[Vehbi Şahin]
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan ve Özbekistan gezisi dönüşü uçakta konuşmuş. “Türkiye’nin Şanghay Beşlisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar. AB, Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmedi” demiş. Erdoğan’a göre Türkiye kendini rahat hissetmeli ve asla “Benim için varsa yoksa Avrupa Birliği” dememeli…
Güzel bir değerlendirme… Diğer bir ifadeyle iyi bir itiraf aslında… Niye itiraf şöyle özetleyelim…
Son dönemde büyük bir gerilim yaşadığı AB ile pazarlık masasına güçlü oturabilmek için Erdoğan yine Şanghay Beşlisi’ni gündeme getiriyor. Tıpkı NATO ve ABD’ye karşı Rusya ile yakınlaşmayı sürekli nazara verdiği gibi…
AB KRİTERLERİ BAŞKANLIK İÇİN RİSK
Diplomasi diliyle ifade edecek olursak ilişkilerin bozulduğu ülkelere ve kurumlara karşı bir denge arayışı içinde olduğu mesajını gönderiyor. Ama bunu yaparken -farkında ya da değil- nasıl bir başkanlık istediğini de ele veriyor.
Yani Erdoğan, kafasındaki başkanlık sistemi için AB çıpası ile Kopenhag Kriterleri’nin çok ciddi bir risk teşkil ettiğinin farkında… Ona en uygun modeller ise 1996’da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan Şanghay Beşlisi’ne üye ülkelerde mebzul miktarda var.
Örgüte en son Özbekistan, 2001’de üye oldu. Şanghay Beşlisi olan ismi de bu tarihten itibaren Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değiştirildi.
KIRGIZİSTAN’IN GERİSİNDE
Peki Erdoğan’ın AB’ye alternatif olarak gündeme getirdiği örgüte üye bu altı ülkenin demokratik değerler açısından dünyadaki yeri nerede biliyor musunuz?
Economist Intelligence Unit, her yıl ülkeleri “seçim süreci ve çoğulculuk, hükümetin fonksiyonu, siyasi katılım, siyasi kültür ve sivil özgürlükler” gibi çeşitli parametreler altında değerlendiriyor.
2015 yılı için hazırlanan raporda bakın Türkiye ile Şanghay Beşlisi ülkeler nasıl sıralanıyor.
Değerlendirmeye alınan 167 ülke arasında Kırgızistan, 10 üzerinden aldığı ortalama 5.33 puan ile 93’üncü sırada.
Türkiye’nin demokrasi endeksindeki ortalaması 5.12… Hal böyle olunca sıralamada da Kırgızistan’ın altında, 97’nci sırada kendine yer bulabiliyor.
Şanghay Beşlisi’nin kurucu üyelerinden Rusya’nın sıralamadaki yeri 132’nci basamak. Ortalaması da 3.31… Çin de aynı sıralarda yer alıyor. 3.14 ortalama ile 136’ncı ülke oluyor demokrasi endeksinde.
Özbekistan ile Tacikistan ise aynı basamağı paylaşıyor. 158’inci sıradaki her iki ülkenin puanı da aynı: 1.95…
AB’YE YAKIN ŞANGHAY’A UZAK
Bu rakamlar, Türkiye’nin aslında ortalamanın biraz üzerindeki puanı ile Batılı ülkelerin sahip olduğu demokrasi standardını hedeflemesi gerektiğini söylüyor.
Nitekim AKP de iktidara geldiği 2002’den itibaren bu hedefe ulaşmak için çaba sarf ettiğini gösteren politikalar izlemiş, hemen her kesimden büyük destek almıştı. Bu destek demokrasi endeksine de yansımıştı. 2006’da 5.70 olan ortalaması 2012 yılında 5.76’ya çıkmıştı.
Ne olduysa bundan sonra oldu zaten. 2011 seçimlerinden sonra “ustalık” dönemi başladı diyen AKP, demokrasi konusunda ülkeyi geriye götürecek adımlar atınca 2013’teki ortalama birden 5.63’e geriledi.
Dramatik düşüş ise 17-25 Aralık soruşturmaları sonrası yaşandı. 2014’te Türkiye’nin ortalaması 5.12 oldu. Geçen yıl da bu ortalama değişmedi. 2016 Demokrasi Endeksi’nde bu rakamın daha da aşağı düşmesi kuvvetle muhtemel.
Erdoğan’ın, Şanghay Beşlisi’nin ne kadar cazip olduğunu anlatırken verdiği örnek de ilginç. “İran da girmek istiyor.” diyor. Peki İran’ın yeri nerede endekste? 2.16 ortalama ile 167 ülke arasında 156’ncı sırada… Özbekistan ile Tacikistan’ın bir basamak üstünde yani…
Erdoğan üye olmak istiyoruz dediğinde Rus lider Putin, “Bunu değerlendiriyoruz” demiş. Erdoğan da anlaşılıyor ki bu cevaptan pek memnun kalmış.
