[Vehbi Şahin]
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un sözleri hâlâ tartışılıyor.
Ne demişti, Hürriyet’in Ankara Temsilciliği’ne yaptığı ziyarette…
– Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz.
Arka arkaya gelen bu iki cümle sanki birbirinden kopuk gibi değil mi?
İlk anda önceki ile sonraki arasında bir alaka yokmuş izlenimi veriyor.
Ama öyle değil.
Haberin ve verilmek istenen mesajın nirengi noktası tam da bu iki cümlede gizli aslında…
Neden?
Numan beyin zihnindeki düşünceyi ele veriyor da ondan…
BUGÜN MEMNUN HERHALDE
Bu hususu irdelemeden önce Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un şu iki soruya açık yüreklilikle cevap vermesi lazım.
1) Madem başından beri karşıydın, bunu binlerce Suriyeli hayatını kaybederken, milyonlarca insan evini yurdunu terk ederken niye söylemedin?
2) Bugün izlenen Suriye politikasından memnun musun?
Bu sorulara dürüstçe cevap vermeden “Başından beri Suriye’de izlenen politikaya karşıydım” deyip hemen ardından da “Ama biz zalimlerin yanında yer alacak değiliz” sözlerini ekleme ihtiyacı hissediyorsa bir Başbakan Yardımcısı, işte o zaman onun bu söyleşiyi verme niyetinin başka bir amaca matuf olduğu çıkar ortaya…
Nitekim medyadaki değerlendirmelerden kısmen anlaşılıyor ki verilmek istenen mesaj doğru adrese gitti.
Kim var bu adreste?
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu…
Velev ki verilmek istenen mesaj bu diyelim.
O halde neden Davutoğlu?
Türkiye’yi 15 yıldır kesintisiz tek başına yöneten bir AKP hükümeti ve Erdoğan yok mu ortada?
– Var…
Davutoğlu halen AKP üyesi mi?
– Evet…
O zaman AKP hükümeti neden Numan Kurtulmuş üzerinden Davutoğlu’nu hedef tahtası haline getiriyor?
ASIL NİYET FARKLI
Bu sorunun cevabı “Numan Kurtulmuş Suriye politikasını itiraf etti” şeklinde özetlenen ve asıl hakikati perdeleme gayretindeki yorumlarda gizli…
Şöyle izah edelim.
Diyelim ki bu bir itiraf…
Yani hükümet, Suriye konusunda nihayet gerçeği gördü ve şimdiye kadar izlediği politikada revizyona gitmeye karar verdi.
İyi de ülkeyi hükümet değil Saray yönetiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dimdik yürütmenin başında…
Geçen hafta 2017’nin ilk Bakanlar Kurulu’nu Saray’da toplamadı mı?
Numan Kurtulmuş gibi tecrübeli bir politikacı Saray’ı karşısına alma pahasına Suriye politikasında değişikliğe gidileceği mesajı veren bu sözleri sarf edebilir mi?
Pek mümkün değil.
O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor.
Kurtulmuş, son dönemde Rusya ile balayı yaşayan Erdoğan’ın talebiyle bu açıklamayı yapmış olabilir.
ASTANA’DAKİ KAREDE KİM OLACAK??
Neden?
20 Ocak’ta Astana’da Moskova liderliğinde toplanacağı açıklanan Suriye toplantısına Şam rejimi de katılacak çünkü…
Bu ne demek?
Suriye’de olayların başladığı 2011’den sonra ilk kez Erdoğan ile Esed ya da gönderecekleri temsilciler aynı masada buluşacak.
Şüphesiz bu fotoğraf karesi çok tartışılacak.
Sanırım AKP tabanını hazırlama vazifesi Milli Görüş geleneğinden gelen Numan beye düşmüş.
O da uyanıklık yapıp bir taşla birkaç kuş vuruyor kendince…
1) Suriye faturasını Davutoğlu’na kesiyor.
2) Erdoğan sanki icraatın başında değilmiş gibi onun izlediği bir politikayı temize çıkarıyor.
3) Şahsı adına da geleceğe yatırım yapıyor, yani “Ben Suriye konusunda temizim, onlar kirli” demek istiyor.
