[Haber-Yorum: Mehmet Yıldız]
İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsmet Bozkurt’un Zaman Gazetesi yazar ve yöneticileri hakkında düzenlendiği iddianame henüz mahkeme tarafından kabul edilmedi. Geçen hafta medyaya sızdırılan iddianameyle ilgili kanaatlerimi yazmaya devam edeceğim.
Geçen yazıda bu iddianamenin şüphelileri ve medya kuruluşlarının sadece isimlerini değiştirilerek, Erdoğan ve “Havuz Medyası”nın aynı iddialarla suçlanma ihtimalini çok yüksek olduğunu iddianameden bir örnekle yazmıştım. Örneklere devam edelim.
Savcı Bozkurt, “Medya ile ilgisi olmayan, bu saha hakkında yeterli bilgisi bulunmayan ve dolayısıyla “üst akıl” tarafından daha kolay yönlendirilebilecek ehliyetsiz şahıslara F..Ö/PDY medya organlarının yönetimlerinde görev verilmiştir. Bu sayede yönetim kurulu üyeleri ve hatta yöneticiler “kukla” durumunda kalmışlardır.” diyerek gollük bir pas vermiş.
Her taşın altında “üst akıl” arayan trol ağzını bir kenara bırakıp, (çünkü o bizim konumuz değil, psikiyatrinin konusu) gelin yandaş medyanın nasıl ele geçirildiğine ve kimler tarafından yönetildiğine, yöneticilerinin ne kadar ehliyetli olduğuna bir göz atalım.
30 Mart 2017 tarihli Sözcü Gazetesinde Soner Yalçın’ın Çukurova Grubuna ait olan Digiturk, Show TV ve Akşam Gazetesi ile Dinç Bilgin’e ait olan ATV ve Sabah Gazetesinin nasıl el değiştirdiğine dair yazdıklarını okuyalım:
***
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Karamehmet’in (şirketlerine ve) medyasına el koydu. Sonra tek tek sattı bunları. Örneğin… Türkiye’nin en büyük dijital platformu olan Digitürk’ü Katarlı beIN Media Group’a verdi.
Karamehmet medyasının; Akşam, Güneş gazeteleri, SKYTÜRK kanalı, Alem, Platin dergileri, Alem FM ve Lig Radyo “Erdoğan’a anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun” diyen Siirtli işadamı Ethem Sancak’a verildi. Keza… Ethem Sancak Uzanlara ait, Kanal 24 ve Star gazetesinin de sahibi edilivermişti! Tüm bu satışlarda -satıp geri almak gibi- kafa karıştırıcı “ticari işlemler” yapıldı; sahip isimleri, şirket adları sürekli değiştirildi. Bu ticari hülleler “hukuki” bulundu. Bin bir emekle oluşturulan milli sermaye darmadağın edildi.
Sonunda… Ethem Sancak EsMedya’yı kurarak, Karamehmet ve Uzanlardan aldıklarını 2016 yılında bir çatı altında topladı.
Çok geçmedi. Medyada şu haberler çıktı:
– “Ethem Sancak medyadan çekildi!”
– “EsMedya el değiştirdi!”
İddiaya göre, “Milletin a…na koyan” (Mehmet Cengiz) EsMedya’yı satın almıştı.
…
Sabah gazetesi ve atv kanalını Dinç Bilgin kurdu. TMSF el koydu. Turgay Ciner’e verildi. Sonra… Ciner’den alınıp Ahmet Çalık’a verildi. Çalık’tan alındı ve Bitlisli işadamı Cemal Kalyoncu’ya ikram edildi.
…
Bugün…
Sabah, Takvim, Yeni Asır, Fotomaç, atv, ahaber gibi medya organlarına sahip Turkuvaz Medya Grubu’nu (Erdoğan’ın damadı Bakan Berat Albayrak’ın ağabeyi) Serhat Albayrak yönetiyor.
Bu bilgiden sonra tekrar Ethem Sancak’a ve medyasına dönmek istiyorum.
EsMedya çatısı altında bulunan; Akşam, Star, Güneş, Kanal 24, SKYTÜRK 360 vd. kim yönetiyor?
Turkuvaz MedyaGrubu’nu nasıl Serhat Albayrak yönetiyorsa, EsMedya’yı da İcra Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktutar yönetiyor! Ahmet Bayraktutar kim?” Bilal Erdoğan’ın Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden en yakın arkadaşı.
