Hükümet 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlattığı Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasını uzatma kararını deklare etti. 19 Ekim’den itibaren OHAL 3 ay daha uzatılacak. Bugüne kadar geçen 2.5 aylık sürede OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve adalet ve emniyet birimlerindeki hukuksuzluklarla adeta demokrasi sıfırlandı. Adalet Bakanlığı verileriyle 70 bin kişi gözaltına alınırken 32 bin kişi bir cadı avı kapsamında mesnetsiz şekilde tutuklandı.
CHP VE HDP OHAL UZATILMASIN DİYOR, MHP İKTİDARA PAYANDA
Bakanlar Kurulu’nun OHAL’in uzatılması kararı sonrası CHP’den ilk tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök yaptığı açıklamada, “OHAL keyfi bir yönetime dönüştürülüyor” dedi. Bakanlar Kurulu’nun OHAL’i 3 ay uzatma kararını değerlendiren HDP Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, “OHAL’in uzatılması hukuksuzluğun, anayasasızlığın, işkence ve kötü muamelenin, basın yayın sansürünün, fiili tek adam yönetiminin devam etmesidir” dedi. MHP ise, bizzat Devlet Bahçeli’nin, Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlara oylama yapması sonrasında yaptığı açıklamalar çerçevesinde desteğini açıkça ilan etti.
OHAL ilan edilmesinden sonra ortaya hiçbir demokraside görülmeyecek sayı ve şiddette mağduriyetler çıktı. Bir kısmı istatistiğe dökülen ancak kapalı devre gözaltı, tutuklama, ihraç, görevden alma gibi işlemler nedeniyle net rakamları bilinmeyen OHAL’in faturası oldukça kabarık. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle 1 milyona yakın kişi doğrudan mağdur oldu.
130 GAZETECİ VE AYDIN TUTUKLU, 10 BİN GAZETECİ İŞSİZ
Aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Mümtazer Türköne, Ali Ünal, Nuriye Akman, Lale Kemal, Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay gibi isimlerle birlikte tutuklular listesinde 130 gazeteci, aydın ve yazar bulunuyor. TGS, TGC ve DİSK verilerine göre Olağanüstü Hâl süresince 200 gazeteci gözaltına alındı, 2308 gazeteci işsiz kaldı. 16 TV kanalı, 3 haber ajansı, 47gazete, 16 dergi, 23 radyo, 26 yayınevi kapatıldı. 15 Temmuz öncesinde Gezi olayları ve 17-25 Aralık’tan sonra başlayan medyayı sindirme operasyonları kapsamında işini kaybeden gazeteci sayısı 7 bini aşmıştı. Son kapatma kararları ve müdahalelerden sonra yaklaşık 10 bin gazeteci işsiz.
3 BİN 392 HAKİM VE SAVCI AÇIĞA ALINDI, ÜÇTE İKİSİ TUTUKLANDI
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası 3 bin 392 hâkim ve savcının ayrıca 2 Anayasa Mahkemesi üyesinin meslekten men edilmesine karar verildi. 2 bin 500’e yakın hakim savcının tutuklu olduğu belirtiliyor.
93 BİN MEMURA UZAKLAŞTIRMA, 60 BİN MEMURA İHRAÇ
Yine kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlardan 93 bini görevinden uzaklaştılırken, 60 bin kişi ellerinden tüm hakları alınarak ihraç edildi. 17 Ağustos 2016 tarihinden yayınlanan KHK ile birlikte ordudan ihraç edilen personel sayısı 3 bin 534’e ulaştı. Halen 40 bin kamu görevlisi hakkında soruşturmalar devam ediyor.
5 BİN 247 AKADEMİSYENE İŞLEM, 2 BİN 341 AKADEMİSYENE İHRAÇ
Devlet ve vakıf üniversitelerinde 5 bin 247 akademik personele yönelik işlem başlatıldı, bunlardan 4 bin 225’i hakkında görevden uzaklaştırma kararı alındı, 2 bin 341’ide KHK’lerle ihraç edildi. Hakkında işlem başlatılan idari personel sayısı bin 545, görevden uzaklaştırılan idari personel sayısının bin 117. Toplamda 6 bin 792 akademik ve idari personel hakkında işlem başlatıldı.
BİNLERCE OKULA KİLİT VURULDU, 200 BİN ÖĞRENCİ OKULSUZ KALDI
35 sağlık kuruluşu, 1061 öğretim kuruluşu, 800 yurt, 223 kurs etüt merkezi, 129 vakıf, 1125 dernek, 15 üniversite, 19 sendika 19, 23 radyo, 45 gazete, 29 yayınevi, 4262 kurum ve kuruluşa el konuldu, kapatıldı. Kapatılan üniversitelerde okuyan 65 bin öğrenci, yine kapatılan eğitim kurumlarında ilk, orta ve lise seviyesinde eğitimi süren 138 bin öğrenci ve ailesi doğrudan OHAL mağduru oldu. Bu okullarda öğretmenlik yapan 21 bin öğretmenin öğretmenlik lisansları iptal edildi.
DİYANET’TEN TURİZME, HER YERDE CADI AVI
CHP’nin geçtiğimiz günlerde paylaştığı OHAL bilançosu verilerine göre, aralarında Başbakanlık, Avrupa Birliği Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da bulunduğu birçok kamu kurum ve kuruluşunda görevden uzaklaştırma ve ihraç işlemleri gerçekleştirildi.