Akıllıca…
Başarıya ulaşır mı?
Zannetmiyorum…
Karşısında Erdoğan var çünkü…
İBADİ’NİN AYAĞINA GİDEN YILDIRIM
Ne demek istediğimi anlamak isterseniz önceki gün Bağdat’ta çekilen fotoğrafa iyi bakmanızı öneririm.
Başika üssü kriz haline gelince ne demişti Erdoğan, Irak Başbakanı İbadi hakkında…
– “İbadi de kim oluyor. Sen, benim kalitemde değilsin.”
Başbakan Yıldırım da Erdoğan’a paralel konuşmuş, Bağdat yönetimine “Biz bildiğimizi yaparız” sözüyle meydan okumuştu.
Sonuç…
Başbakan Yıldırım, yanına 6 bakanı alıp İbadi’nin ayağına Bağdat’a gitti.
Başika krizi Irak’ın istediği şekilde çözüldü.
Yani…
Suriye’deki Süleyman Şah’tan sonra Irak’taki Türk askeri de AKP döneminde geri çekiliyor.
Dediğini yaptıran İbadi’nin neşeli fotoğrafına Başbakan Yıldırım neden eşlik etmiyor acaba?
Özetle…
Erdoğan yine kendini temize çıkarmayı başardı.
ZARRAB FOTOĞRAFINDAN SONRA
Şimdi ister misiniz Astana’ya da Numan Kurtulmuş’u göndersin.
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının baş aktörü olan ve şu anda Amerikan yargısının karşısına çıkmaya hazırlanan İran asıllı Reza Zarrab’a vergi ödülü fotoğrafı gibi bir kareyi Numan Kurtulmuş bu kez Astana’da Şam rejimi temsilcisiyle versin.
Yakışır mı?
Yakışır…
Sorun olur mu?
Kesinlikle olmaz.
Nasılsa Numan bey hiç zalimlerin yanında yer almıyor!
Türkiye’de kadın-erkek, genç-yaşlı demeden 100 binlerce Cemaat insanına, barışçıl Kürtlere ve muhalif kesimlere AKP iktidarı değil uzaylılar zulmediyor zaten!
Gönlü rahat olsun…
Numan Kurtulmuş zalimlerle birlikte değil!
Ne demişti, Hürriyet’in Ankara Temsilciliği’ne yaptığı ziyarette…
– Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz.
Arka arkaya gelen bu iki cümle sanki birbirinden kopuk gibi değil mi?
İlk anda önceki ile sonraki arasında bir alaka yokmuş izlenimi veriyor.
Ama öyle değil.
Haberin ve verilmek istenen mesajın nirengi noktası tam da bu iki cümlede gizli aslında…
Neden?
Numan beyin zihnindeki düşünceyi ele veriyor da ondan…
BUGÜN MEMNUN HERHALDE
Bu hususu irdelemeden önce Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un şu iki soruya açık yüreklilikle cevap vermesi lazım.
1) Madem başından beri karşıydın, bunu binlerce Suriyeli hayatını kaybederken, milyonlarca insan evini yurdunu terk ederken niye söylemedin?
2) Bugün izlenen Suriye politikasından memnun musun?
Nitekim medyadaki değerlendirmelerden kısmen anlaşılıyor ki verilmek istenen mesaj doğru adrese gitti.
Kim var bu adreste?
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu…
Velev ki verilmek istenen mesaj bu diyelim.
O halde neden Davutoğlu?
Türkiye’yi 15 yıldır kesintisiz tek başına yöneten bir AKP hükümeti ve Erdoğan yok mu ortada?
– Var…
Davutoğlu halen AKP üyesi mi?
– Evet…
O zaman AKP hükümeti neden Numan Kurtulmuş üzerinden Davutoğlu’nu hedef tahtası haline getiriyor?
ASIL NİYET FARKLI
Bu sorunun cevabı “Numan Kurtulmuş Suriye politikasını itiraf etti” şeklinde özetlenen ve asıl hakikati perdeleme gayretindeki yorumlarda gizli…
Şöyle izah edelim.
