[Erhan Başyurt]
Başkanlık sistemine geçiş kanun değişiklikleri Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı.
Kanun değişiklerinin neler olduğunu, yeni sistemin ne anlama geldiğini halkın büyük kısmı halen bilmiyor.
Önerilen başkanlık sisteminin ABD ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, Ortadoğu tipi ‘tek adam’ sistemine geçiş yapıldığından çoğunluğun haberi yok.
Halkın gerçekleri öğrenmesi imkânsız
Özgür medya kapatıldığı, hakikati dillendiren cesur aydınlar ve gazeteciler hapse atıldığı, Doğan Grubu ve diğer ‘merkez medya’ da şantajlarla baskı altına alındığı için, halkın genelinin gerçekleri öğrenebilmesi neredeyse imkânsız.
‘Çoğunluğun zorbalığı’ ile dayatmacı yasalar çıkaran AKP, Meclis TV’de kanun değişikliklerinin yayınlanmasını da yasakladı.
Amaç belli: Rejim değişikliğinin nasıl bir ‘diktatörlük’ içerdiğini halk öğrenemesin ve algı operasyonları ve cilalanmış yalanlar ışığında referandumda da ‘evet’ oyu versin…
Kapkaranlık bir macera
Oyun büyük! 7 Temmuz’da başlayan kumpas, 15 Temmuz ile yeni bir evreye girdi.
Hukuka hesap vermekten korkanlar, Hitler tarzı yalanlar ve planlarla ülkeyi uçuruma sürüklüyor.
Gizli oylamada bile özgür iradesi ile oy kullanamayan ‘uzaktan kumandalı’ vekillerle, köklü bir devlet geleneği olan koskaca ülkenin rejimini değiştiriyorlar…
‘Haber elemanları’ ve ‘derin yapı’ destekli, kapkaranlık bir maceraya sürükleniyor ülke.
Muhalefet yeni uyanıyor
Hedef hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve ileri demokrasiye giyotini halkın eliyle çektirmek…
‘Paralel Yapı’ ve ‘FETÖ’ iftiralarıyla devreye sokulan ve tüm muhalefeti susturmayı ve tasfiye etmeyi hedefleyen kumpasa CHP ve HDP maalesef yeni uyanıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemine geçişe ilişkin kanun tasarılarının Meclis’te görüşülmesi sırasında AKP’nin MHP desteğiyle gösterdiği tavra, ’20 Temmuz darbesi’ adını verdi.
Ekonomi çevreleri hissetti
Rejim değişikliği ile neyin hedeflendiğini en iyi ekonomi çevreleri hissetmiş görünüyor ki, Türk lirası rekor seviyede değer kaybetti.
‘Hukuk katliamlarının mimarı’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis görüşmelerinde apaçık söyledi.
“Atatürk dönemi yasalarına dönüyoruz…”
Bilmeyenler için ilk etapta kulağa hoş geliyor olabilir ama bakan çok açık itirafta bulunuyor.
“Türkiye demokrasisini 90 yıl geriye götürüyoruz” diyor.
“Türk demokrasisinin son 70 yılda elde ettiği kazanımları, dünyada demokrasi kültürünün yaşadığı yüzyıllık ilerlemeyi yok sayıyoruz, ‘tek adam’ rejimine dönüyoruz” diyor.
Hani hep ‘irtica’ denirdi ya… İşte bu tam bir ‘geriye dönüş’ durumudur.
Piyasaların tepki göstermesinin nedeni, bu gerçeği erken fark etmeleri ve rejim değişikliğinin ekonomik sorumluluğunu halkın omzuna yıkma girişimidir.
Karşı devrim hazırlığı
Belki daha açık ve net bir şekilde ortaya koymakta fayda var.
“1924-1946 arası nasıl bir jakoben (tepeden inmeci) siyasal güce dayalı devrim ve dönüşüm yılları” ise, AKP de aynı yöntemle ‘karşı devrim’ hazırlığında…
Devletin içini, TSK ve Emniyet’in içini, yargı, eğitim ve tüm kamu kurumlarının içini 2014’ten bu yana tedrici olarak bilinçli boşalttıklarının bir delili bugün yaşananlar.
7 Temmuz’la başlayan 15 Temmuz’la ikinci evresine giren kumpasın, son aşaması 20 Kasım’la başlayan referandum sürecidir.
Halkı ve kendinizi kandırmayı bırakın.
Meclis kültüründe ‘’İtaat et, rahat et’’ diyen Başbakan Binali Yıldırım gibi gerçekleri apaçık söyleyin…
Olağanüstü yetkilerle donanmış ve hesap sorulamaz tek adama biat rejimine geçiş yaşıyoruz.
CHP ve HDP sine-i millete dönmeli
Referandum sürecini durdurması imkânsız olması halinde, CHP ve HDP’nin önünde sadece bir seçenek var, istifa edip sine-i millete dönmek. Rejim değişikliği girişimini bir ‘oldu-bitti’ gerçekleştirilmeden halkın onayına sunmak…
Hoş, özgür medyası kapatılmış, cesur kalemleri susturulmuş, hukukun üstünlüğü ortadan kaldırılmış bir Türkiye’de, bundan böyle hiçbir seçim adil ve şeffaf gerçekleşemez ama halkın basireti uçuruma sürüklenmeden önce sığınılacak tek güvenli liman… (TR724)
Kanun değişiklerinin neler olduğunu, yeni sistemin ne anlama geldiğini halkın büyük kısmı halen bilmiyor.
