darbenin emir-komuta zinciri içerisinde olmadığını ve hain bir kalkışma olduğunu söyledi.
Ardından Başbakan Binali Yıldırım ile sivil vatandaşların sokağa çıkartılması hususunu görüştü.
Arkasından Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, 7. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Erbaş’ın NTV’ye çıkarılmasını organize etti.
Bir yandan da 3 yıldır koruma astsubaylığını yapan Ömer Halisdemir’i arıyordu. Kendisini tam 8 defa arayarak Semih Terzi’nin hain olduğunu söyleyerek kendisini öldürmesi emrini verdi. Tam 20 yıldır Aksakallı’nın emrinde çalışan ve neredeyse her şeyini ona borçlu olan Halisdemir, “Emredersiniz” dedi.
02.05’te Terzi’yi taşıyan kargo uçağı, yasağa rağmen Etimesgut Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı’na sorunsuz bir şekilde indi. Radarlardan hiç bir engel çıkarılmadı. Terzi ve beraberindeki tim, hemen helikopterlere binerek ÖKK Oğulbey Kışlası’na hareket etti. Fakat nedense helikopterdeki timin komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz orada kaldı.
02.14’te helikopter kışlaya iniş yaptı. Terzi Karargâh binasına doğru yürürken arkasından yaklaşan Halisdemir tarafından vuruldu. Terzi’nin yanındakiler de Halisdemir’e doğru yoğun ateşe başladı. Terzi, bir helikopterle GATA’ya götürüldü. Halisdemir ise ağır yaralı idi. Sihhiyeci askerler nabzını ölçtü, yaşıyordu. Fakat onlar müdahale ederken Diyarbakır’dan gelen timden Üsteğmen Mihrali Atmaca, belindeki tabancayı çıkardı ve oradakilerin itirazına rağmen Halisdemir’in göğsüne 2 el ateş ederek kendisini şehit etti.
Bu sıralarda Etimesgut’ta kalan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz, Zekai Aksakallı’ya ulaşarak “Emrinizdeyim. Kışlaya giren temde sağlam adamlarım var.” dedi. O sağlam adamların başında da Halisdemir’i şehit eden Mihrali Atmaca geliyordu. Bu andan itibaren Aksakallı, içeriye yönelik emirlerini hep Yılmaz ve Atmaca üzerinden verdi. Her ikisi de taraf değiştirmişti.
03.10’da Mihrali Atmaca ve beraberindeki tim personeli, Aksakallı’nın emri ile darbeci olduğu iddia edilenleri gözaltına almaya başladı. Bu isimler, Albay Ümit Bak, Yarbay Mehmet Ali Çelik, Başçavuş Turgay Usanmaz, Başçavuş Şenol Soylu ve Başçavuş Muzaffer Han’dı.
07.40’ta ÖKK Karargahı, darbeci tüm şüphelilerden arındırıldı.
10.38’de Zekai Aksakallı, MİT yetkilisi Kemal Eskintan tarafından sağlanan zırhlı araç ile kışlaya gelerek emir-komutayı yeniden eline aldı. Şehit olan Halisdemir’i alnından öptükten sonra Mihrali Atmaca’yı da darbeyi engellediği için tebrik etti. Atmaca’ya “Aslanım, eline sağlık” dedi.
Kronoloji 14 Temmuz’dan başlatılmalı
Daha önceki bir yazımda darbenin kronolojisinin 15 Temmuz 14.20’de MİT’e ulaşan ihbar ile değil 14 Temmuz’dan başlatılması gerektiğini savunmuştum. Mezuniyet töreninin neden 14 Temmuz’a alındığı, yine 15 Temmuz’da yapılacak paraşütle atlama programı hava muhalefeti gerekçe gösterilerek neden iptal edildiği, teamüllere aykırı olarak Hulusi Akar ile Hakan Fidan’ın neden törene katıldığı, akşam neden baş başa uzun toplantılar yaptıkları cevaplanmadan 15 Temmuz da anlaşılamaz. Ne hikmetse Genelkurmay ÖKK timleri tarafından basılırken, Oğulbey kışlası nizamiyesinde de çatışmalar varken Zekai Aksakallı bir türlü bulunduğu evden çıkamıyor. Başka komutanlara Gölbaşı’na gitmesi emri verirken kendisi bir türlü oraya gidemiyor. Adını vermediği bir evden adeta bütün geceyi yönetiyor. MİT’le ve televizyonlarla görüşmeler yapıyor. Sokağa çıkacak siviller konusunu bile Başbakan’la müzakere ediyor. Oğulbey’e ulaşması ertesi gün saat 10.38’i buluyor.
