Türkiye’deki yabancı gazeteciler Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasının ardından artık daha ‘tedirgin.’ Kendilerini güvende hissetmediklerini söyleyen muhabirler, OHAL’den sonra çalışma şartlarının daha da zorlaştığını dile getiriyor.
‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ iddialarıyla tutuklanan Yücel, Türkiye’de darbe girişiminden bu yana tutuklanan ilk yabancı basın temsilcisi.
‘Erdoğan’ı eleştiren hiç kimse güvende olamaz’
Deutche Welle’ye konuşan Alman Der Spiegel’in Türkiye muhabiri Maximilian Popp Yücel’in tutuklanmasını şöyle değerlendirdi: “Ben bunu gerçekten anlamıyorum. Hükümetin gazeteciliğe karşı davranışı tamamen şok edici. Ve mesaj da çok net: Erdoğan’ı eleştiren hiç kimse güvende olamaz.”
Popp’un da aralarında olduğu birçok gazeteci, haber kaynaklarının yabancı basın ile konuşurken artık çok daha dikkatli davrandığını ya da hiç konuşmadığını anlatarak OHAL nedeniyle çalışma şartlarının zorlaştığının altını çizdi.
İstanbul’da serbest gazeteci olarak çalışan ve ismini vermek istemeyen bir yabancı gazeteci, haber yaparken saldırı ve tehdide maruz kaldıklarını ifade etti: “Darbe girişiminden sonra Türkler yabancı basınla siyaset hakkında konuşmak ve toplum içinde konuşmak konusunda çok daha tedbirli davranıyor. Kafe veya ofislerde buluşup söyleşi yapabiliyoruz ancak sokakta yapmak çok daha zorlaştı. Çünkü insanlar basının sorularını cevaplarken görülmek istemiyor.”
‘Haberlerimi ‘tweet’leyemiyorum’
Aynı gazeteci Türkiye’de herkesin otosansürü kabul ettiğini belirtirken, “Mesela ben kendi haberlerimi ‘tweet’lemiyorum ve Erdoğan etiketi kullanmıyorum” dedi.
Kürt meselesi gibi hassas konuları ele almanın darbe teşebbüsünden sonra daha da zorlaştığını ifade eden İtalyan gazeteci Alberto Tetta, “Çoğunluğu Kürtlerden oluşan güneydoğuda bölgesinde ya da Suriye sınırında çalışmak çok daha zorlaştı. Gaziantep veya Diyarbakır’da çalışırken geçici gözaltına alınan birçok yabancı gazeteci oldu. Bazılarıysa nedeni açıklanmadan sınırdışı edildi” diye konuştu.