Türkiye, kredi notu için iki kuruluş ile anlaşma imzaladı. “Bu şirketlere ne kadar para ödendi” sorusuna verilen cevap ise ilginç: Sözleşmeler mahremiyet taşıyor. Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine göre Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi için kredi kuruluşlarına yüklü miktarda para ödendiği ve bu ödemelerin mahrem diye açıklanmadığı CHP’li Milletvekili Muharrem İnce’nin soru önergesiyle ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ilgili kararlarında objektif olmadığı için Standart and Poors’a (S&P) çok sert tepki göstermişti. Bu kuruluşların siyasi saiklerle hareket ettiğini belirten Erdoğan, şu ağır ifadeleri kullanmıştı:
“Ben kredi derecelendirme kuruluşlarını çok severim. Onlar da beni çok severler. ABD seyahatinde çok önemli bir şirketin CEO’su bana şu soruyu sordu. ‘Bu CEO’ların sizinle arası pek iyi değil, bunun nedeni nedir?’ dedi. Dedim ki, bunlar sipariş üzere not verirler. Batmış, bitmiş bir ülkeye bir anda bakıyorsun 4 kat büyümede derece vermeye kalkıyorlar. Türkiye gibi kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeye de durağan diyor. Bu sefer durağan da demediler. Notu düşürdüler. İstediğiniz kadar düşürün. Türkiye’nin gerçeği bu değil. Siz Türkiye’nin gerçeklerinden uzaksınız. Bunların cebine 3-5 kuruş ekstra para koy. İstediğin notu al. Bunlar böyle çalışıyor. Talimatları zaten nereden aldıklarını da biliyoruz.”
SÖZLEŞME HÜKÜMLERİ GEREĞİ…
Erdoğan’ın bu sözlerini CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce soru önergesi haline getirdi. Başbakan Binali Yıldırım’a, “Türkiye 2003 yılından beri Moody’s, Standart & Poor’s ve Fitch Ratings gibi hangi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşuna hangi tarihte hangi miktarda para ödemiştir?” sorusunu yöneltti. Önergeyi, Yıldırım adına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek cevaplandırdı.
Bakan Şimşek, uluslararası sermaye piyasalarında tahvil ihraçlarının gerçekleştirilebilmesini teminen en az iki kredi derecelendirme kuruluşu ile çalışılması gerektiğini söyledi. Bu kapsamda 2003-2012 yılları arasında Moody’s ve S&P ile sözleşme bazında çalışıldığı bilgisini veren Şimşek, 2013 yılından itibaren ise S&P ile olan sözleşmenin sona erdirilerek Fitch ile çalışmaya başlandığını kaydetti. Bakan, “Hali hazırda, Moody’s ve Fitch kredi derecelendirme kuruluşları ile sözleşmemiz bulunmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşları ile imzalanan sözleşmelerin maliyet dahil koşulları yine sözleşme hükümlerince mahremiyet taşımaktadır” diyerek ödenen parayı açıklamadı.
‘PARAYI BASMIŞ NOTU ALAMAMIŞ’
CHP’li Muharrem İnce, sözleşme karşılığı 2003’ten itibaren kredi derecelendirme kuruluşlarına Türkiye’nin para ödediği bilgisinin bakanlık tarafından açıklandığını hatırlattı. SÖZCÜ’ye bu cevabı değerlendiren İnce şunları söyledi:
“Erdoğan bu kuruluşlara ‘parayı ver notu al’ diyordu. Bu beceriksiz döneminde bu kuruluşlar ile sözleşme yapılmış, para ödenmiş ama ne kadar para ödendiği mahrem olduğu için açıklanmıyor. Bu kuruluşlara ‘bas parayı al notu’ demesini biliyorsun da ne kadar para ödendiğini açıklamayı bilmiyor musun? Muhtarlar toplantısında konuşuyorsun, bu kuruluşları eleştiriyorsun ama bu kuruluşlarla gizli, mahrem anlaşmalar yaptığın ortaya çıkıyor. Bırak kurusıkı atmayı, bu kuruluşlara bu milletin vergileriyle ne kadar para ödendiğini açıkla!”
