[Vehbi Şahin]
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un skandal açıklamasını duydunuz değil mi?
Suikastların ve canlı bomba eylemlerinin devam edebileceğini belirtiyor. “Allah’ın izniyle referandumda büyük oranda ‘evet’ çıktıktan sonra da bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler” diyor.
Korkunç bir itiraf…
Halk oylamasından ‘evet’ çıkmaması için terör örgütlerinin harekete geçebileceğini savunuyor. Yani… Meclis’te başkanlık sistemine geçmek için Ocak ayı boyunca yapılan anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında “sessiz” kalan terör örgütlerinin bundan sonra saldırı düzenleyebileceğini dile getiriyor.
Ne talihsiz bir beyanat…
‘TERÖRE DESTEK İTİRAFI’
Meselenin ne kadar ciddi olduğunu CHP lideri Kılıçdaroğlu, hemen açıklama yaparak gösterdi.
Kurtulmuş’un sözlerini teröre desteğin itirafı olarak nitelendirdi. “Eğer gerçekten olay böyleyse bugünkü terörün kaynağı bu hükümettir. Bunu da hükümet sözcüsü açıkça itiraf etmiştir. Çok üzgünüm. Böyle bir lafı asla duymak istemezdim” dedi.
Numan Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine sosyal medya üzerinden cevap verdi. CHP liderinin “siyasi suiistimal” yaptığını öne sürdü.
Başbakan Yardımcısı bir siyasi suiistimalden bahsediyor. Ama kendisinin 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan seçimlerden sadece 6 gün önce verdiği şu sözü hatırlamıyor.
Ne demişti Kurtulmuş?
-Tek başına iktidar olursak terörü toprağa gömeceğiz… Ona göre terör saldırılarının arkasında Türkiye’yi güçlü görmek istemeyenlerin parmağı var.
TERÖRLE TERBİYE ETMEK
Aslında yeni bir şey söylemiyor bu açıdan bakıldığında…
Seçim kazanmak için her yolu mubah görmenin verdiği rahatlıkla böyle konuşabiliyor Kurtulmuş ve AKP’nin lider kadroları… Hedefe götüren her yol meşru onlara göre…
Hatırlayın 7 Haziran 2015’te kaybettikleri iktidarı tekrar kazanmak için Erdoğan ve AKP’nin birinci önceliği neydi?
-Mecliste çoğunluğu yeniden elde etmek…
Şimdiki hedef ne peki?
-MHP’nin desteğiyle Meclis’ten geçirdikleri anayasa değişikliğini referandumda halka kabul ettirmek ve Erdoğan’ı başkan yapmak.
Formül gayet basit. Halkı terör tehdidiyle korkut ve AKP’ye destek vermesini sağla…
Bu formülün başarıya ulaştığını 1 Kasım seçimlerinde gördüler çünkü… Şimdi yine aynı sopayı gösteriyorlar.
400 VEKİLİ VERİN RAHAT EDİN
HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” dedikten sonra ne yaptı AKP ve Erdoğan…
“400 vekili verin rahat edin” dedi. Bırakın 400 vekili Meclis’te iktidarı kaybetti.
HDP ile yürütülen barış görüşmeleri bir anda bitirildi. Niye?
Kürtlerin oyu ile Erdoğan başkan olamadı çünkü… Şimdi MHP ve Türklerin desteğiyle bu amacına ulaşmak istiyor. Tek derdi bu…
Dönemin Sağlık Bakanı Müezzinoğlu halka fırça atarak meseleyi gayet güzel özetlemişti.
-10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı yerine Başkan’ı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı.
Hangi kaos? Müezzinoğlu’na göre kaos… Terör diyemiyor çünkü…
500’ÜN ÜZERİNDE CAN TOPRAĞA DÜŞTÜ
Bakın 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana ne oldu?
Diyarbakır’da, seçimden iki gün önce HDP mitingine saldırı düzenlendi. Beş kişi hayatını kaybetti. O tarihten bugüne 20 ayın 15’inde, can kaybının yaşandığı en az bir bombalı saldırı meydana geldi Türkiye’de…
500’ün üzerinde insan öldü, 2 binden fazla kişi de yaralandı.
Hâlâ aynı nakaratı tekrarlıyor AKP kurmayları ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş…
Neymiş? Türkiye başkanlık sistemine geçerse terör belasından kurtulacakmış.
Numan Bey şu soruların cevabını versin önce…
Tek başına iktidar olunca terörü toprağa gömeceğinizi söylemiştiniz. Tek başına iktidar oldunuz ve siz de kabinede Başbakan Yardımcısı olarak görev aldınız.
