Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) Başkanı Prof. Dr. Clemens Fuest, bir kaç sene öncesinin ekonomi mucizesi olarak görülen Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne üyeliğinin giderek zorlaştığını söyledi. ” Bugünün Türkiye’si AB üyesi olamaz” diyen CEPS ekonomisti Daniel Gros ise ”2000 yılının Türkiye’si veya yeni Türkiye üye olabilirdi. Bugünün Türkiye’sinin sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarak da gerçekçi bir perspektifi yok. ” dedi.
Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), İstanbul Politikalar Merkezi ile geçtiğimiz günlerde ‘Türkiye, Almanya ve Avrupa’ konusu üzerine ortaklaşa panel düzeledi.
Panele konuşmacı olarak Ifo Başkanı Prof. Dr. Clemens Fuest’in yanı sıra İstanbul Politikalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fuat Keyman, Bosch Türkiye ve Ortadoğu CEO’su Steven Young, TÜSİAD Almanya Başkanı ve Siemens Türkiye Başkanı ve CEO’su Hüseyin Geliş ve Avrupa Politikalar Çalışmalar Merkezi (CEPS) Kıdemli Ekonomisti Daniel Gros katıldı.
Günümüzde sadece bir değil bir kaç Türkiye’nin olduğunu belirten Ifo Başkanı Fuest, “Burada ekonomik olarak büyüyen modern Türkiye var. Bir kaç sene önce Türkiye’de yaşanan gelişmeler bir iktisadi mücize olarak görülüyordu.
Birçok insan bu büyümeyi hızlı büyüyen ve modern bir şehir olan İstanbul’a bağlıyordu. Orta Avrupa’da bu Türkiye ile ilgili olumlu algıdır. Ancak burada arkada başka bir Türkiye daha var. 20 sene öncesine göre bugün siyasetle dini karıştırma eğilimi gösteren bir Türkiye var.
Protesto etme hakkının artık güvenli olmadığı bir Türkiye var. Ve bir liderin seçimi kaybetmesiyle Kürt’lere karşı savaş başlattığı bir Türkiye var. Hükümeti mizahi klipten dolayı şikayet eden bir Türkiye var. Bu ciddi bir durum. Çünkü, bu durum Türkiye’yi İran’a benzetiyor.” dedi.
Bunun AB ile Türkiye’nin ilişki süreci için büyük bir felaket olduğunu söyleyen Fuest, Türkiye’nin AB’ye olan üyelik sürecinin giderek daha da zorlaştığını altını çizdi. 10 veya 15 sene önce Türkiye’nin AB üyeliğinin daha inandırıcı olduğunu dile getiren Fuest, “Son zamanlarda, Türkiye’deki ekonomik büyüme sarsılmaya başladı.
Tabii ki, Türkiye’nin bazı Euro Bölgesi’ndeki krizle boğuşan ülkelere kıyasla daha rekabetçil bir ekonomisinin olduğu fikri var. Buna rağmen Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği fikrini satmak çok zor olacak. ” ifadelerini kullandı.
AB ülkelerinin çoğunun Türkiye ile üyelik konusunda yeni başlıklar açılmasına karşı olmadığını ifade eden CEPS ekonomisti Daniel Gros ise “Çünkü herkes bununla bir yere varılamayacağını biliyor. Bugünün Türkiye’si AB üyesi olamaz. 2000 yılının Türkiye’si veya yeni Türkiye üye olabilirdi.
Bugünün Türkiye’sinin sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarakta gerçekçi bir perspektifi yok. Bu durum sadece Türkiye’de olan gelişmelerle değişebilir.” dedi.
‘Sadece Türkiye’ye odaklanmak ve eleştirmek yanlıştır’
AB üyeliği görüşmelerini başlattıktan sonra Türkiye’nin reformları uygulamada başarılı olduğunu belirten İstanbul Politikalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fuat Keyman, Türkiye’nin son senelerde demokratik ve siyasi reformlardan, kapsayıcı büyüme ve refahtan, ekonomik ilerleme ve modernleşmeden uzaklaştığını altını çizdi.
“Bizim gerileme yaşadığımız alanlara baktığımız zaman, Türkiye-AB ilişkisi zayıfladı. Türkiye-AB ilişkisinde yavaşlama yaşadıkça, AB ayağında daha fazla zayıflama gördük.” diyen Keyman, bu durumda sadece Türkiye’ye odaklanmanın ve eleştirmenin yanlış olacağını kaydetti.