(tr724)
Buna göre Aksakallı’nın son 48 saati, darbe girişiminin de kara kutusu hüviyetinde. Kronolojiye bir bakalım:
14 Temmuz 2016 Perşembe…
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) Gölbaşı Oğulbey Kışlasında, ihtisas kursu mezuniyet töreni vardı. Birçok açıdan ilklerin yaşandığı bir merasimdi. Teamüllerin tamamen aksine, tören Cuma gününden perşembeye alınmıştı. ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı, gerekçe olarak Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın katılımını göstermişti. Akar’ın niye katıldığı ise bir başka muammaydı. Teamüllere göre Genelkurmay 2. Başkanı’nın başkanlığında yapılan törene ilk kez Genelkurmay Birinci Başkanı da iştirak ediyordu. Garnizondaki herkes şaşkındı. Fakat onları daha da şaşırtacak bir başka misafir daha vardı: MİT Müsteşarı Hakan Fidan.
Tören bittikten sonra akşam 20.00’de protokol yemeği olacaktı. Fakat teamülleri yerle bir eden bir başka gelişme daha oldu. Hulusi Akar ve Hakan Fidan protokolün şaşkın bakışları altında masadan ayrılıp tek bir başka masaya geçtiler. Etraflarında kimse yoktu. Başbaşa 3.5 saat yemek yiyip özel bir görüşme yaptılar.
O gece Özel Kuvvetler Karargâhı’nı afallatan başka gelişmeler de yaşanıyordu. Törenin ev sahibi olan Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Akar-Fidan görüşmesi devam ederken garnizonu terk etti. Ardından saat 23.30’da Akar da ayrıldı. Hâlbuki MİT Müsteşarı halen oradaydı. Çünkü Fidan’ın temasları bitmemişti. Son olarak 23.30’dan sonra binanın dışında ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı ile de 1 saate yakın özel görüşme yaptı. Diğer komutanlar meraktaydı. Acaba neler oluyordu?
15 Temmuz Cuma…
Saat 12.00 suları… Henüz daha ÖKK Karargâhı’ndan ayrılmadan önce kendisini Silopi’deki 1.ÖKK Tugayı Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi aradı. Babasının rahatsızlığını gerekçe göstererek Ankara’ya gelmek için izin istedi. Aksakallı, talebi onayladı. O gün için Cizre’ye gidecek bir kargo uçağı bulunduğunu, onunla gelebileceğini söyledi.
14.00’te Genelkurmay Karargâhı’nda terörle mücadele toplantısı vardı. 2. Başkan Yaşar Güler başkanlığındaki bu toplantıya ÖKK Komutanı Aksakallı da katılıyordu.
20 dakika sonra Kara Havacılık Okul Komutanlığı’nda görev yapan Pilot Binbaşı O.K., MİT’e giderek darbe ihbarında bulundu. Tam 2 saat sonra MİT Müsteşarı Fidan, toplantıya başkanlık eden Yaşar Güler’i arayarak bilgi verdi. Güler de bu gelişmeli Hulusi Akar’a haber verdi. Karşılıklı temasların ardından akşam 18.10’da Fidan, Genelkurmay Karargâhı’na giriş yaptı. Akar, Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’la toplantı yaptı. 18.30’da uçuş yasağı emri verildi.
Bu arada Güler ve Çolak ayrılmış olsa bile terörle mücadele toplantısı saat 19.00’a kadar devam etti.
19.15’te Zekai Aksakallı’nın Semih Terzi’ye bahsettiği CASA tipi kargo uçağı havalanmaya hazırdı. Ancak son anda uçuş iptal edildi.
