Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve son olarak da Libya, terörü desteklediği gerekçesiyle Katar ile tüm diplomatik ilişkileri kesti. Katar’la deniz ve hava sınırları kapatıldı. Katarlı diplomatlara ülkeleri terk etmeleri için 48 saat, Katar vatandaşlarına 14 gün süre verildi. Katar’ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen’de Husilere karşı oluşturulan uluslararası koalisyondaki rolünün sona erdiği açıklandı. Katar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi ve ekonomik olarak dış politikada ilişkileri en üst seviyede sürdürdüğü bir ülke olarak biliniyor.
5 ülke Katar’ı Yemen’de El Kaide ve İŞİD olmak üzere terörizmi güçlendirmekle suçladı. Mısır, Katar’ın Müslüman Kardeşler yöneticilerini ülkede barındırdığı, Mısır yönetimine karşı düşmanca tavırlar sergilediği yönünde açıklama yaptı. Yemen ise Katar’ı Husi darbe milisleriyle mücadeledeki eylemleri ve aşırıcı gruplara desteklediği iddia etti.
Katar’dan yapılan ilk açıklamada Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ‘haksız şekilde alınmış bu karardan esef duyduklarını’ belirtti. Al Sani, “Haksız uygulamalar var ve bunlar temeli olmayan iddialara ve suçlamalara dayanıyor” şeklinde konuşurken, 5 ülkenin aldığı söz konusu kararın vatandaşlarının normal hayatını sürdürmesine etki etmeyeceğini belirtti.
Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye atfedilen “ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınlamıştı. Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Al Sani, bunun Katar’ı hedef alan bir kampanya olduğunu savunmuştu.
İlk aşamada 4 ülkenin Katar’la diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Yemen de benzer bir adım attı. Yemen, Katar’ın uluslararası koalisyondan çıkarılması kararını da desteklediğini belirtti. Yemen hükümeti tarafından yapılan açıklamada, “Katar’ın Husi darbe milisleriyle mücadeledeki eylemleri ve aşırıcı gruplara desteği açık bir hale gelmiştir” ifadesi kullanıldı.
Suudi Arabistan Resmi Haber Ajansı SPA’da yayınlanan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ülkenin milli güvenliği için Katar ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiği, deniz ve hava sınırlarının da kapatıldığı bildirildi.Açıklamada, “Doha’nın açık ve gizli gerçekleştirdiği ciddi ihlaller, terör örgütlerini barındırarak teröre destek vermesi, basın yayın organlarında terör örgütlerinin propagandasını yapması, Katif ilindeki İran bağlantılı terör eylemlerini desteklemesi, aşırıları barındırması, Yemen’deki Husi militanları desteklemesi sonrasında Suudi Arabistan’ın bu kararları almak durumunda kaldığı” belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’dan taraflara diyalog çağrısı geldi. Tillerson, “Tarafların, birlikte oturup farklılıklarını konuşmasını destekliyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi dağılmamalı” dedi.
Siber saldırı krizi
Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye atfedilen “ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınlamıştı. Açıklamalar kısa süre içinde medyada geniş şekilde yer almıştı. Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani, QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Katar Dışişleri Bakanlığının açıklamasında da QNA’nın siber saldırıya uğradığı ve yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, medya organlarından bu açıklamaları dikkate almalamaları talep edilmişti.
Katar’dan gelen açıklamalara rağmen BAE ve Suudi Arabistan basınında Al Sani’ye atfedilen açıklamalar kullanılmaya devam etmişti. Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ise 25 Mayıs’ta düzenlediği basın toplantısında, medya üzerinden ülkesini hedef alan bir kampanya bulunduğunu belirterek, “Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor ancak burada Katar’ı hedef alan bir kampanya olduğu açık ve biz de buna karşı koyacağız.” demişti.
Bu durumun Körfez ülkeleri arasında son yıllarda yaşanan en büyük diplomatik kriz olduğu aktarılıyor.