Önerilen başkanlık sisteminin ABD ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, Ortadoğu tipi ‘tek adam’ sistemine geçiş yapıldığından çoğunluğun haberi yok.
Halkın gerçekleri öğrenmesi imkânsız
Özgür medya kapatıldığı, hakikati dillendiren cesur aydınlar ve gazeteciler hapse atıldığı, Doğan Grubu ve diğer ‘merkez medya’ da şantajlarla baskı altına alındığı için, halkın genelinin gerçekleri öğrenebilmesi neredeyse imkânsız.
‘Çoğunluğun zorbalığı’ ile dayatmacı yasalar çıkaran AKP, Meclis TV’de kanun değişikliklerinin yayınlanmasını da yasakladı.
Amaç belli: Rejim değişikliğinin nasıl bir ‘diktatörlük’ içerdiğini halk öğrenemesin ve algı operasyonları ve cilalanmış yalanlar ışığında referandumda da ‘evet’ oyu versin…
Kapkaranlık bir macera
Oyun büyük! 7 Temmuz’da başlayan kumpas, 15 Temmuz ile yeni bir evreye girdi.
Hukuka hesap vermekten korkanlar, Hitler tarzı yalanlar ve planlarla ülkeyi uçuruma sürüklüyor.
Gizli oylamada bile özgür iradesi ile oy kullanamayan ‘uzaktan kumandalı’ vekillerle, köklü bir devlet geleneği olan koskaca ülkenin rejimini değiştiriyorlar…
‘Haber elemanları’ ve ‘derin yapı’ destekli, kapkaranlık bir maceraya sürükleniyor ülke.
Muhalefet yeni uyanıyor
Hedef hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve ileri demokrasiye giyotini halkın eliyle çektirmek…
‘Paralel Yapı’ ve ‘FETÖ’ iftiralarıyla devreye sokulan ve tüm muhalefeti susturmayı ve tasfiye etmeyi hedefleyen kumpasa CHP ve HDP maalesef yeni uyanıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemine geçişe ilişkin kanun tasarılarının Meclis’te görüşülmesi sırasında AKP’nin MHP desteğiyle gösterdiği tavra, ’20 Temmuz darbesi’ adını verdi.
Ekonomi çevreleri hissetti
Rejim değişikliği ile neyin hedeflendiğini en iyi ekonomi çevreleri hissetmiş görünüyor ki, Türk lirası rekor seviyede değer kaybetti.
‘Hukuk katliamlarının mimarı’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis görüşmelerinde apaçık söyledi.
“Atatürk dönemi yasalarına dönüyoruz…”
Bilmeyenler için ilk etapta kulağa hoş geliyor olabilir ama bakan çok açık itirafta bulunuyor.
“Türkiye demokrasisini 90 yıl geriye götürüyoruz” diyor.
“Türk demokrasisinin son 70 yılda elde ettiği kazanımları, dünyada demokrasi kültürünün yaşadığı yüzyıllık ilerlemeyi yok sayıyoruz, ‘tek adam’ rejimine dönüyoruz” diyor.
Hani hep ‘irtica’ denirdi ya… İşte bu tam bir ‘geriye dönüş’ durumudur.
Piyasaların tepki göstermesinin nedeni, bu gerçeği erken fark etmeleri ve rejim değişikliğinin ekonomik sorumluluğunu halkın omzuna yıkma girişimidir.
Karşı devrim hazırlığı
Belki daha açık ve net bir şekilde ortaya koymakta fayda var.
“1924-1946 arası nasıl bir jakoben (tepeden inmeci) siyasal güce dayalı devrim ve dönüşüm yılları” ise, AKP de aynı yöntemle ‘karşı devrim’ hazırlığında…
Devletin içini, TSK ve Emniyet’in içini, yargı, eğitim ve tüm kamu kurumlarının içini 2014’ten bu yana tedrici olarak bilinçli boşalttıklarının bir delili bugün yaşananlar.
7 Temmuz’la başlayan 15 Temmuz’la ikinci evresine giren kumpasın, son aşaması 20 Kasım’la başlayan referandum sürecidir.
Halkı ve kendinizi kandırmayı bırakın.
Meclis kültüründe ‘’İtaat et, rahat et’’ diyen Başbakan Binali Yıldırım gibi gerçekleri apaçık söyleyin…
Olağanüstü yetkilerle donanmış ve hesap sorulamaz tek adama biat rejimine geçiş yaşıyoruz.
CHP ve HDP sine-i millete dönmeli
Referandum sürecini durdurması imkânsız olması halinde, CHP ve HDP’nin önünde sadece bir seçenek var, istifa edip sine-i millete dönmek. Rejim değişikliği girişimini bir ‘oldu-bitti’ gerçekleştirilmeden halkın onayına sunmak…
Hoş, özgür medyası kapatılmış, cesur kalemleri susturulmuş, hukukun üstünlüğü ortadan kaldırılmış bir Türkiye’de, bundan böyle hiçbir seçim adil ve şeffaf gerçekleşemez ama halkın basireti uçuruma sürüklenmeden önce sığınılacak tek güvenli liman… (TR724)