20.15′te Zekai Aksakallı, eşi ile birlikte Beştepe Gazi Orduevinde yapılan bir düğüne katıldı.
20:30 sıralarında darbeciler harekete geçti ve Genelkurmay’dan ilk ‘alar’m direktifleri gönderilmeye başlandı. Bu emir, ÖKK Karargahı’na da ulaştı.
20.50’de Etimesgut Hava Alay Komutanı Albay Ümit Tatan, Diyarbakır’a uçuşu iptal edilen kargı uçağının pilotlarını arayarak kalkış için izin verdi. Genelkurmay’ın uçuş yasağına rağmen bu izin dikkat çekici ve önemliydi.
21.00’de Genelkurmay’dan gönderilen atama ve sıkıyönetim direktifleri ÖKK’ya ulaştı. Özel Kuvvetler Komutanı olarak Tuğgeneral Semih Terzi’nin görevlendirildiği, Zekai Aksakallı’nın görevden alındığı bildiriliyordu.
21.20’de Genelkurmay Karargâhı, 33 kişiden oluşan ÖKK timi tarafından basıldı. Komutanları derdest edenler hep bu ÖKK personeli oldu.
21.22’de kargo uçağı, Etimesgut Hava Alay Komutanlığı’ndan Diyarbakır’a gitmek üzere havalandı. Kuleler hiç bir engel çıkarmadı.
21.30’da Aksakallı eşiyle beraber düğünden ayrıldı. Kısa bir süre sonra aracının önü bir Mercedes Vito araç tarafından kesildi. Aksakallı’nın ifadesine göre silahlı iki kişi kendisini kaçırmak istedi. Ancak o, birinin ayağına tekme atarak ikisini de sendeletip oradan kaçmayı başardı.
22.15 sıralarında Özel Kuvvetler Nöbetçi Amiri Yarbay Ümit Koçak’ı aradı. Kışlaya gelmek için zırhlı araç ve koruma timi istedi. Ayrıca, “İçeriye sadece Semih Terzi’yi alın. Başka hiç kimsenin girmesine izin vermeyin” emrini verdi. 5 dakika sonra da ÖKK Kurmay Başkanı Erdinç Kocayanak ve Okul Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Bozdemir’i arayarak Karargâh’a gidip duruma el koymaları emrini verdi.
Aynı dakikalarda Tuğgeneral Semih Terzi, Silopi’den helikopterle Diyarbakır’a hareket etti. Buradan da kargo uçağı ile buluşup Ankara’ya geçecekti.
23.15’te uçak Diyarbakır’a iniş yaptı. Bu sırada Zekai Aksakallı da kendi evinin güvensiz olduğunu düşünerek ÖKK Spor Okulu lojmanlarındaki bir general arkadaşının evine geçti. Zırhlı araç ve koruma timini de orada bekleyecekti.
23.30’da Semih Terzi, Diyarbakır’a iniş yaptı.
23.39’da Zekai Aksakallı’yı almaya gelen koruma aracına saldırı oldu ve ÖKK Komutanı ile araç buluşamadı. Bunun üzerine MİT’ten Kemal Eskintan’ı arayan Aksakallı, kışlayı darbecilerden temizlemek üzere giden arkadaşları için silah ve mühimmat talebinde bulundu. MİT, talebi onayladı.
23.59’da Semih Terzi’yi taşıyan uçak hiç bir engelle karşılaşmaksızın havalandı.
01.11’de Aksakallı, MİT Müsteşarlığı’ndan Sadık Üstün’ün yönlendirmesi ile TGRT Televizyonuna, saat 01.47’de de NTV Televizyonuna canlı yayın bağlantısı yaptı. Darbenin emir-komuta zinciri içerisinde olmadığını ve hain bir kalkışma olduğunu söyledi.
Ardından Başbakan Binali Yıldırım ile sivil vatandaşların sokağa çıkartılması hususunu görüştü.
Arkasından Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, 7. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Erbaş’ın NTV’ye çıkarılmasını organize etti.
