Romanya Haber

Abd, ‘17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Dosyasını Yeniden Açtı: Hepsi Gerçek..

Dört eski bakanın rüşvet aldığına ilişkin iddiaların yer aldığı fezlekeler, ABD’de tutuklu bulunan Sarraf dosyasına girdi.
Türkiye’de kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gündeme gelen dört eski bakanın rüşvet aldığına ilişkin iddiaların yer aldığı fezlekeler, ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf’ın dava dosyasına girdi. Belgelerin doğruluğunun FBI tarafından teyit edildiğini belirten New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, Türkiye’de 17 Aralık operasyonunun başlamasına neden olan ancak daha sonra kapatılan 400 sayfalık 17 Aralık fezlekesinin İngilizce çevirisi ve fezlekede yer alan görseller ve tapelerinde yer aldığı dosyayı elektronik olarak Amerikan Federal Adalet Sistemi’ne koydu. Bu şekilde Türkiye’de yayın yasağı getirilen ve engellenen 17 Aralık fezlekesi kamuya açık bir şekilde dava dosyasına girmiş oldu.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre, dava sürecinde tartışmaların odak noktasını, Türk polisi tarafından 17 Aralık 2013 yılında Sarraf hakkında hazırlanan fezlekenin mahkemeye delil olarak sunulması oluşturuyor. Türkiye’de 17 Aralık’ta hazırlanan polis fezlekesinin, Sarraf’ın, epostalarını okumak için delil olarak kullanılıp mahkemeden izin alınmasına avukatlar itiraz ediyor. Avukatlar ayrıca Sarraf’ın epostalarının incelemek için alınan yasal iznin Türk Adalet Bakanlığı’yla da paylaşılması konusunda mahkemeye bir başvuruda bulundular.  New York Güney Bölgesi Federal Mahkeme Hâkimi Richard Berman, savunmanın bu isteğini reddetti.
Dava sürecinde nelerin delil olarak kullanılacağı yönünde bir iddia ve savunma makamı arasında bir uzlaşma sağlanmazken, bu konuda son kararı yargıç Berman verecek.
Türkiye’ye ret
New York’ta devam eden Sarraf davasının hâkimi Berman, önceki gün aldığı bir kararla iddia makamını mahkemeye davet etti. Hâkim Berman ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığı yetkililerinin gerçekleştirdiği toplantı sonrasında gizli kalmak kaydıyla 10 Kasım tarihinde Başsavcı Preet Bharara tarafından kaleme alınan yeni bir dilekçe daha Federal Adalet Sistemi’nde akşam geç saatlerde yayımlandı. Belgede, Sarraf soruşturmasının başlatılmasına esas olan 2014 tarihinde gizli olan bir mahkeme belgesinin, gizlilik kararı kaldırılarak kendileriyle paylaşılması yönündeki Türk Adalet Bakanlığı talebinin kabul edilemez olduğu belirtildi.
Müdahale suçlaması
Bharara dilekçesinde Türk Adalet Bakanlığı’nı, Amerikan hukukunun bir belgeyi nasıl kullanacağına müdahale etmekle de suçladı. New York Güney Bölgesi başsavcısı dilekçede, Türkiye’nin Amerikan adalet sisteminin nasıl çalıştığını bilmeden müdahale ettiğini savunuyor.
‘Hepsi gerçek’
Bharara, imzalı dilekçede kanıt olarak mahkemeye sunulan fezlekenin doğruluğunun İstanbul’da görevli FBI yetkilileri tarafından teyit edildiği belirtildi. Dilekçede, “Bu fezlekenin ortaya çıkması sonrasında soruşturmayı yürütenler ya tutuklandılar ya da görev yerleri değiştirildi. İstanbul’da görevli FBI ajanları sunduğumuz bu fezlekeyle ilgili doğruluğu yönünde emin oldukları konusunda görüş bildirdiler. Hazırlanan fezlekede bulunan şahıslar gerçek kişiler, telefon kayıtları ve fotoğraflar gerçek. ABD yetkili makamlarının da bu konuda yapmış olduğu bağımsız soruşturmada vardığı kanı hazırlanan fezlekeyle örtüşüyor” denildi.
Dosyada 4 bakan başroldeydi
17 Aralık soruşturmasında şüpheliler arasında İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış bulunuyordu.
‘Yiyip içmedik’ cevabı
Bharara, mahkemeye sunduğu dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarını hatırlatıp Sarraf’ın olayı siyasileştirmek istediğini belirterek, ABD’de görülen davanın Türk politikacıları ilgilendirmediğini ancak Sarraf’ın suç ortaklarını da kapsadığını belirtti. Erdoğan’ın “Savcı Bharara da hâkim Richard Berman Türkiye’de daha önce FETÖ’nün yedirip içirdiği isimler” açıklamasına da dilekçesinde tepki gösteren Bharara, “New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’na bağlı hiçbir kimse Türkiye’de yiyip içmedi” ifadelerini kullandı. (Cumhuriyet)