***
Bu yazılanlar bugüne kadar yalanlamadı.
Şimdi gelelim bizim konumuza…
Eğer medya kuruluşlarının devredilmesi sorgulanacaksa en başta Sabah, Takvim, Yeni Asır, Fotomaç, ATV, A Haber, Akşam, Star, Güneş, Kanal 24, Skyturk, 360 gibi tüm medya kuruluşlarının devrini konuşalım ki gerçek örgütün nasıl olabileceği ortaya çıksın.
Bu durum herkesçe bilinmekteyken iddianamede suç unsuru olarak ortaklık pay devri işlemlerinden bahsedilmesi tam bir garabettir.
Bu yazılanlar bu şirketlerin sahiplik yapısıyla ilgili. Savcı Bozkurt’a göre Zaman’ın ortaklarının medya sektörü ile ilgisi yolmuş. Yukarıdaki yazıda isimleri geçen Ethem Sancak, Mehmet Cengiz, Cemal Kalyoncu gibi isimlerin medya sektörünün ne kadar içinden olduklarına siz karar verin.
Bir de bu medya kuruluşlarının başına getirilen, “üst akıl” tarafından kolay kolay yönlendirilemeyecek “ehliyetli” şahısların kimler olduğuna bakalım.
Mesela Katarlılar Digitürk’ü alır almaz, başına Ümit Önal diye birini getirmişlerdi. Kim bu Ümit Önal?
Ümit Önal Serhat Albayrak’ın en yakın adamı. Sabah ATV grubunun Reklam Grup Başkanı iken 29 Ekim 2015’te Koza İpek Medya’ya atanan kayyımlardan birisiydi. Ve öncelikli görevi Kanaltürk – Bugün grubunu ‘Havuz’a dahil etmekti.
4 Mart 2016 tarihinde Zaman Gazetesi’ne atanan kayyımlar tarafından gazetenin başına genel müdür olarak getirilen Ali Türkaslan, Aksiyon Dergisi’nin başına getirilen Hakan Turpçu, Today’s Zaman’ın başına getirilen Bercan Tutar, Zaman.com.tr’nin başına getirilen Özgür Yici’nin Sabah ATV grubundan geldiği biliniyor.
11 Mart 2016 tarihinde kayyım atanan Cihan Medya Dağıtım AŞ’nin başına yine Sabah ATV Grubuna ait Turkuvaz Dağıtım’ın Pazarlama direktörü İsmail Albayrak atanmıştı. Cihan Medya Dağıtım AŞ tasfiye edildikten sonra tekrar eski görevine dönen İsmail Albayrak bugün Turkuvaz Dağıtım’ın Genel Müdürlüğü görevini yürütüyor.
O günlerde görevlendirmelerin bizzat Sabah gazetesinin patronu Serhat Albayrak tarafından yapıldığı iddia edilmişti.
Wikileaks’ın yayınladığı Berat Albayrak maillerinden, Doğan Grubu medyasının da Aydın Doğan’ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ üzerinden Serhat Albayrak’a bağlandığını hep beraber öğrenmiştik.
Küçük bir not daha…
Savcının Alaattin Kaya kontenjanından F..Ö medyasına dahil ettiği Star gazetesinin başında Mustafa Karaalioğlu görev yaparken, Sabah ATV Grubuyla ortak insan kaynakları havuzu oluşturulduğu, hangi gazeteye eleman alınacaksa bu havuzdan alındığı biliniyor.
Şimdi…
Eğer Zaman Gazetesi (Zaman Medya Grubu) vakti zamanında bağımsız gazetecilik, hukukun üstünlüğü, demokrasi, ifade özgürlüğü deyip burnunun dikine gitmeseydi…
Gazeteye ortak alınacaksa Erdoğan’a sorup onun işaret buyuracağı isimleri ortak alsaydı…
Gazeteye yönetici atanacaksa başında Medya İmamı Serhat Albayrak’ın bulunduğu insan kaynakları havuzundan atasaydı…
Erdoğan’ın istemediği yazarları kapının önüne koysaydı…
Hiç bunlar başına gelmeyecekti.