Diyelim ki bu bir itiraf…
Yani hükümet, Suriye konusunda nihayet gerçeği gördü ve şimdiye kadar izlediği politikada revizyona gitmeye karar verdi.
İyi de ülkeyi hükümet değil Saray yönetiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dimdik yürütmenin başında…
Geçen hafta 2017’nin ilk Bakanlar Kurulu’nu Saray’da toplamadı mı?
Numan Kurtulmuş gibi tecrübeli bir politikacı Saray’ı karşısına alma pahasına Suriye politikasında değişikliğe gidileceği mesajı veren bu sözleri sarf edebilir mi?
Pek mümkün değil.
O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor.
Kurtulmuş, son dönemde Rusya ile balayı yaşayan Erdoğan’ın talebiyle bu açıklamayı yapmış olabilir.
ASTANA’DAKİ KAREDE KİM OLACAK??
Neden?
20 Ocak’ta Astana’da Moskova liderliğinde toplanacağı açıklanan Suriye toplantısına Şam rejimi de katılacak çünkü…
Bu ne demek?
Suriye’de olayların başladığı 2011’den sonra ilk kez Erdoğan ile Esed ya da gönderecekleri temsilciler aynı masada buluşacak.
Şüphesiz bu fotoğraf karesi çok tartışılacak.
Sanırım AKP tabanını hazırlama vazifesi Milli Görüş geleneğinden gelen Numan beye düşmüş.
O da uyanıklık yapıp bir taşla birkaç kuş vuruyor kendince…
1) Suriye faturasını Davutoğlu’na kesiyor.
2) Erdoğan sanki icraatın başında değilmiş gibi onun izlediği bir politikayı temize çıkarıyor.
3) Şahsı adına da geleceğe yatırım yapıyor, yani “Ben Suriye konusunda temizim, onlar kirli” demek istiyor.
Akıllıca…
Başarıya ulaşır mı?
Zannetmiyorum…
Karşısında Erdoğan var çünkü…
İBADİ’NİN AYAĞINA GİDEN YILDIRIM
Ne demek istediğimi anlamak isterseniz önceki gün Bağdat’ta çekilen fotoğrafa iyi bakmanızı öneririm.
Başika üssü kriz haline gelince ne demişti Erdoğan, Irak Başbakanı İbadi hakkında…
– “İbadi de kim oluyor. Sen, benim kalitemde değilsin.”
Başbakan Yıldırım da Erdoğan’a paralel konuşmuş, Bağdat yönetimine “Biz bildiğimizi yaparız” sözüyle meydan okumuştu.
Sonuç…
Başbakan Yıldırım, yanına 6 bakanı alıp İbadi’nin ayağına Bağdat’a gitti.
Başika krizi Irak’ın istediği şekilde çözüldü.
Yani…
Suriye’deki Süleyman Şah’tan sonra Irak’taki Türk askeri de AKP döneminde geri çekiliyor.
Dediğini yaptıran İbadi’nin neşeli fotoğrafına Başbakan Yıldırım neden eşlik etmiyor acaba?
Özetle…
Erdoğan yine kendini temize çıkarmayı başardı.
ZARRAB FOTOĞRAFINDAN SONRA
Şimdi ister misiniz Astana’ya da Numan Kurtulmuş’u göndersin.
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının baş aktörü olan ve şu anda Amerikan yargısının karşısına çıkmaya hazırlanan İran asıllı Reza Zarrab’a vergi ödülü fotoğrafı gibi bir kareyi Numan Kurtulmuş bu kez Astana’da Şam rejimi temsilcisiyle versin.
Yakışır mı?
Yakışır…
Sorun olur mu?
Kesinlikle olmaz.
Nasılsa Numan bey hiç zalimlerin yanında yer almıyor!
Türkiye’de kadın-erkek, genç-yaşlı demeden 100 binlerce Cemaat insanına, barışçıl Kürtlere ve muhalif kesimlere AKP iktidarı değil uzaylılar zulmediyor zaten!
Gönlü rahat olsun…
Numan Kurtulmuş zalimlerle birlikte değil!