Romanya Haber

20 Yaşındaki Katil!

[Barbaros J. Kartal]

Bugün Türkiye’de bir terör saldırısı olduğunda görevini kaybetmekten korkan herhangi bir yetkili var mı?
Bugün Türkiye’de onlarca insan hayatını kaybettiği için istifa eden ya da edecek bir siyasi ya da bürokrat var mı?
Hz Ömer ve Dicle kenarındaki koyun hikayeleri ile iktidara gelen İslamcıların başında olduğu hükümetin bir ferdinin şimdiye kadar 20’ye yakın kanlı terör saldırısı ve bir o kadar da kaza ve felaket karşısında görevini bıraktığına şahit olmadık. Şimdi patlamanın ertesinde kimi bulsalar gözaltına alıp toplumun sözde gazını almaya çalışıyorlar. İlk gün başkanlık sistemi manşetleri ile olayı görmezden gelenler şimdi düdük çalmış gibi ölen masum zavallı insanların hatıraları üzerinde tepiniyor.  Zerre umurlarında değil hayatını kaybedenler. Bir patlamadan bile ne kar elde edebiliriz hesapları.
Eğer siz gazete olsanız, eğer siz halkın yanında olsanız eğer siz şerefli yazar çizer olsanız “Bu kaçıncı artık birisi hesap versin!” dersiniz. Ne bunu diyecek cesaretiniz var ne de vicdanınız. Ölen insanların hikayelerini kopyala yapıştır yapıp ardarda verip göz yaşı sosu ile yazdığınız yazılarda bile duygunun zerresi yok.
Daha kaç kere zaman tünelinden geçeceğiz?
saldırı polisŞimdi intikam alacağız naraları ile sokak çeteleri gibi duvarlara yazı yazan polisleri ile bir şeyleri çözebileceklerini sanıyorlar. Bir medeni ülkede “merhamet etmeyin” diye bir şey asla söylenmez. Polisin görevi suçluyu yakalayıp yargıya teslim etmektir. Yargısız infaz yapın talimatı ile 90’ların bile gerisine giden zihniyetin bizi getireceği yeri görmek için daha kaç kere zaman tünelinden geçmemiz gerekiyor.
Toplumu “bölünürsek bölünelim, ayrılırsak ayrılalım” noktasına getirmeye çalıştıklarından benim zerre şüphem yok. Bir oranın bir buranın sinir uçlarına dokundukça dokunuyorlar. Bir yandan seçilmiş ve arkasında halk desteği olan insanları içeriye atıyorlar. İnsanların yaşadıkları yerler enkaz haline gelmiş, Suriye’den farkı kalmamış. Bir yandan da batıdaki insanların canını alarak başka bir hesabı görüyorlar. Ve bunu yaptırdıkları adamlar ülkeyi bölene kadar da tahammül edecekler.
Çünkü toplumu çözmüş durumdalar. Daha önceki hiçbir hükümete yaptıramayacakları pis işleri bu hükümete yaptırabiliyorlar. Arkasındaki halk desteği sayesinde şimdiye kadar bu kadar güçlü bir partner bulamamışlardı. Ve bunları yaparken bütün bu işlere paratoner olacak insanlar hapiste ya da hepsinden daha kötüsü terörist muamelesi görüyor.
Demokrasi dışı çözüm bölünmedir
Karar gazetesinin manşetine göre kendisini patlatan katil 1996 doğumlu. Haberde Kobani ayrıntısını öne çıkarmışlar ama esas ayrıntı umurlarında olmamış. Katil 20 yaşında. 20 yaşında bir genç kendisini patlatıp onlarca insanın katili oluyor. Bu bataklığı kurutmadan hiçbir terör eyleminin önüne geçemezsiniz. Ve ülke Ortadoğu’ya döndükçe bu sayı azalmayacak artacak. Ne devletin askeri biter ne de karşıda savaştığın örgütün devşireceği insan biter. Demokrasi dışı her çözüm biraz daha bölünmedir.
Patlamanın olduğu yerde bundan yaklaşık iki yıl önce 28 Şubat 2015’te bir mutabakat yapılmış ve yeni bir arayışın müjdesi verilmişti. Nedense masada kimin nereye oturacağına kadar bilgi verilmiş cumhurbaşkanı “haberim yok tasvip de etmiyorum” dedi. Olayın AKP tarafındaki figürleri şimdi figüran haline getirilmiş bir şekilde ıskartaya çekildi. Diğer tarafı zaten içeriye aldılar. Bu fotoğrafı eleştiren ve vatana ihanetle eş tutan ve başkanlık için pazarlık sayan Bahçeli hükümetin ve sarayın ortağı oldu. Diğer bir ifade ile “milliyetçi” bir parti yıllardır ülkeyi böleceğini savundukları bir sistemin meclisten geçmesi için Saray’ın çözüm ortağı oluyor, hatta gönüllü teşne oluyor.
HDP’nin hem hükümetten hem PKK’dan hem de halktan yediği satışı ayrı bir yazıya bırakalım.
———

Al sana kokteyl!

Halep’te katliamını arttırarak devam eden Esed’in en büyük hamisi kim? Rusya. Başbakan daha birkaç gün önce Rusya ile Suriye’de aynı yaklaşıma sahibiz dedi mi? Dedi. Katil Esad başlıkları atan Havuz medyası ve İslamcılar Katil Rusya diyemiyor. AB’ye ağzına geleni söyleyen Erdoğan ve Yıldırım aynı şeyleri Rusya için söyleyemiyor. Dünya 5’ten büyüktür dediğiniz o 5’in içinde Rusya da var biliyorsunuz değil mi?
Tekrar tekrar sormaktan vazgeçmemek lazım. Şehitlerimiz ile ilgili bu kadar hassas hükümetimiz Suriye’de askerlerimize yapılan uçak saldırısı karşısında neden suskun? Bizim askerleri kim şehit etti? Rusya ise ne yapacaksınız? Esed yaptı ise ne yapacaksınız? Sosyal medyada konuşulan iddia doğru mu? Yoksa saldırı Rus yapımı Suriye uçağı içinde İranlı bir pilot tarafından mı gerçekleştirildi?
Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş elimizde kanıtlar var demişti, bu kanıtlar nelerdir ve kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?