[Semih Ardıç]
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai) arasında altın ticaretindeki anormallikler yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. 4 Mayıs’ta ‘Zarrab’tan miras kalan altın üçgeni’ başlığı (http://www.tr724.com/zarrabtan-miras-kalan-altin-ucgeni-analiz-semih-ardic/) altında mevzuya dikkat çekmiştim. Üç aylık toplam altın ihracatının yüzde 88’inin Dubai’ye yapılması, yine aynı dönemde ona yakın tutarda ithalatta bu adresin öne çıkması izaha muhtaçtı. Ne o dönemde Dubai’ye o kadar altın ihraç edildi ne de ithal edildi. ‘Altın’ ismi altında netameli işlemlere kılıf hazırlanması ihtimali hafife alınmamalı.
Türkiye hafife alsa da dünya esrarengiz para trafiğinin üzerine gayet ciddiyetle eğiliyor. ABD’de kara para akladığı iddiası ile mahkeme önüne çıkarılan Reza Zarrab’ın geliştirdiği hülleli işlemlerin devam ettiğini ele veren ‘altın üçgeni’, Alman Der Spiegel Online’ın son dosya haberi ile beyne’l-milel mahiyet kazandı.
ÖZNE ERDOĞAN’IN DAMADI BERAT ALBAYRAK
Der Spiegel’in teferruatlı dosyasının öznesi Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ve Çalık Holding. Albayrak’ın Dubai’deki milyonlarca Euro’nun Türkiye’ye aktarılması esnasında vergi ödememek için Malta ve İsveç’te paravan şirketler kurduğu iddiası başlı başına skandal. Böyle bir iddia herhangi bir demokratik memlekette istifa sebebidir. Halen Enerji Bakanlığı vazifesini deruhte eden, 21 Mayıs’ta olağanüstü genel kurulda Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Karar Yönetim Kurulu’na (MKYK) seçilen Albayrak’ın avukatı vasıtasıyla verdiği beyanatta ‘kara para aklama ve vergi affından istifade etme’ bahsinden eser yok. Suya tirit bir açıklama olmuş.
İDDİAYA CEVAP VERMEDİ, ‘KOMPLO’ DEDİ
Albayrak’ın avukatı, AKP’nin sıkıştığı her anda yaptığı gibi üst akıl ve dış mihrakların komplosu diyerek mevzuyu geçiştirmeye çalışmış. Devletin bütün imkânları ellerinin altında. Albayrak, Çalık için böyle bir işlem yapmadıysa iki dakikada tekzip edebilirdi. Hele hele 15 Temmuz 2016’da sahnelenen darbe tiyatrosunun gürültüsü arasında TBMM’den geçirilen vergi affına Çalık Holding’in de müracaat ettiği iddiasının cevapsız kalması ‘sükût ikrardan gelir’ sözünü tedai ettiriyor.
Muhalefetin itirazları sebebiyle rafa kaldırılan tasarının darbe tiyatrosunu müteakip alelacele kanun haline getirilmesinde hüsnü niyet aranabilir mi? Bu telaş niye. Millet can derdine düşmüş, hükümet TBMM’de adrese teslim kanun için mesaiye kalıyor. Bütün bunların yangından mal kaçırmaktan ne farkı var!
İSİM, ADRES, ŞİRKET VE ŞEMALARA KADAR VAR
Der Spiegel’in haberi kulis bilgisinden ibaret değil ki öyle bir iki satırlık beyanatla geçiştirilsin. Dubai’deki paraların evvela Malta’ya aktarıldığı, akabinde Malta’daki paraların İsveç’te kurulan 4 ayrı paravan şirket üzerinden aklandığı bilgilerine yer veriliyor. İsimler, adresler, şemalar… Ne ararsanız var. 2015’te İsveç’te 4 paravan şirkete ilaveten 2016’da 8 paravan şirketin daha kurulduğu belirtiliyor. Berat Albayrak haricinde Çalık Holding’in yurt dışı işlerine bakan Şafak Karaaslan’dan da bahsediliyor.
‘Kara para’ aklama ithamına mukabil muhatapların resmî unvanlarından istifa edip aklanmak istediklerini beyan etmesi lazımken gayr-i ciddi üslubun arasına serpiştirilmiş tehdit iması ile bir yere varılamaz. Sokaktaki düz bir vatandaştan bahsedilmiyor. Bakanlık imtiyazını haiz bir isim Türkiye’nin başını ağrıtacak yeni bir davaya sebebiyet verebilir. Suçu münferit işlediyse bile işgal ettiği mevki devletin temsil makamıdır.
HALKBANK’I KİMLER ATEŞE ATTI?
New York, ABD’de Zarrab davasında tevkif edilen Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile Halkbank nasıl müeyyide tehlikesi ile karşı karşıya geldiyse Der Spiegel’in dünyanın dikkatine sunduğu iddialar ilgili devletler tarafından tahkik edilirken de AKP Hükûmeti, dolayısıyla Türkiye zan altında kalacaktır. Halkbank’ı ateşe atanların memlekete daha ne kadar bedel ödeteceği meçhul! Maalesef Türkiye’nin üç-dört senedir ‘kara para aklama’ iddialarına muhatap olmasından hiç rahatsızlık duymuyorlar.
Kimse tehlikenin farkında değil! Dünyanın en hassas olduğu bir kırmızıçizgiyi ihlal edeceksiniz ve kimse ses çıkarmayacak, öyle mi? Zarrab’ı mahkemelere müdahale ederek hesap vermekten kurtaranlar, dünyanın gözünün içine baka baka hâlâ aynı taktiklerle para aklamaya devam ediyorsa farklı adreslerde yeni Zarrab davaları açıldığında yüz kızartıcı suçlardan ‘komplo’ diyerek sıyrılamaz.
PANAMA BELGELERİ İLE DUBAİ’NİN İRTİBATI
Albayrak’ın ıslık çalarak geçiştirmeye çalıştığı skandalın kartopu gibi büyüdüğünü esefle müşahede edeceğiz. Dubai ile Türkiye arasındaki altın ticaretindeki garabeti, Der Spiegel’in haberinden sonra da ‘ne var bunda’ diyerek geçiştirmek mümkün değil. Türkiye’de tesis ettikleri rüşvet, yolsuzluk ve hukuksuzluk nizamını ayakta tutmak için hâlâ devleti suça bulaştırıyorlar…
Tekrar edeyim: Bugünlerde altından saadet üçgeninde al-sat oyunu tertip edenlerin akıbeti Zarrab’ın akıbetinden farklı olmayacak.
Tarih ibret alınmadığında daha sık tekerrür eder…
(tr724)