Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasından bu yana, Güneydoğu’da internet operatörleri neredeyse hiç çalışmıyor. Gündelik hayat felç olmuş durumda.
Önceki gece HDP’li vekillerin gözaltına alınmasından sonra internetteki bu yavaşlama, bütün Türkiye’ye yayıldı. Dün, Türkiye’den Twitter, Facebook, Youtube gibi uygulamaları kullanmak isteyenler, pek başarılı olamadı. Sosyal medyanın yavaşlamasının yanında, Whatsapp tamamen çalışmaz hâle geldi.
Başbakan Binali Yıldırım, bu yavaşlamanın devlet eliyle yapıldığını ilk kez itiraf etti ve şöyle dedi: “Güvenlik açısından zaman zaman bu tip tedbirlere başvurulabilir. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.”
‘İnternet yavaşlatma’
Türkiye’nin çok sevdiği ve hemen her toplumsal olayda kullanmaya çok alıştığı ‘internet yavaşlatma’, teknolojinin otoriter rejimlerin elinde büyük bir ‘baskı ve sansür aracı’ hâline geldiğinin de kanıtı.
BBC Türkçe’den Rengin Arslan’ın haberine göre, internet yavaşlatma şu şekilde işliyor:
“O sitenin IP adreslerine doğru bir trafik başlattığınızda bir hat limiti uygulanıyor. O web sitesini açmak için gerekli olandan daha düşük bir internet erişimine sahip olduğunuz için sayfa yüklenemez hale geliyor. Bunun teknik adı, literatürdeki adı boğaz sıkma. Bireysel haberleşmenin durdurulması amaçlanıyor.”
Yani sınırsız bir ‘özgürlük’ alanı gibi görünen internetin vanası aslında Türkiye’de (ve benzeri ülkelerde) devlet kurumlarının elinde. Buna, Türkiye’nin Twitter ve Facebook’ta sürekli kişileri ve paylaşımları engelleme çabalarını da eklediğinizde, sansürün boyutları ortaya çıkıyor.
Sadece yasaklamıyor, yönlendiriyor da
Önceki gün Efe Kerem Sözeri, Medium sayfasında yayınladığı bir yazıda, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun devrilme sürecinde, Pelikan Derneği isimli bir kuruluşun, sosyal medyada ‘bot hesaplar’ oluşturarak buradaki gündemi nasıl yönlendirdiğini ortaya çıkarmıştı.
Symantec isimli kuruluşun 2016 raporuna göre Türkiye, ‘dünyada en çok bot hesabın olduğu 4. ülke’ konumunda. Bir başka deyişle, sosyal medya yönlendirmesinde Türkiye, 2014’te ilk onda bile değilken, 2016’da birden 4. sıraya çıkmış.
Yani sadece geleneksel medya kontrol edilmiyor; internet de sansürün ve toplumsal manipülasyonun önemli bir aracı…
Önceki gece HDP’li vekillerin gözaltına alınmasından sonra internetteki bu yavaşlama, bütün Türkiye’ye yayıldı. Dün, Türkiye’den Twitter, Facebook, Youtube gibi uygulamaları kullanmak isteyenler, pek başarılı olamadı. Sosyal medyanın yavaşlamasının yanında, Whatsapp tamamen çalışmaz hâle geldi.
Başbakan Binali Yıldırım, bu yavaşlamanın devlet eliyle yapıldığını ilk kez itiraf etti ve şöyle dedi: “Güvenlik açısından zaman zaman bu tip tedbirlere başvurulabilir. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.”
‘İnternet yavaşlatma’
Türkiye’nin çok sevdiği ve hemen her toplumsal olayda kullanmaya çok alıştığı ‘internet yavaşlatma’, teknolojinin otoriter rejimlerin elinde büyük bir ‘baskı ve sansür aracı’ hâline geldiğinin de kanıtı.
BBC Türkçe’den Rengin Arslan’ın haberine göre, internet yavaşlatma şu şekilde işliyor:
“O sitenin IP adreslerine doğru bir trafik başlattığınızda bir hat limiti uygulanıyor. O web sitesini açmak için gerekli olandan daha düşük bir internet erişimine sahip olduğunuz için sayfa yüklenemez hale geliyor. Bunun teknik adı, literatürdeki adı boğaz sıkma. Bireysel haberleşmenin durdurulması amaçlanıyor.”
Yani sınırsız bir ‘özgürlük’ alanı gibi görünen internetin vanası aslında Türkiye’de (ve benzeri ülkelerde) devlet kurumlarının elinde. Buna, Türkiye’nin Twitter ve Facebook’ta sürekli kişileri ve paylaşımları engelleme çabalarını da eklediğinizde, sansürün boyutları ortaya çıkıyor.
Sadece yasaklamıyor, yönlendiriyor da
Önceki gün Efe Kerem Sözeri, Medium sayfasında yayınladığı bir yazıda, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun devrilme sürecinde, Pelikan Derneği isimli bir kuruluşun, sosyal medyada ‘bot hesaplar’ oluşturarak buradaki gündemi nasıl yönlendirdiğini ortaya çıkarmıştı.
Symantec isimli kuruluşun 2016 raporuna göre Türkiye, ‘dünyada en çok bot hesabın olduğu 4. ülke’ konumunda. Bir başka deyişle, sosyal medya yönlendirmesinde Türkiye, 2014’te ilk onda bile değilken, 2016’da birden 4. sıraya çıkmış.
Yani sadece geleneksel medya kontrol edilmiyor; internet de sansürün ve toplumsal manipülasyonun önemli bir aracı…