Bu dönemde yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz terör eylemlerini neden önlemediniz?
Sorumlu olarak siz ya da kabineden hiç olmazsa İçişleri Bakanı niye istifa etmedi?
ÜNLÜLERLE EVET KAMPANYASI
15 yıldır ülkeyi tek başına yönetip de tek bir sorumluluğu üzerine almama başarısı Erdoğan ve AKP kadrolarına ait.
Utanma duyguları olmadığı için şimdi de Erdoğan’ı başkan yapmak amacıyla ünlü futbolcuları ve sanatçıları sahaya sürüyorlar.
‘Şeytan’ lakaplı eski futbolcu Rıdvan Dilmen sosyal medyada referandum için ‘evet’ kampanyası başlattı. Futbolcular Arda Turan ve Burak Yılmaz ile şarkıcı Murat Boz destek verdi. Olabilir…
Batılı ülkelerde de sanatçılar ve ünlü kişiler siyasi tercihlerini kamuoyuna açıklayabiliyor. Yadırganacak bir durum değil aslında… Ama hukukun işlediği normal demokrasilerde…
Türkiye’de ise Erdoğan’ı ve AKP’yi eleştirenler soluğu hapiste alıyor çünkü…
Rıdvan Dilmen’i de ayıplamıyorum zaten. Eleştirdiğim nokta siyasi rekabet zemininin iktidar partisi tarafından ortadan kaldırılması ve muhaliflerin acımasızca tasfiye edilmesi.
Sosyal medyada kampanya ters tepti. Destek veren futbolcular ve sanatçılar büyük eleştiri aldı.
Bana göre en güzel yorum Ekşi Sözlük’te yapıldı.
-Şeytan’a uyma!
VEFA BEKLEME
Ben de buradan Numan beye bir çağrı yapmak istiyorum.
“Harun gibi geldiler Karun gibi oldular” diye eleştirdikten sonra aralarına katıldığın AKP kadroları içindesin ve yerinden memnun görünüyorsun.
Yarın devran değiştiğinde kendini aklamak için “Vakti zamanında şeytana uydum, yanlış yaptım” diye mazeret beyan ettiğinde çok geç olabilir.
Bugün verdiğin “büyük” çabalara da kimse vefa göstermeyebilir.
O zaman sana destek çıkacak Rıdvan Dilmen de olmayabilir. Hatta şeytan bana uymasaydı bile diyebilir.
Benden hatırlatması…
Suikastların ve canlı bomba eylemlerinin devam edebileceğini belirtiyor. “Allah’ın izniyle referandumda büyük oranda ‘evet’ çıktıktan sonra da bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler” diyor.
Korkunç bir itiraf…
Halk oylamasından ‘evet’ çıkmaması için terör örgütlerinin harekete geçebileceğini savunuyor. Yani… Meclis’te başkanlık sistemine geçmek için Ocak ayı boyunca yapılan anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında “sessiz” kalan terör örgütlerinin bundan sonra saldırı düzenleyebileceğini dile getiriyor.
Ne talihsiz bir beyanat…
‘TERÖRE DESTEK İTİRAFI’
Meselenin ne kadar ciddi olduğunu CHP lideri Kılıçdaroğlu, hemen açıklama yaparak gösterdi.
Kurtulmuş’un sözlerini teröre desteğin itirafı olarak nitelendirdi. “Eğer gerçekten olay böyleyse bugünkü terörün kaynağı bu hükümettir. Bunu da hükümet sözcüsü açıkça itiraf etmiştir. Çok üzgünüm. Böyle bir lafı asla duymak istemezdim” dedi.
Numan Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine sosyal medya üzerinden cevap verdi. CHP liderinin “siyasi suiistimal” yaptığını öne sürdü.
Başbakan Yardımcısı bir siyasi suiistimalden bahsediyor. Ama kendisinin 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan seçimlerden sadece 6 gün önce verdiği şu sözü hatırlamıyor.
Ne demişti Kurtulmuş?
-Tek başına iktidar olursak terörü toprağa gömeceğiz… Ona göre terör saldırılarının arkasında Türkiye’yi güçlü görmek istemeyenlerin parmağı var.
TERÖRLE TERBİYE ETMEK
Aslında yeni bir şey söylemiyor bu açıdan bakıldığında…
Seçim kazanmak için her yolu mubah görmenin verdiği rahatlıkla böyle konuşabiliyor Kurtulmuş ve AKP’nin lider kadroları… Hedefe götüren her yol meşru onlara göre…
Hatırlayın 7 Haziran 2015’te kaybettikleri iktidarı tekrar kazanmak için Erdoğan ve AKP’nin birinci önceliği neydi?
