Meriç Faciasının tek Kurtulanı Fatih Yaşar, O Anları Anlattı: Battıktan Sonra tek Bir Ses Duymadım

Meriç nehrinden lastik botla Yunanistan’a geçmeye çalışırlarken alabora olan bottan sağ kurtulan tek kişi Fatih Yaşar, “Battıktan sonra tek ses duymadım.Ölüyorum sandım, elime bir dal parçası geldi ve tutundum. Kıyıya zorlukla çıkabildim.” dedi.
Yunanistan’a çıkabilen Yaşar polis gözetiminden çıktıktan sonra Euronews kanalına konuştu.
Bindikleri lastik botun alabora olması sonucu Meriç’in soğuk ve kabarık suyuna düşen 8 kişiden üçünün cesedi AFAD ekiplerince bulundu, kayıp 4 kişiyi arama çalışmaları ise devam ediyor.
Bota 4 kişilik Abdurrezzak ailesi ile 3 kişilik Doğan ailesinin yanı sıra ailesini ve çocuklarını geride bırakıp Türkiye’den çıkmaya mecbur kaldığını söyleyen Fatih Yaşar biniyor. Ancak, 13 Şubat sabah beş sıralarında çıktıkları yolda yoğun yağış ve kabaran su seviyesi sonucu bot alabora oluyor. Meriç’in soğuk sularına düşen 8 kişiden boğulan 11 yaşındaki Abdulkadir Enes Abdurrezzak, iki buçuk yaşındaki İbrahim Selim Doğan ve 37 yaşındaki Ayşe Abdurrezzak’ın cesetlerine ulaşıldı. Cenazeler yakınlarına teslim edilirken, sağ kurtulan tek kişi Fatih Yaşar yaşadıkları kabus dolu dakikaları şöyle anlattı.

“BOT YETERİNCE BÜYÜK DEĞİLDİ, İKİ KEREDE GEÇELİM DEDİK DİNLEMEDİLER”
“Bot hepimizi taşıyamaya yetecek kadar büyük değildi. Kaçakçılara iki kerede geçelim diye ısrarcı olduk ancak adamlar endişelerimizi dinlemedi.”
Su seviyesinin çok yüksek ve debisinin hızlı olduğunu söyleyen Yaşar botun sürekli dönerek gittiğini aktardı.
“SU ÇOK SOĞUKTU ÖYLE Kİ KİMSE SES ÇIKARAMADI”
“Bir ağaç parçasına çarptık ve bot yalpalamaya başladı.İkinci kez bir başka ağaç parçasına çarpınca bot devrildi. Su çok soğuktu öyle ki kimse ses çıkaramadı.Battıktan sonra tek bir ses duymadım.Tam öleceğimi sandığım zaman elime bir dal parçası tutuştu.Zorlukla kıyıya çıkmayı başarabildim.”
Tüm eşyalarını batan botla kaybeden Yaşar, ıslak elbiselerle beş saat boyunca yürüdükten sonra Yunan polisi ile karşılaşıyor. Polis, Yaşar’ı mülteci kampına yerleştiriyor. Yaşar şimdi Atina’da bir arkadaşının yanında kalıyor.
Abdurrezzak ailesinin yakın arkadaşları ailenin tüm fertlerinin; baba Uğur Abdurrezzak, anne Ayşe Abdurrezzak ile oğulları 11 yaşındaki Abdulkadir Enes ile 3 yaşındaki Halil Münir’in botta olduğunu söylüyor. Kayıp baba Uğur ve 3 yaşındaki Halil Münir ile botta bulunan Doğan ailesinden Fahrettin Doğan ve Ayşe Doğan’ı arama çalışmaları devam ediyor.
Uğur ve Ayşe Abdurrezzak KHK ile işlerinden olmuş öğretmenler. Uğur Abdurrezzak, “terörist” suçlaması ile 11 ay cezaevinde tutulduktan sonra Ocak ayında şartlı tahliye olmasının ardından eşi hakkında da benzer suçlamalar olmasından dolayı ailecek Türkiye’yi terk etme kararı veriyor.
Doğan ailesi de benzer sebeplerden ötürü Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan ailelerden biri.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Gülen cemaatine yönelik başlatılan işten atmalar, mal varlıklarına el koyma ve “terör örgütü üyeliği ile suçlama” soruşturmaları sonucu 50 binden fazla kişi hapse atıldı, 150 binden fazla eğitimci, gazeteci, hakim, asker, polis, kamu çalışanı işinden atıldı. Hükümet Gülen cemaatini darbe yapmakla suçlarken, Fethullah Gülen ve cemaati bunu kesin bir dille reddediyor, yapılanları “cadı avı” olarak görüyor.