Fethullah Gülen Hocaefendi, Hizmet Hareketi’ne atılan ‘terör örgütü’ iftirasına sert cevap verdi. “ozgurherkul.org” internet sitesinde yayınlanan “Terör Örgütü Safsatası” başlıklı sohbetinde hayâ hissini yitiren, kendini edepsizliğe salan insanların her haltı karıştırabileceğini ifade eden Gülen, “Bir karıncaya basmamış insanlara ‘terör örgütü’ demek, öyle bir alçaklıktır ki dünyada eşi, emsali görülmemiştir. Siz bu safsatalara takılmadan hizmetlerinize devam edin.” dedi.
Hocaefendi, yapılanlarla insanların kuvve-i maneviyelerinin kırılmasının amaçlandığına dikkat çekerek, “ ‘Bakın başınızın çaresine. Bu bir terör örgütüdür. Hâlâ burs veriyorsanız, hâlâ Kimse Yok mu unvanı altında kimse yok mu diyenlerin imdadına koşuyorsanız, hâlâ dünyanın değişik yerlerinde okul açıyorsanız, siz terör örgütüsünüz. Başınıza geleceğe hazır olun!..’ diyorlar. Böyle demek suretiyle hâlâ mütereddit, beyne beyne olan insanları koparma adına psikolojik bir savaş yapıyorlar. Yaptıkları, insanları koparmaya çalışmak adına bir seviyesizliğin ifadesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin değerlendirmeleri özetle şöyle:
Karıncaya basmamış insanlara karşı emsali görülmemiş bir alçaklık
İnsan hayâ hissini yitirmişse, kendini edepsizliğe salmışsa, yaptığı hatalardan, yalanlardan, haramiliklerden, hırsızlıklardan, rüşvetlerden, irtikâplardan utanmıyorsa, o her haltı karıştırabilir. Fakat yaptıklarının hepsi yarın aleyhlerinde olabilecek, kendilerini tepetaklak cehenneme sürükleyecek mahiyette. Zira Allah diyenlerin önlerini kesmek istiyorlar. Bir karıncaya basmamış insanlara terör örgütü demek, zannediyorum, öyle bir alçaklıktır ki dünyada eşi, emsali görülmemiştir.
Hep sabit kadem olun
Her şeye rağmen siz yerinizde şimdiye kadar durduğunuz gibi hep sabit kadem olun. Bazı insanlar, sizden uzaklaşsalar da siz yerinizde durmasını bilmelisiniz. Siz olduğunuz yerde durursanız, arada oluşacak uzaklığı yarıya indirirsiniz. Bu uzaklaşma da onlara ait bir hata olur. Şayet onlar, bir gün pişman olur ve dönüp gelmek isterlerse, o zaman çok zahmet çekmez, işledikleri hataları değişik diyalektik ve demagojilerle telâfi etme gayreti içine girmezler.
Durduğunuz yerde durmanızın ve sabitkadem olmanızın bir manası da şudur: O yüksek karakterinizle, sövseler de yakışıksız söz etmeyin, döverlerse el kaldırmayın, kırarlarsa kırılmayın. Kur’an-ı Kerim ferman buyuruyor; De ki: Herkes yaratılışına göre davranır, kendi karakterinin gereğini sergiler.” (İsrâ, 17/84)
Kur’an, Firavun ile birlikte ‘mele’ adını verdiği işbirlikçilere dikkat çeker.
Firavun, mutlak hakimiyet iddiasındadır
Firavun, zulüm, baskı, zorbalık ve despotizmin simgesidir. Firavun, mutlak hâkimiyet iddiasındadır. Bu mutlak hâkimiyeti tek insanın devam ettirmesi mümkün değildir. Dolayısıyla da, Kur’an, Firavun ile birlikte ‘mele’ adını verdiği işbirlikçilere dikkat çeker. ‘Mele’, Firavun’un etrafındaki alkışçılar ve onlarla çıkar ilişkilerine girmiş kimselerden müteşekkil bir topluluktur.
Paralel safsatasına takılmadan hizmetlerinize devam edin
Siz ‘paralel’ safsatasına takılmadan, ‘terör örgütü’ safsatasına takılmadan hizmetlerinize devam edin. Evet, bunlar safsatadır, dünyayı güldüren şeylerdir. Hukuk karşısında onları mahcup edecek şeylere takılmadan, bildiğiniz doğru yolda, Kitap’a uyan yolda, Sünnet’e uyan yolda, Raşit Halifeler’e uyan yolda bugüne kadar yaptığınız hizmeti devam ettirin ve insanlığın imdadına koşun. Moralinizi hiç bozmayın. Onlar, şom ağızlarıyla Allah’ın yaktığı meşaleyi söndürmek istiyorlar, fakat Allah onu söndürmelerine fırsat vermeyecektir.