Kaynak: Sözcü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ilgili kararlarında objektif olmadığı için Standart and Poors’a (S&P) çok sert tepki göstermişti. Bu kuruluşların siyasi saiklerle hareket ettiğini belirten Erdoğan, şu ağır ifadeleri kullanmıştı:
“Ben kredi derecelendirme kuruluşlarını çok severim. Onlar da beni çok severler. ABD seyahatinde çok önemli bir şirketin CEO’su bana şu soruyu sordu. ‘Bu CEO’ların sizinle arası pek iyi değil, bunun nedeni nedir?’ dedi. Dedim ki, bunlar sipariş üzere not verirler. Batmış, bitmiş bir ülkeye bir anda bakıyorsun 4 kat büyümede derece vermeye kalkıyorlar. Türkiye gibi kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeye de durağan diyor. Bu sefer durağan da demediler. Notu düşürdüler. İstediğiniz kadar düşürün. Türkiye’nin gerçeği bu değil. Siz Türkiye’nin gerçeklerinden uzaksınız. Bunların cebine 3-5 kuruş ekstra para koy. İstediğin notu al. Bunlar böyle çalışıyor. Talimatları zaten nereden aldıklarını da biliyoruz.”
SÖZLEŞME HÜKÜMLERİ GEREĞİ…
Erdoğan’ın bu sözlerini CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce soru önergesi haline getirdi. Başbakan Binali Yıldırım’a, “Türkiye 2003 yılından beri Moody’s, Standart & Poor’s ve Fitch Ratings gibi hangi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşuna hangi tarihte hangi miktarda para ödemiştir?” sorusunu yöneltti. Önergeyi, Yıldırım adına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek cevaplandırdı.
Bakan Şimşek, uluslararası sermaye piyasalarında tahvil ihraçlarının gerçekleştirilebilmesini teminen en az iki kredi derecelendirme kuruluşu ile çalışılması gerektiğini söyledi. Bu kapsamda 2003-2012 yılları arasında Moody’s ve S&P ile sözleşme bazında çalışıldığı bilgisini veren Şimşek, 2013 yılından itibaren ise S&P ile olan sözleşmenin sona erdirilerek Fitch ile çalışmaya başlandığını kaydetti. Bakan, “Hali hazırda, Moody’s ve Fitch kredi derecelendirme kuruluşları ile sözleşmemiz bulunmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşları ile imzalanan sözleşmelerin maliyet dahil koşulları yine sözleşme hükümlerince mahremiyet taşımaktadır” diyerek ödenen parayı açıklamadı.
‘PARAYI BASMIŞ NOTU ALAMAMIŞ’
CHP’li Muharrem İnce, sözleşme karşılığı 2003’ten itibaren kredi derecelendirme kuruluşlarına Türkiye’nin para ödediği bilgisinin bakanlık tarafından açıklandığını hatırlattı. SÖZCÜ’ye bu cevabı değerlendiren İnce şunları söyledi:
“Erdoğan bu kuruluşlara ‘parayı ver notu al’ diyordu. Bu beceriksiz döneminde bu kuruluşlar ile sözleşme yapılmış, para ödenmiş ama ne kadar para ödendiği mahrem olduğu için açıklanmıyor. Bu kuruluşlara ‘bas parayı al notu’ demesini biliyorsun da ne kadar para ödendiğini açıklamayı bilmiyor musun? Muhtarlar toplantısında konuşuyorsun, bu kuruluşları eleştiriyorsun ama bu kuruluşlarla gizli, mahrem anlaşmalar yaptığın ortaya çıkıyor. Bırak kurusıkı atmayı, bu kuruluşlara bu milletin vergileriyle ne kadar para ödendiğini açıkla!”
Kaynak: Sözcü