2008 yılında yaşanan küresel mali krizin etkisinin de olduğunu belirten Keyman, “2008 yılı sonrası AB üye ülkelerine baktığımız zaman, ekonomi ve demokrasi arasında dengesizlik görüyoruz. Ülkelerin daha fazla ekonomiye odaklandığını ve demokrasiden uzaklaştığını görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
PROGRAMIN TAMAMINI ASAĞIDAKİ LİNKTEN İZLEYEBİLİRSİNİZ:
http://mediathek.cesifo-group.de/player/macros/cesifo/mediathek?content=6691358&idx=1&category=2495643657
Panele konuşmacı olarak Ifo Başkanı Prof. Dr. Clemens Fuest’in yanı sıra İstanbul Politikalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fuat Keyman, Bosch Türkiye ve Ortadoğu CEO’su Steven Young, TÜSİAD Almanya Başkanı ve Siemens Türkiye Başkanı ve CEO’su Hüseyin Geliş ve Avrupa Politikalar Çalışmalar Merkezi (CEPS) Kıdemli Ekonomisti Daniel Gros katıldı.
Günümüzde sadece bir değil bir kaç Türkiye’nin olduğunu belirten Ifo Başkanı Fuest, “Burada ekonomik olarak büyüyen modern Türkiye var. Bir kaç sene önce Türkiye’de yaşanan gelişmeler bir iktisadi mücize olarak görülüyordu.
Birçok insan bu büyümeyi hızlı büyüyen ve modern bir şehir olan İstanbul’a bağlıyordu. Orta Avrupa’da bu Türkiye ile ilgili olumlu algıdır. Ancak burada arkada başka bir Türkiye daha var. 20 sene öncesine göre bugün siyasetle dini karıştırma eğilimi gösteren bir Türkiye var.
Protesto etme hakkının artık güvenli olmadığı bir Türkiye var. Ve bir liderin seçimi kaybetmesiyle Kürt’lere karşı savaş başlattığı bir Türkiye var. Hükümeti mizahi klipten dolayı şikayet eden bir Türkiye var. Bu ciddi bir durum. Çünkü, bu durum Türkiye’yi İran’a benzetiyor.” dedi.
Bunun AB ile Türkiye’nin ilişki süreci için büyük bir felaket olduğunu söyleyen Fuest, Türkiye’nin AB’ye olan üyelik sürecinin giderek daha da zorlaştığını altını çizdi. 10 veya 15 sene önce Türkiye’nin AB üyeliğinin daha inandırıcı olduğunu dile getiren Fuest, “Son zamanlarda, Türkiye’deki ekonomik büyüme sarsılmaya başladı.
Tabii ki, Türkiye’nin bazı Euro Bölgesi’ndeki krizle boğuşan ülkelere kıyasla daha rekabetçil bir ekonomisinin olduğu fikri var. Buna rağmen Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği fikrini satmak çok zor olacak. ” ifadelerini kullandı.
AB ülkelerinin çoğunun Türkiye ile üyelik konusunda yeni başlıklar açılmasına karşı olmadığını ifade eden CEPS ekonomisti Daniel Gros ise “Çünkü herkes bununla bir yere varılamayacağını biliyor. Bugünün Türkiye’si AB üyesi olamaz. 2000 yılının Türkiye’si veya yeni Türkiye üye olabilirdi.
Bugünün Türkiye’sinin sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarakta gerçekçi bir perspektifi yok. Bu durum sadece Türkiye’de olan gelişmelerle değişebilir.” dedi.
‘Sadece Türkiye’ye odaklanmak ve eleştirmek yanlıştır’
AB üyeliği görüşmelerini başlattıktan sonra Türkiye’nin reformları uygulamada başarılı olduğunu belirten İstanbul Politikalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fuat Keyman, Türkiye’nin son senelerde demokratik ve siyasi reformlardan, kapsayıcı büyüme ve refahtan, ekonomik ilerleme ve modernleşmeden uzaklaştığını altını çizdi.
“Bizim gerileme yaşadığımız alanlara baktığımız zaman, Türkiye-AB ilişkisi zayıfladı. Türkiye-AB ilişkisinde yavaşlama yaşadıkça, AB ayağında daha fazla zayıflama gördük.” diyen Keyman, bu durumda sadece Türkiye’ye odaklanmanın ve eleştirmenin yanlış olacağını kaydetti.
2008 yılında yaşanan küresel mali krizin etkisinin de olduğunu belirten Keyman, “2008 yılı sonrası AB üye ülkelerine baktığımız zaman, ekonomi ve demokrasi arasında dengesizlik görüyoruz. Ülkelerin daha fazla ekonomiye odaklandığını ve demokrasiden uzaklaştığını görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
PROGRAMIN TAMAMINI ASAĞIDAKİ LİNKTEN İZLEYEBİLİRSİNİZ:
http://mediathek.cesifo-group.de/player/macros/cesifo/mediathek?content=6691358&idx=1&category=2495643657