Haberlerinden Dolayı Yargılanan Gazeteciler Hakim Karşısında

Hizmet Hareketi’nin ‘medya yapılanması’na üye oldukları iddiasıyla 29 gazetecimin yargılanmasına 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Ekim ayındaki son duruşmada Atilla Taş, Davud Aydın ve Murat Aksoy tahliye edilmişti. Davada son duruşma 4 Aralık’ta yapılmıştı. O duruşmada tanık beyanları gerekçe gösterilerek tutukluluğa devam kararı çıkmıştı.
Davada mevcut durumda tutuklu sanıklar şöyle;  Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Cuma Ulus, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız.
Duruşmalar devam ederken serbest bırakılan gazeteciler ise Ali Akkuş, Atilla Taş, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Davut Aydın, Murat Aksoy oldu. Tutuksuz yargılanan Muhterem Tanık ile birlikte Bülent Ceyhan ve Said Sefa için haklarında yakalama kararı bulunuyor.
İşte duruşmada yaşananlar;
13:30-Duruşmaya bir saat öğlen arası verildi.
13:15- Tutuklu gazeteci Cuma Ulus, “Kendim teslim oldum. Pasaportumu yenilemedim. Kaçacak yerim yok. TGS, TGC ve Basın Konseyi üyesiyim. Sadece gazeteciyim ve beraatimi istiyorum.” dedi.
12:55-Tutuklu gazeteci Bayram Kaya konuşuyor: “El konulan bilgisayar Yeni Hayat gazetesine aittir. Internet üzerinden izlendiği tespit edilen videoyla alakam yoktur.2012 yılından beri aynı telefonu kullanıyorum. ByLock kullandığıma ilişkin hiçbir bilgi ya da içerik tespit edilmedi. İddia edilen programları kesinlikle kurmadım ve kullanmadım. Beyanlarımın doğrulanması amacıyla gerekli araştırmanın yapılmasını talep ediyorum.19 aydır sadece ben değil, eşim ve kızım da tutuklu. Aile düzenimize geri dönmemiz için tahliyemi talep ediyorum.”
12:30- Tutuklu gazeteci Büşra Erdal savunmasını yapıyor. Erdal, “Cemaati tanımadığımı asla söylemedim. 2002’de Zaman’da çalışmaya başladım. İşimi yaptım, başka hiçbir hiyerarşiye dahil olmadım. Bilirkişi mesajlarda “abi” ve “abla” kelimelerini aratmış. Çalıştığım kişiler dışında kimseye “abi” demedim. Haber müdürüme “abi” diyorum mesela. Zaman’da cemaat gömleği giymedim. Bu mahkemede de F… gömleği giymeyeceğim. Bunu reddediyorum.”
“Gazetecilik dışında hiçbir şey yapmadım. Zaman gazetesinde çalıştım, hiçbir suç ilişkisine girmedim. Bu adliyede yıllarca gazetecilik yaptım. Beni tutuklayan hâkim Twitter’da beni takip ediyordu. Bilseydim ben de onu takip ederdim.”
12:10-Tutuklu gazeteci Halil İbrahim Balta, “Gözaltına alınanlar arasında benimle ilgisi olmayan İbrahim Balta isimli birisi var. Ona ait materyaller de iddianamede benimmiş gibi yer alıyor. Bilirkişi raporuyla bu bir kez daha ortaya çıktığı için kayda geçmesini istiyorum.” dedi.
Balta raporda evinde bulunduğu belirtilen Türkçe Olimpiyatları tanıtım CD’leri ve Sızıntı dergisinin CD’leri hakkında konuşuyor.Balta: “O dönemler bu yayınlar yasaklı değildi. Geriye dönük bunlar suç sayılacaksa o zaman Cumhurbaşkanı’ndan Perinçek’e herkesin yargılanması gerekir. 7 Aralık’ta kapalı diye açık safra kesesi ameliyatı oldum. Mahkum koğuşunda 4-5 gün kaldım. Refakatçi yok, iyileşemedim. Ameliyattan sonra mide kanaması geçirdim, tekrar ameliyata aldılar. Burada uygun beslenmem mümkün değil.” dedi.
12:00-Oğuz Usluer hakkındaki ByLock iddiasının ezan vakti uygulamasından kaynaklandığını söyleyerek suçlamanın düşürülmesini istedi.
11:50-Sanıkların rapora ilişkin beyanatları devam ediyor. Seyid Kılıç raporda aleyhine bir unsur bulunmadığını belirterek tahliyesini istedi.
Tutuklu yargılanan Gökçe Fırat Çulhaoğlu: “Fethullah Gülen ile ilgili ilk uyarıları yapanın Türk Solu olduğunu bizzat içişleri bakanı söyledi. Takdirinize sunarım” dedi.
Tutuklu sanık Cemal Azmi Kalyoncu dijital materyal incelemesi sonucu hazırlanan raporla ilgili konuşuyor: “Rapor suçsuzluğumu sabit kılmıştır.” Kalyoncu el konulan dijital cihazlarının kızının kullanabilmesi için iade edilmesini istedi.
11:40-Tutuksuz yargılanan gazeteci Cihan Acar mahkemeye ulaşan dijital raporla ilgili açıklamalarda bulunuyor. Acar, “Word belgesinde sadece 300-400 vuruşluk bir biyografi var. Aynı bilgisayarda 200 binin üzerinde fotoğraf, 10 binin üzerinde belge vardı. Bulabildikleri sadece bu.” dedi.
11:30-İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmada izleyiciler içeri alındı. Duruşma başladı.