Ancak…
Bir gün devran dönüp memlekete hukuk geri gelirse, bugünlerde Zaman’a isnat edilen bütün suçlar Erdoğan ve yakınlarına dönecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın. (TR724)
İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsmet Bozkurt’un Zaman Gazetesi yazar ve yöneticileri hakkında düzenlendiği iddianame henüz mahkeme tarafından kabul edilmedi. Geçen hafta medyaya sızdırılan iddianameyle ilgili kanaatlerimi yazmaya devam edeceğim.
Geçen yazıda bu iddianamenin şüphelileri ve medya kuruluşlarının sadece isimlerini değiştirilerek, Erdoğan ve “Havuz Medyası”nın aynı iddialarla suçlanma ihtimalini çok yüksek olduğunu iddianameden bir örnekle yazmıştım. Örneklere devam edelim.
Savcı Bozkurt, “Medya ile ilgisi olmayan, bu saha hakkında yeterli bilgisi bulunmayan ve dolayısıyla “üst akıl” tarafından daha kolay yönlendirilebilecek ehliyetsiz şahıslara F..Ö/PDY medya organlarının yönetimlerinde görev verilmiştir. Bu sayede yönetim kurulu üyeleri ve hatta yöneticiler “kukla” durumunda kalmışlardır.” diyerek gollük bir pas vermiş.
Her taşın altında “üst akıl” arayan trol ağzını bir kenara bırakıp, (çünkü o bizim konumuz değil, psikiyatrinin konusu) gelin yandaş medyanın nasıl ele geçirildiğine ve kimler tarafından yönetildiğine, yöneticilerinin ne kadar ehliyetli olduğuna bir göz atalım.
30 Mart 2017 tarihli Sözcü Gazetesinde Soner Yalçın’ın Çukurova Grubuna ait olan Digiturk, Show TV ve Akşam Gazetesi ile Dinç Bilgin’e ait olan ATV ve Sabah Gazetesinin nasıl el değiştirdiğine dair yazdıklarını okuyalım:
***
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Karamehmet’in (şirketlerine ve) medyasına el koydu. Sonra tek tek sattı bunları. Örneğin… Türkiye’nin en büyük dijital platformu olan Digitürk’ü Katarlı beIN Media Group’a verdi.
Karamehmet medyasının; Akşam, Güneş gazeteleri, SKYTÜRK kanalı, Alem, Platin dergileri, Alem FM ve Lig Radyo “Erdoğan’a anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun” diyen Siirtli işadamı Ethem Sancak’a verildi. Keza… Ethem Sancak Uzanlara ait, Kanal 24 ve Star gazetesinin de sahibi edilivermişti! Tüm bu satışlarda -satıp geri almak gibi- kafa karıştırıcı “ticari işlemler” yapıldı; sahip isimleri, şirket adları sürekli değiştirildi. Bu ticari hülleler “hukuki” bulundu. Bin bir emekle oluşturulan milli sermaye darmadağın edildi.
Sonunda… Ethem Sancak EsMedya’yı kurarak, Karamehmet ve Uzanlardan aldıklarını 2016 yılında bir çatı altında topladı.
Çok geçmedi. Medyada şu haberler çıktı:
– “Ethem Sancak medyadan çekildi!”
– “EsMedya el değiştirdi!”
İddiaya göre, “Milletin a…na koyan” (Mehmet Cengiz) EsMedya’yı satın almıştı.
…
Sabah gazetesi ve atv kanalını Dinç Bilgin kurdu. TMSF el koydu. Turgay Ciner’e verildi. Sonra… Ciner’den alınıp Ahmet Çalık’a verildi. Çalık’tan alındı ve Bitlisli işadamı Cemal Kalyoncu’ya ikram edildi.
…
Bugün…
Sabah, Takvim, Yeni Asır, Fotomaç, atv, ahaber gibi medya organlarına sahip Turkuvaz Medya Grubu’nu (Erdoğan’ın damadı Bakan Berat Albayrak’ın ağabeyi) Serhat Albayrak yönetiyor.
Bu bilgiden sonra tekrar Ethem Sancak’a ve medyasına dönmek istiyorum.
EsMedya çatısı altında bulunan; Akşam, Star, Güneş, Kanal 24, SKYTÜRK 360 vd. kim yönetiyor?
Turkuvaz MedyaGrubu’nu nasıl Serhat Albayrak yönetiyorsa, EsMedya’yı da İcra Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktutar yönetiyor! Ahmet Bayraktutar kim?” Bilal Erdoğan’ın Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden en yakın arkadaşı.