Putin, Başkan Erdoğan’lı Türkiye’yi üye yapar mı bilinmez. Ama Erdoğan’ın kafasındaki başkanlık sistemine model aldığı ülkelerin hali ortada…
Kılıçdaroğlu, “Rejim değişiyor” diyor. Günaydın… Artık Yeni Türkiye’nin adını da siz koyun Sayın Kılıçdaroğlu…
Güzel bir değerlendirme… Diğer bir ifadeyle iyi bir itiraf aslında… Niye itiraf şöyle özetleyelim…
Son dönemde büyük bir gerilim yaşadığı AB ile pazarlık masasına güçlü oturabilmek için Erdoğan yine Şanghay Beşlisi’ni gündeme getiriyor. Tıpkı NATO ve ABD’ye karşı Rusya ile yakınlaşmayı sürekli nazara verdiği gibi…
AB KRİTERLERİ BAŞKANLIK İÇİN RİSK
Diplomasi diliyle ifade edecek olursak ilişkilerin bozulduğu ülkelere ve kurumlara karşı bir denge arayışı içinde olduğu mesajını gönderiyor. Ama bunu yaparken -farkında ya da değil- nasıl bir başkanlık istediğini de ele veriyor.
Yani Erdoğan, kafasındaki başkanlık sistemi için AB çıpası ile Kopenhag Kriterleri’nin çok ciddi bir risk teşkil ettiğinin farkında… Ona en uygun modeller ise 1996’da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan Şanghay Beşlisi’ne üye ülkelerde mebzul miktarda var.
Örgüte en son Özbekistan, 2001’de üye oldu. Şanghay Beşlisi olan ismi de bu tarihten itibaren Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değiştirildi.
KIRGIZİSTAN’IN GERİSİNDE
Peki Erdoğan’ın AB’ye alternatif olarak gündeme getirdiği örgüte üye bu altı ülkenin demokratik değerler açısından dünyadaki yeri nerede biliyor musunuz?
Economist Intelligence Unit, her yıl ülkeleri “seçim süreci ve çoğulculuk, hükümetin fonksiyonu, siyasi katılım, siyasi kültür ve sivil özgürlükler” gibi çeşitli parametreler altında değerlendiriyor.
2015 yılı için hazırlanan raporda bakın Türkiye ile Şanghay Beşlisi ülkeler nasıl sıralanıyor.
Değerlendirmeye alınan 167 ülke arasında Kırgızistan, 10 üzerinden aldığı ortalama 5.33 puan ile 93’üncü sırada.
Türkiye’nin demokrasi endeksindeki ortalaması 5.12… Hal böyle olunca sıralamada da Kırgızistan’ın altında, 97’nci sırada kendine yer bulabiliyor.
Şanghay Beşlisi’nin kurucu üyelerinden Rusya’nın sıralamadaki yeri 132’nci basamak. Ortalaması da 3.31… Çin de aynı sıralarda yer alıyor. 3.14 ortalama ile 136’ncı ülke oluyor demokrasi endeksinde.
Özbekistan ile Tacikistan ise aynı basamağı paylaşıyor. 158’inci sıradaki her iki ülkenin puanı da aynı: 1.95…
AB’YE YAKIN ŞANGHAY’A UZAK
Nitekim AKP de iktidara geldiği 2002’den itibaren bu hedefe ulaşmak için çaba sarf ettiğini gösteren politikalar izlemiş, hemen her kesimden büyük destek almıştı. Bu destek demokrasi endeksine de yansımıştı. 2006’da 5.70 olan ortalaması 2012 yılında 5.76’ya çıkmıştı.
Ne olduysa bundan sonra oldu zaten. 2011 seçimlerinden sonra “ustalık” dönemi başladı diyen AKP, demokrasi konusunda ülkeyi geriye götürecek adımlar atınca 2013’teki ortalama birden 5.63’e geriledi.
Dramatik düşüş ise 17-25 Aralık soruşturmaları sonrası yaşandı. 2014’te Türkiye’nin ortalaması 5.12 oldu. Geçen yıl da bu ortalama değişmedi. 2016 Demokrasi Endeksi’nde bu rakamın daha da aşağı düşmesi kuvvetle muhtemel.
Erdoğan’ın, Şanghay Beşlisi’nin ne kadar cazip olduğunu anlatırken verdiği örnek de ilginç. “İran da girmek istiyor.” diyor. Peki İran’ın yeri nerede endekste? 2.16 ortalama ile 167 ülke arasında 156’ncı sırada… Özbekistan ile Tacikistan’ın bir basamak üstünde yani…
Erdoğan üye olmak istiyoruz dediğinde Rus lider Putin, “Bunu değerlendiriyoruz” demiş. Erdoğan da anlaşılıyor ki bu cevaptan pek memnun kalmış.
Putin, Başkan Erdoğan’lı Türkiye’yi üye yapar mı bilinmez. Ama Erdoğan’ın kafasındaki başkanlık sistemine model aldığı ülkelerin hali ortada…
Kılıçdaroğlu, “Rejim değişiyor” diyor. Günaydın… Artık Yeni Türkiye’nin adını da siz koyun Sayın Kılıçdaroğlu…