ARİF EROĞLU
Devleti temsil eden insanlar kendi vatandaşına yalan söyler mi?.. Hem de insanların gözüne baka baka hiç utanmadan, sıkılmadan. 15 Temmuz sonrası bazı vatandaşların pasaport işlemlerinin yapılmadığını dünya alem biliyor. İşlemleri yapılmadığı için mağduriyet yaşayan onlarca insan olmasına rağmen basına açıklama yapıp utanmadan yalan söyleyenler kimi kandırdığını sanıyor acaba. Hadi kuldan utanmadınız, Allah’tan da mı korkmazsınız. Babalarıyla derdiniz olabilir de kadınlardan ne istersiniz, çocuklara niye zulmedersiniz?..
Okul kapatmak için gösterdiğiniz gayret sizi zaten beş paralık etti. Şimdi de kamuoyunda kadınlara çocuklara zulmeden zalimler olarak mı anılmak istiyorsunuz. Zalimsiniz, gaddarsınız, vicdanlarınız kaybolmuş. Korku benliğinizi öyle kaplamış ki; yaptığınız işler insanları insanlığından utandırıyor. Savaşta en vahşi düşman bile kadınlara çocuklara ilişmezken siz kadınlara ve çocuklara çile çektirmekten, zulmetmekten zevk alıyorsunuz. Okullara hastanelere dokunulmazken siz kapatmak için alçakça iftiralar peşinde koşuyorsunuz. Çünkü sahibiniz öyle istiyor. Hukukun kanunun ne dediği değil sabah – akşam başıma ne getirir korkusuyla yaşadığınız sahibinizin iki dudağından çıkanlar önemli sizin için.
O kadar güveniniz yok ki; bu kadar hizmetinize (!) rağmen başınıza geleceklerden duyduğunuz endişe uykularınızı kaçırıyor. Ben, Cemaat’e hep dışardan bakmış, hizmet eden bu nezih insanlara gıpta etmiş birisiyim. Onlara benzemek için çok uğraşsam da bu masumlara benzeyemedim. Sizin gibi sütü bozuklarla uğraşa uğraşa raydan çıktım. Az kaldı isterseniz attığınız yalanlarla, yaptığınız iftira dolu açıklamalarla beni biraz daha zorlayın, zorlayın ki buradan ahlaksızlıklarınızı, ailelerinize bile nasıl ihanet ettiğinizi, devletin imkanlarıyla kimlerle hangi alemlerde boy gösterdiğinizi yazayım. Yazayım da insan içine çıkamaz hale gelin. Ailesine ihanet eden ülkesine de ihanet eder.
Madem, iftira atarak, çoluk çocuğa zulmederek yaptığınız muamelelerde hukukun dışına çıkmadığınızı iddia ediyorsunuz. Bakın buradan sizi ikaz ediyorum; bir mektupla sizi değil meslekten attırmak kodeslerde sürüm sürüm süründürmeyen şerefsizdir. Madem hukukilikten bu ahlaksızlığı anlıyorsunuz biraz daha devam edin bu ahlaksızlığı yapmazsam namerd olayım. Siz ve piyasada dernekçi kılığında, işadamı kılığında dolaşan tetikçileriniz pasaport iptali nasıl olurmuş, insan nasıl tutuklanırmış, mallara nasıl el konulurmuş görürsünüz. Yaptığınız tehditlerlerle, şantajlarlarla iş yaptığınızı sanıyorsanız ya çok ahmak ya da çok safsınız. Her halükarda bu hizmet erleri hepsinin hukuki ortamda hesabını soracaklar.
Entellektüel seviyesiyle sizi 100 defa cebinden çıkaracak bir kitleyle uğraştığınızı bir gün öğreneceksiniz ama o gün iş işten geçmiş olacak. Ey yalaka şürekası!.. Şunu unutmayın ki; gün gelecek ya uydurduğunuz terör örgütü ‘fetö’ mensubu olmaktan dolayı meslekten atılıp içeri gireceksiniz ya rezil olup insan içine çıkamaz hale geleceksiniz. Ya da hukukun karşısında burnunuzdan fitil fitil gelene kadar hesap vereceksiniz.
Şair ne güzel söylemiş:
“Sanırsın; bu âlem senden sorulur;
Önünde el pençe divan durulur.
Bir gün elbet mahkemeler kurulur;
Hâkimler kalemi kırarlar; bir gün!..’
‘Bir Gün Elbet Mahkemeler Kurulur’