***
Bu yazılanlar bugüne kadar yalanlamadı.
Şimdi gelelim bizim konumuza…
Eğer medya kuruluşlarının devredilmesi sorgulanacaksa en başta Sabah, Takvim, Yeni Asır, Fotomaç, ATV, A Haber, Akşam, Star, Güneş, Kanal 24, Skyturk, 360 gibi tüm medya kuruluşlarının devrini konuşalım ki gerçek örgütün nasıl olabileceği ortaya çıksın.
Bu durum herkesçe bilinmekteyken iddianamede suç unsuru olarak ortaklık pay devri işlemlerinden bahsedilmesi tam bir garabettir.
Bu yazılanlar bu şirketlerin sahiplik yapısıyla ilgili. Savcı Bozkurt’a göre Zaman’ın ortaklarının medya sektörü ile ilgisi yolmuş. Yukarıdaki yazıda isimleri geçen Ethem Sancak, Mehmet Cengiz, Cemal Kalyoncu gibi isimlerin medya sektörünün ne kadar içinden olduklarına siz karar verin.
Bir de bu medya kuruluşlarının başına getirilen, “üst akıl” tarafından kolay kolay yönlendirilemeyecek “ehliyetli” şahısların kimler olduğuna bakalım.
Mesela Katarlılar Digitürk’ü alır almaz, başına Ümit Önal diye birini getirmişlerdi. Kim bu Ümit Önal?
Ümit Önal Serhat Albayrak’ın en yakın adamı. Sabah ATV grubunun Reklam Grup Başkanı iken 29 Ekim 2015’te Koza İpek Medya’ya atanan kayyımlardan birisiydi. Ve öncelikli görevi Kanaltürk – Bugün grubunu ‘Havuz’a dahil etmekti.
4 Mart 2016 tarihinde Zaman Gazetesi’ne atanan kayyımlar tarafından gazetenin başına genel müdür olarak getirilen Ali Türkaslan, Aksiyon Dergisi’nin başına getirilen Hakan Turpçu, Today’s Zaman’ın başına getirilen Bercan Tutar, Zaman.com.tr’nin başına getirilen Özgür Yici’nin Sabah ATV grubundan geldiği biliniyor.
11 Mart 2016 tarihinde kayyım atanan Cihan Medya Dağıtım AŞ’nin başına yine Sabah ATV Grubuna ait Turkuvaz Dağıtım’ın Pazarlama direktörü İsmail Albayrak atanmıştı. Cihan Medya Dağıtım AŞ tasfiye edildikten sonra tekrar eski görevine dönen İsmail Albayrak bugün Turkuvaz Dağıtım’ın Genel Müdürlüğü görevini yürütüyor.
O günlerde görevlendirmelerin bizzat Sabah gazetesinin patronu Serhat Albayrak tarafından yapıldığı iddia edilmişti.
Wikileaks’ın yayınladığı Berat Albayrak maillerinden, Doğan Grubu medyasının da Aydın Doğan’ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ üzerinden Serhat Albayrak’a bağlandığını hep beraber öğrenmiştik.
Küçük bir not daha…
Savcının Alaattin Kaya kontenjanından F..Ö medyasına dahil ettiği Star gazetesinin başında Mustafa Karaalioğlu görev yaparken, Sabah ATV Grubuyla ortak insan kaynakları havuzu oluşturulduğu, hangi gazeteye eleman alınacaksa bu havuzdan alındığı biliniyor.
Şimdi…
Eğer Zaman Gazetesi (Zaman Medya Grubu) vakti zamanında bağımsız gazetecilik, hukukun üstünlüğü, demokrasi, ifade özgürlüğü deyip burnunun dikine gitmeseydi…
Gazeteye ortak alınacaksa Erdoğan’a sorup onun işaret buyuracağı isimleri ortak alsaydı…
Gazeteye yönetici atanacaksa başında Medya İmamı Serhat Albayrak’ın bulunduğu insan kaynakları havuzundan atasaydı…
Erdoğan’ın istemediği yazarları kapının önüne koysaydı…
Hiç bunlar başına gelmeyecekti.
Ancak…
Bir gün devran dönüp memlekete hukuk geri gelirse, bugünlerde Zaman’a isnat edilen bütün suçlar Erdoğan ve yakınlarına dönecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın. (TR724)