Alman siyasetçiler, MİT’in Almanya’da yaşayan Türkiyelileri izleyip, isim listesi hazırlaması ve bu listeyi Alman makamlarına verip yardım talep etmesini ‘kabul edilemez’ olarak değerlendirdi.
“KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ”
Yeşiller Partisi Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth, Türkiye ile ilişkiler konusunda DW News’in sorularını cevaplandırdı. MİT’in Almanya’da casusluk yaptığı suçlamalarına ilişkin değerlendirmeler yapan Roth, “Almanya’da barış ve özgürlük içinde birlikte yaşadığımız insanlar hakkında casusluk yapılması, bu insanların tehdit edilmesi, Türkiye’ye gitmemeleri yönünde uyarılmak zorunda kalmaları kesinlikle kabul edilemez. Erdoğan bir kişiyi düşman olarak görmek istiyor diye, herhangi bir kişiyi terörist sayamayız” diyen Roth, “Almanya ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki demokratlara, muhalefete ve demokrasinin ayakta olan kısımlarına destek olması gerektiğini” vurguladı.
İki ülke arasında haftalardır AKP’li siyasilerin Almanya’da yapmak istedikleri ‘başkanlık’ referandumu mitinglerinin iptal edilmesiyle başlayan tartışmalar, Erdoğan’ın Almanya’yı ve Merkel’i ‘Nazi’ olarak suçlamasıyla krize dönüşmüştü. Daha bu krizin etkileri geçmemişken şimdi de MİT hakkında yapılan ‘casusluk’ suçlamaları gündeme geldi. Almanya Federal Savcılığı, Almanya’daki Gülen hareketi taraftarları hakkında istihbarat faaliyetlerinde bulunmuş olabileceği şüphesiyle MİT hakkında soruşturma başlattı. Konuyla ilgili Alman politikacılardan sert açıklamalar geldi.
“ALMANYA ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ”
Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, katıldığı TV programında, MİT’in Almanya’daki casusluk faaliyetleri iddiaları üzerine başlatılan soruşturmayı değerlendirdi. Oppermann, Almanya’da Gülen yandaşlarını izlediği şeklindeki suçlamalara ilişkin MİT hakkında soruşturma başlatılmasını, “yabancı bir devletin Almanya’daki kusur işlememiş insanlar hakkında istihbarat faaliyetlerinde bulunmasına tahammül gösterilemez” sözleriyle değerlendirdi. Oppermann “Almanya özgürlükler ülkesidir” dedi.
“ALMAN İSTİHBARATI DOĞRU YAPTI”
Koalisyon ortağı SPD’nin meclis grup başkanı Alman istihbaratını da eleştirdi ve ihmalkâr davrandıklarını söyledi. Opermann, “istihbarat birimleri devleti koruduğu kadar vatandaşı da korumak zorundadır, ama en azından “Alman istihbaratı hiç olmazsa MİT tarafından takip edilenleri uyarıp Türk istihbaratı ile işbirliği yapmamakla doğru davranmıştır” dedi.
“AJANLAR MAHKEMEYE VERİLMELİ”
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin iç politika sözcüsü Patrick Sensburg da ‘Handelsblatt’ gazetesine yaptığı açıklamada “Ajanlar bulundukları takdirde mahkemeye verilmelidir. Diplomatik pasaportu olanların akreditasyonları iptal edilmeli ve bu şahıslar Almanya’dan sınır dışı edilmelidirler” söyledi.
Türkiye’nin Almanya’da hükümranlık hakkının bulunmadığını belirten Sensburg ‘Türk istihbaratının yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu, söz konusu edilen şahısların teröristlikten değil, rejim muhalifi oldukları için takibe alındıklarını, dolayısıyla siyasi takipten söz edilebileceğini’ söyledi.
Almanya Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Ansgar Heveling de ‘Ruhr Nachrichten’ gazetesine verdiği demecinde, ‘Türk tarafının Almanya’da yoğun istihbarat faaliyetlerinde bulunduğundan yola çıkılabileceğini, bunun ciddi bir vaka olduğunu ve bu kapsamlı faaliyet karşısında sessiz kalınamayacağını’ ifade etti. Heveling “Türkiye’nin iç anlaşmazlıklarının bu şekilde Almanya’ya yansıtılmasının kabul edilemez” olduğunu söyledi.
‘Erdoğan İstiyor diye Kimseyi Terörist İlan Edemeyiz’
Yeşiller Partisi Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth, “Almanya’da barış ve özgürlük içinde birlikte yaşadığımız insanlar hakkında casusluk yapılması, bu insanların tehdit edilmesi, Türkiye’ye gitmemeleri yönünde uyarılmak zorunda kalmaları kesinlikle kabul edilemez. Erdoğan bir kişiyi düşman olarak görmek istiyor diye, herhangi bir kişiyi terörist sayamayız” dedi.