10 BİN EMNİYET MENSUBU ONBİNLERCE MEMUR VE UZMANA İHRAÇ
Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bin 519 Diyanet İşleri Başkanlığı, 733 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 320 Gençlik ve Spor Bakanlığı, 149 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 369 İçişleri Bakanlığı, 175 Kültür ve Turizm Bakanlığı personeli; 672 sayılı KHK kapsamında memuriyetten ihraç edildi. 670 ve 671 sayılı KHK’lerle memuriyetten ihraç edilen Emniyet mensubu sayısı 10 bin 26 oldu.
Danıştay ve Sayıştay’dan KHK’lerle ihraç edilen personel sayısı 167, TBMM’den 41, BDDK’den 116, Hazine Müsteşarlığından 67, SPK’den 30, TMSF’den 12, Rekabet Kurumundan 15 oldu.
İŞKENCE VE İNTİHARLAR PATLADI
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında hakkında işlem yapılan kişiler ya da yakınlarından en az 13 kişi intihar etti. 4 kişi de intihar girişiminde bulundu. İntiharlar ve intihar girişimlerinden 5’i cezaevlerinde yaşandı. Yaşamını yitirenlerden 5’inin ölümü hakkında şüphe bulunuyor.
Darbe girişimi sonrası çok sayıda işkence iddiası gündeme geldi, kötü muamele ve işkence adeta zirve yaptı. Filistin askısı, dayak, şişe ile işkence, taciz, tecavüz, aç, susuz, uykusuz bırakma, klimalı işkence şeklinde fiili müdahale ve geçmişteki işkencelerin tamamı geri döndü. Mağdurların rapor almaları, itirazları engellendi. Kayseri ve Ankara’da belli alanların topluma kampı şeklinde toplu tutuklama ve gözaltılar için kullanıldığı ortaya çıktı. Ankara, İstanbul, Diyarbakır başta olmak üzere belli lokasyonlarda işkenceciler isim isim deşifre oldu. Buna rağmen hükümet ve Adalet Bakanlığı adım atmadı. AB ve BM’den gelen ve gelecek uzmanlar engellendi/engelleniyor. Gözaltındakilerin yakınlarının ve avukatlarının başvuruları gözaltında sistematik işkence ile karşılaştıklarını ortaya koydu.
GÖZALTI SÜRESİ 30, AVUKATLA GÖRÜŞME SÜRESİ EN AZ 10 GÜN OLDU
Gözaltı süresinin 30 güne uzaması, ilk beş gün avukat görüşünün engellenmesi, hasta ve gözaltı, tutuklu haklarının hiçe sayılması nedeniyle binlerce mağduriyet yaşandı. İnsan hakları kurumlarına yapılan başvurulardaki bilgilere göre, şüphelilerin avukatlarıyla görüşmeleri ortalama en az 10 gün sürdü.
30 BELEDİYEYE KAYYIM
OHAL’de yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında 2’si il, 30 belediyeye kayyum atandığı duyuruldu.
11 BİN ÖĞRETMEN, PKK VE KESK ÜYESİ DİYE ATILDI
11 bin 301 öğretmen terör örgütüne destek iddiasıyla açığa alındı. Bu öğretmenlerin 9 bin 843’ü KESK’e bağlı Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerden oluştu. Toplam 20 bin öğretmeni bulunan Diyarbakır’da 4314 öğretmen, 900 öğretmeni bulunan Tunceli’de 504 öğretmen açığa alındı.
TİYATRO VE BALEYE SANSÜR, OYUNCU VE YÖNETMENLER AÇIĞA ALINDI
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde muhalif kimlikleriyle bilinen 6 oyuncu ve yönetmen açığa alındı, 17 oyuncu, bir dramaturg, bir müzisyen ve bir koreografın işine son verildi. Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosunun sahnelediği “Nâzım ile Brecht” oyunu OHAL kapsamında yasaklandı.KHK’lerle toplam 44 Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atmış akademisyen meslekten ihraç edildi. Tunceli’de Tunceli Üniversitesi öğretim üyesi Candan Badem 672 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilirken, Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak çalışan Eğitim-Sen üyesi eşi de 8 Eylül 2016 tarihinde açığa alındı.
ANADOLU SERMAYESİNE KAYYIM, MUHTAÇ YÜZBİNLERE ZULÜM
Anadolu’nun ve Türkiye’nin vergi rekortmeni ve istihdamda önde şirketlerine kayyım atamak suretiyle adeta ekonomik soykırım yapıldı. Aralarında İstikbal, Mondi, Bellona gibi mobilya markalarının sahibi Boydak Holding, Naksan Holding, AKFA Holding gibi onlarca yatırımcının şirket ve holdingine kayyım atandı. Bununla da yetinilmedi, 674 sayılı KHK ile Koza İpek, Kaynak Holding, Boydak Holdinge doğrudan el koyma kararı alınarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmek suretiyle el konuldu. TUSKON’a üye yüzlerce işadamı tutuklandı, şirketlerini ve yatırımlarına el kondu. Yine sivil milyonlarca muhtaca el uzatan Kimse Yok Mu Derneğine operasyonlar yapıldı, yönetimine el konuldu, faaliyetleri durduruldu. Dünyada ve Türkiye’de sağlık, eğitim, insani yardım alan, Suriye, Afrika, Orta Asya’daki yüzbinlerce muhtaç sahipsiz bırakıldı.