Bir yandan da 3 yıldır koruma astsubaylığını yapan Ömer Halisdemir’i arıyordu. Kendisini tam 8 defa arayarak Semih Terzi’nin hain olduğunu söyleyerek kendisini öldürmesi emrini verdi. Tam 20 yıldır Aksakallı’nın emrinde çalışan ve neredeyse her şeyini ona borçlu olan Halisdemir, “Emredersiniz” dedi.
02.05’te Terzi’yi taşıyan kargo uçağı, yasağa rağmen Etimesgut Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı’na sorunsuz bir şekilde indi. Radarlardan hiç bir engel çıkarılmadı. Terzi ve beraberindeki tim, hemen helikopterlere binerek ÖKK Oğulbey Kışlası’na hareket etti. Fakat nedense helikopterdeki timin komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz orada kaldı.
02.14’te helikopter kışlaya iniş yaptı. Terzi Karargâh binasına doğru yürürken arkasından yaklaşan Halisdemir tarafından vuruldu. Terzi’nin yanındakiler de Halisdemir’e doğru yoğun ateşe başladı. Terzi, bir helikopterle GATA’ya götürüldü. Halisdemir ise ağır yaralı idi. Sihhiyeci askerler nabzını ölçtü, yaşıyordu. Fakat onlar müdahale ederken Diyarbakır’dan gelen timden Üsteğmen Mihrali Atmaca, belindeki tabancayı çıkardı ve oradakilerin itirazına rağmen Halisdemir’in göğsüne 2 el ateş ederek kendisini şehit etti.
Bu sıralarda Etimesgut’ta kalan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz, Zekai Aksakallı’ya ulaşarak “Emrinizdeyim. Kışlaya giren temde sağlam adamlarım var.” dedi. O sağlam adamların başında da Halisdemir’i şehit eden Mihrali Atmaca geliyordu. Bu andan itibaren Aksakallı, içeriye yönelik emirlerini hep Yılmaz ve Atmaca üzerinden verdi. Her ikisi de taraf değiştirmişti.
03.10’da Mihrali Atmaca ve beraberindeki tim personeli, Aksakallı’nın emri ile darbeci olduğu iddia edilenleri gözaltına almaya başladı. Bu isimler, Albay Ümit Bak, Yarbay Mehmet Ali Çelik, Başçavuş Turgay Usanmaz, Başçavuş Şenol Soylu ve Başçavuş Muzaffer Han’dı.
07.40’ta ÖKK Karargahı, darbeci tüm şüphelilerden arındırıldı.
10.38’de Zekai Aksakallı, MİT yetkilisi Kemal Eskintan tarafından sağlanan zırhlı araç ile kışlaya gelerek emir-komutayı yeniden eline aldı. Şehit olan Halisdemir’i alnından öptükten sonra Mihrali Atmaca’yı da darbeyi engellediği için tebrik etti. Atmaca’ya “Aslanım, eline sağlık” dedi.
Kronoloji 14 Temmuz’dan başlatılmalı
Daha önceki bir yazımda darbenin kronolojisinin 15 Temmuz 14.20’de MİT’e ulaşan ihbar ile değil 14 Temmuz’dan başlatılması gerektiğini savunmuştum. Mezuniyet töreninin neden 14 Temmuz’a alındığı, yine 15 Temmuz’da yapılacak paraşütle atlama programı hava muhalefeti gerekçe gösterilerek neden iptal edildiği, teamüllere aykırı olarak Hulusi Akar ile Hakan Fidan’ın neden törene katıldığı, akşam neden baş başa uzun toplantılar yaptıkları cevaplanmadan 15 Temmuz da anlaşılamaz. Ne hikmetse Genelkurmay ÖKK timleri tarafından basılırken, Oğulbey kışlası nizamiyesinde de çatışmalar varken Zekai Aksakallı bir türlü bulunduğu evden çıkamıyor. Başka komutanlara Gölbaşı’na gitmesi emri verirken kendisi bir türlü oraya gidemiyor. Adını vermediği bir evden adeta bütün geceyi yönetiyor. MİT’le ve televizyonlarla görüşmeler yapıyor. Sokağa çıkacak siviller konusunu bile Başbakan’la müzakere ediyor. Oğulbey’e ulaşması ertesi gün saat 10.38’i buluyor.
(tr724)