-Mecliste çoğunluğu yeniden elde etmek…
Şimdiki hedef ne peki?
-MHP’nin desteğiyle Meclis’ten geçirdikleri anayasa değişikliğini referandumda halka kabul ettirmek ve Erdoğan’ı başkan yapmak.
Formül gayet basit. Halkı terör tehdidiyle korkut ve AKP’ye destek vermesini sağla…
Bu formülün başarıya ulaştığını 1 Kasım seçimlerinde gördüler çünkü… Şimdi yine aynı sopayı gösteriyorlar.
400 VEKİLİ VERİN RAHAT EDİN
HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” dedikten sonra ne yaptı AKP ve Erdoğan…
“400 vekili verin rahat edin” dedi. Bırakın 400 vekili Meclis’te iktidarı kaybetti.
HDP ile yürütülen barış görüşmeleri bir anda bitirildi. Niye?
Kürtlerin oyu ile Erdoğan başkan olamadı çünkü… Şimdi MHP ve Türklerin desteğiyle bu amacına ulaşmak istiyor. Tek derdi bu…
Dönemin Sağlık Bakanı Müezzinoğlu halka fırça atarak meseleyi gayet güzel özetlemişti.
-10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı yerine Başkan’ı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı.
Hangi kaos? Müezzinoğlu’na göre kaos… Terör diyemiyor çünkü…
500’ÜN ÜZERİNDE CAN TOPRAĞA DÜŞTÜ
Bakın 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana ne oldu?
Diyarbakır’da, seçimden iki gün önce HDP mitingine saldırı düzenlendi. Beş kişi hayatını kaybetti. O tarihten bugüne 20 ayın 15’inde, can kaybının yaşandığı en az bir bombalı saldırı meydana geldi Türkiye’de…
500’ün üzerinde insan öldü, 2 binden fazla kişi de yaralandı.
Hâlâ aynı nakaratı tekrarlıyor AKP kurmayları ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş…
Neymiş? Türkiye başkanlık sistemine geçerse terör belasından kurtulacakmış.
Numan Bey şu soruların cevabını versin önce…
Tek başına iktidar olunca terörü toprağa gömeceğinizi söylemiştiniz. Tek başına iktidar oldunuz ve siz de kabinede Başbakan Yardımcısı olarak görev aldınız.
Bu dönemde yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz terör eylemlerini neden önlemediniz?
Sorumlu olarak siz ya da kabineden hiç olmazsa İçişleri Bakanı niye istifa etmedi?
ÜNLÜLERLE EVET KAMPANYASI
Utanma duyguları olmadığı için şimdi de Erdoğan’ı başkan yapmak amacıyla ünlü futbolcuları ve sanatçıları sahaya sürüyorlar.
‘Şeytan’ lakaplı eski futbolcu Rıdvan Dilmen sosyal medyada referandum için ‘evet’ kampanyası başlattı. Futbolcular Arda Turan ve Burak Yılmaz ile şarkıcı Murat Boz destek verdi. Olabilir…
Batılı ülkelerde de sanatçılar ve ünlü kişiler siyasi tercihlerini kamuoyuna açıklayabiliyor. Yadırganacak bir durum değil aslında… Ama hukukun işlediği normal demokrasilerde…
Türkiye’de ise Erdoğan’ı ve AKP’yi eleştirenler soluğu hapiste alıyor çünkü…
Rıdvan Dilmen’i de ayıplamıyorum zaten. Eleştirdiğim nokta siyasi rekabet zemininin iktidar partisi tarafından ortadan kaldırılması ve muhaliflerin acımasızca tasfiye edilmesi.
Sosyal medyada kampanya ters tepti. Destek veren futbolcular ve sanatçılar büyük eleştiri aldı.
Bana göre en güzel yorum Ekşi Sözlük’te yapıldı.
-Şeytan’a uyma!
VEFA BEKLEME
Ben de buradan Numan beye bir çağrı yapmak istiyorum.
“Harun gibi geldiler Karun gibi oldular” diye eleştirdikten sonra aralarına katıldığın AKP kadroları içindesin ve yerinden memnun görünüyorsun.
Yarın devran değiştiğinde kendini aklamak için “Vakti zamanında şeytana uydum, yanlış yaptım” diye mazeret beyan ettiğinde çok geç olabilir.
Bugün verdiğin “büyük” çabalara da kimse vefa göstermeyebilir.
O zaman sana destek çıkacak Rıdvan Dilmen de olmayabilir. Hatta şeytan bana uymasaydı bile diyebilir.
Benden hatırlatması…