Eey Almanya, 1915’de olup biten ufak-tefek şeyler yüzünden kocaa Türkiye’yi karşına aldın; Parlamento’dan karar çıkardın da başın göğe mi erdi? Parlamento nedir ki kardeşim; Meclis dediğin devletin emrinden çıkar mı? Bakın bizim Meclis’e; benim istemediğim bir karar alabilir mi, mümkün mü? Havsalanız alıyor mu böyle bir şeyi? Böyle şeyler ayıptır yav ayıp! Bırakınız böyle kıraathane ağzıyla devlet politikası yürütmeyi; yakışıyor mu? Devlet idaresi bizdeki gibi ağırbaşlılık ister, temkin ister, hakkaniyet, uluslararası hukuka riayet ister, başka ülkelerin içişlerine karışmamak gerekir. Bak Almanya, biz hiçbir komşumuzun işine karışıyor muyuz? Hani ağırbaşlı olmayıp da milyonlarca Suriyeli mülteciyi kamyonlara, otobüslere, şişme botlara bindirip salsak üzerinize ne yapacaksınız? Ne gereği vardı yani şimdi bu sevimsizliğin?
Pilotun intihar etmediği ne mâlum!
Eey Rusya, yahu kardeşim çocuk musunuz nesiniz? Bir pilot kafasına göre bir artistlik yapayım demiş nihayetinde. Bir kaç pilot, bir uçak! Nedir yani; sizde uçak sanayii var, yaparsınız yenisini. Pilota gelince nüfusunuz bol, pilottan çok ne var? Kardeşim bu pilotaj hatasıdır tamam mı? İsterseniz bizim çocuklara tembih ederim, bir kaza kırım raporu yaparlar, suçu mekaniğe veya elektroniğe bağlarız, biter gider; uzatmanın âlemi yok ki! Kaldı ki sizin pilotun kendi kendini vurmadığı, uçuş esnasında melâle kapılıp intihar etmediği ne mâlum? İsterseniz o hususta da bir adli tıp raporu yaptırabilirim bizim arkadaşlara. Bizdeki bilirkişilik müessesesi, İngiliz Parlamentosu gibi yetkileri olan bir kurumdur ha! İsterse güneşi bile batıdan doğdurabilir. Ne de olsa hukuk devletiyiz. Böyle ufak tefek şeylerden ötürü bizden domates biber almamak, turist göndermemek, afedersiniz ama çocukça tepkiler bunlar. Geç efendim geç…
Başkan diyoruz, adam topal ördek!
Ha, unutuyordum, eey Amerika. Yav sizi karşıdan gören de ciddi bir şey zanneder ha! Kanaatiniz olsun, sizdeki devlet aklı, bizdekinin zekâtı bile olmaz. Nedir o güçler ayrılığı, çek-balans sistemi filan gibi komiklikler yav? Başkan başkan diyoruz, adam topal ördek oldu, etliye, sütlüye karışmıyor. Kongre ayrı alem, hukukunuz başka telden çalıyor. Yav birader hiç bağımsız bir hukuk olur mu? Nerde görülmüş be bilader? Yok yargı bağımsızmış, savcılar, hakimler lâyüselmiş filan. Bakın bize, görün, inceleyin, siz de uygulayın;bedava! Yargı benden habersiz öyle kendi kafasına göre soruşturma filan açacak ha? Ertesi gün kendini Uganda’nın bilmem ne kasabasında sulh ceza hakimi olarak tayin edilmiş bulur be! Aslında önemli değil, bişeycikler çıkmaz ama yeri gelmişken söyleyim; bu sarraf meselesini fazla kurcalamasınız menfaatinize olur; nasıl ayarlarsınız bilmem. İsterseniz Bekir’i yollayım birkaç günlüğüne göstersin yolunu. Harbi çocuktur ha! 17-25’de az yararlılığını görmedik. Ne diyordum, kolay değil elbette Tevhid-i Kuvva prensibi. Bir Atatürk kadrini bildi, bir de ben; ee bu ibretleri nereden almaktayız biz? Bu memlekette yetişmiş en halis-muhlis Kemalist, bu fakiyr kardeşinizdir ve sağolsunlar bütün ulusalcı kardeşlerim de bu gerçeği teslim ediyorlar. Abi sen neymişsin, rahmetli bile bu kadarına cesaret gösterememişti diyorlar sağolsunlar; ben de ne isterlerse veriyorum.
Tutturdular diploma da diploma!
Şimdi canım kardeşim; bak biz bu işin kitabını yazdık. Sağolsunlar onlar da doktora ünvanı şeyettiler. Bende bunun gibi kırk-elli tane kapı gibi doktora diploması birikti. Tek başıma hastane açsam, bütün servislerde vizit yapacak kadar diplomam var şu anda. Bunlardan bazıları hukukla ilgili; indimde pek makbul bir şey değil ama nezaketen kabul ediyoruz. Şimdi, ‘Kardeşim nedir bu, veriyorsanız adam gibi administrasyon, kitle iletişimi veya algı yönetimi sanatında ordinaryüslük belgesi filan’ denilmiyor tabii. Tutturdular diploma da diploma. Doğru dürüst üniversite okumadı diye caz yapıyorlar. Alın kapı gibi diploma! Bir değil on değil, kırk değil! Ciltlettirip bastıracağım bunları, rezil müfterilerin ağzına tıkaç olsun diye…
Ya, işte böyle doktorcuğum; sağol yav, seni de yoruyoruz fakat devlet hizmetidir; kafanı şişirdim kusura bakma. Bu terapi seansları çok iyi geliyor inan ki…
t.alkan@yenihayatgazetesi.com
Terapi Seansı – Ahmet Turan Alkan
