ABD’nin eski başkan yardımcısı Dick Cheney’nin ulusal güvenlik danışmanı John Hannah, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için “tehlikeli şahıs” ifadesini kullandı. Hannah, “Türkiye’de hâlâ darbe riskinin olduğunu, ABD yargısının alacağı Reza Zarrab kararının ise bomba etkisi yaratabileceğini” söyledi.
Hannah, ABD’de yayımlanan Foreign Policy dergisinde kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin “yavaş yavaş ama engel olunamaz bir şekilde uçurumdan aşağı yuvarlandığını” belirterek “İşaretler gerçekten kötü. Despotluk. Terörizm. İç savaş. Ufukta, ‘müflis devlet’ ve ‘zorla bölünme’ gibi senaryolar görünüyor. ABD’li politikacıların, ne kadar tercih etmeseler de, şu soruyla boğuşmak zorunda kalacakları gün yaklaşıyor olabilir: ‘Yoldan çıkan bir NATO müttefiki ile nasıl başa çıkılır?’ dedi.
IŞİD desteği
Hannah, Erdoğan’ın kendi totaliter dürtüleri doğrultusunda ordudan yargıya, medyadan özel sektöre ve sivil toplum kuruluşlarına kadar önüne gelen her kurumu kontrolü altına almaya çalıştığını vurgulayan Hannah, Erdoğan’ın barış masasını devirerek savaş ortamına geri dönmek için ısrar etmesinin Türkiye’nin demografik yapısına karşı bir saldırı niteliği taşıdığını savundu. Erdoğan’ın IŞİD’e karşı savaşan PYD’ye karşı iki yıl öncesine göre bütünüyle değişen tutumunun ABD’de rahatsızlık yarattığına dikkat çeken Hannah, Türkiye’nin IŞİD’e olan desteğinin ABD nezdinde kabul gören bir iddia olduğunu da belirtti.
Felaket tehlikesi
Türkiye’de yaklaşık 2000 kişinin Erdoğan’a hakaret suçlaması ile yargılandığına ve bu durumun ancak George Orwell’in kurgu dünyalarıyla bağdaşabilecek nitelikte olduğuna dikkat çeken Hannah, Türkiye’den Avrupa’ya akan mülteci krizini manipule ederek Avrupa Birliğine karşı bir silah gibi kullanmaya çalışan Erdoğan’ın bu tutumu “utanmazlık” ve “yüzsüzlük” olarak tanımladı.
ABD yönetiminin artık Erdoğan Türkiye’sini bir felaket tehlikesi olarak görmeye başladığını belirten Hannah, ABD Başkanı Barack Obama’nın tüm baskılarına rağmen Türkiye’nin IŞİD’e karşı etkili bir tutum geliştirmemesinin bir NATO ülkesi olması nedeniyle kabullenilmez olduğunu vurguladı. Obama’nın geçmişte Erdoğan’ı Doğu ile Batı arasında köprügörevi görebilecek bir lider olarak görmesinin hata olduğunu ve otoriter bir kişi olmaktan öteye bir anlam ifade etmediğini kabullendiğini yazdı.
“Eski bir müttefik”
Hannah, yazısını şöyle bitirdi: “Türkiye’nin Erdoğan sorunu, yıllardır inşa halinde. ABD yetkilileri, yıllardır sorunun korktukları kadar kötü olmadığını ya da meselenin kendi kendine hallolacağını ve böylelikle yeryüzündeki en önemli jeo-stratejik toprakların bir bölümü üzerine kurulu eski bir müttefik hakkında zor kararlar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktan kurtulacaklarını umdular. Ancak ihtiyat galip gelmedi. Tersine, Erdoğan problemi giderek kötüleşiyor, metastas yapıyor (yayılıyor), ve ABD çıkarları için büyük tehlikeler yaratmaya devam ediyor. Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde. ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı.”
17-25 Aralık soruşturmalarına da değinen Hannah, ABD’de süren Rıza Sarraf davasına işaret ederek bu davanın çok sayıda Türk yetkili için kritik bir önem taşıyacağını belirtti. Sarraf’ın Erdoğan ve ailesi ile güçlü bağları olduğuna dikkat çeken Hannah, bu davanın Türkiye’deki yolsuzluk iddialarıyla bağlantılı olacağını, köşeye sıkışan Sarraf’ın “baklayı ağzından çıkaracağını”, yapacağı açıklamaların ucunun sonunda Türkiye’de en üst makamları zor duruma düşüreceğini ve ABD yargısının alacağı kararın Erdoğan’ın politik kaderini belirleyebilecek ölçüde bomba etkisi yaratabileceğini vurguladı.