Zarrab Davası.. Savcı Delillere ‘Gülen Komplosu’ Diyen Avukatlarla Dalga Geçti: “Olaylar Okyanusun Ötesinde, Ayakkabı Kutularının Nakit Parayla Doldurulduğu Türkiye’de Oldu”

ADEM YAVUZ ARSLAN | NEW YORK

Reza Zarrab’ın tanık olduğu ve Halkbank Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın tek tutuklu sanık olduğu ABD’deki davanın 16. günü başlıyor. İran ambargosunun delinmesi iddiası ile New York’ta devam eden mahkemenin Cuma sabahı başlayan 14. gün oturumunda Hakan Atilla tanık küsrüsüne çıkmıştı. Dün Atilla’nın tanık kürsüsünde ifade süreci devam ederken bitime yakın Savcılık tarafından çapraz sorgusu başlamıştı. Çapraz sorgu bugün de devam edecek. Duruşmanın bu hafta bitmesi bekleniyor.
Bugünkü duruşmada savcı çapraz sorgu sırasında Atilla’ya şunu sordu;
Savcı: İran hükümetine altın satılmasının yasa dışı olduğunu biliyordunuz, değil mi?
Atilla: Evet, biliyorduk.
Savcı: İran Merkez Bankası’nın İran hükümetinin bir parçası olduğunu biliyorsun değil mi?
Atilla: Sanırım öyle.
Savcı: Dolayısıyla, ödeme talimatının kim için yazıldığının bankaları için önemli olduğunu biliyorsunuz?
Atilla: Tabii ki bu önemli ve gönderici ile alıcı kontrol edilmeli.
‘Bu dava yalanlarla ilgili”
Savcılık duruşmada Hakan Atilla’yla ilgili son sözlerini söyledi.
Savcı Lockhard’ın konuşması şöyle: Bu dava, yalanlarla ilgili. Bu, Atilla’nın yaptırımları delme yönündeki milyonlarca dolarlık bir planın üzerini örtmek için söylediği yalanlarla ilgili. Atilla’nın tasarladığı yöntemin mimarisini destekleyen yalanlar..”
Savcı, Atilla’nın avukatlarının kanıtları ‘Gülenci kamplo’ olarak tasvir etmesiyle dalga geçti
Duruşmada avukatların ardından söz alan Sidhardha Kamaraju, Atilla’yı ‘iş bitirici’ olarak niteledi, ABD’ye neden geldiği konusunda da “Hapse atılamayacak kadar önemli olduğunu düşünüyordu” dedi. Savcı, “Reza Zarrab sistemdi, Hakan Atilla da yöntemdi” dedi; yaptırımların delinmesi konusunda Zarrab’ın yerine bir başkasının geçebileceğini ama Atilla’nın vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
Kamaraju, savunma avukatlarının kanıtları ‘Gülenci komplo’ olarak tasvir etmesiyle dalga geçti; bu savunma taktiğinin son özetlerde avukatlar tarafından dillendirilmediğine dikkat çekti.
Savcı, Zarrab’ın Atilla’ya daha fazla suçlama yöneltebileceğini, ona rüşvet verdiğini iddia edebileceğini ama bunu yapmadığını söyledi; “Bu olaylar bir okyanusun ötesinde, ayakkabı kutularının nakit parayla doldurulduğu Türkiye’de oldu” dedi.
Oturum sona erdi.
***
Dünkü duruşma sırasında Hakan Atilla tanık olarak ifade verirken Trump tarafından görevinden alınan duruşmanın eski başsavcısı Preet Bharara, salonuna girmişti. Bharara bir süre davanın tek tutuklu sanığı olanAtilla’nın kürsüde vermekte olduğu ifadeyi dinledi. Ardından da kendisini fark eden Türk basın mensuplarının sorularına çok kısa cevaplar vermişti.
Bharara, ABD Başkanı Donald Trump tarafından New York Güney Bölge Federal Savcılığı görevinden alındıktan sonra “İlk kez binaya ve mahkeme salonuna geldiğini” söyledi.
“Neden geldiniz” sorusuna ise, “Bir uğrayıp bakmak istedim” cevabını verdi.
Türkiye’de AKP ve yandaşların kendisinden sonra, davayı devralan yardımcısı, Savcı vekili Joon Kim’i de hedef alan açıklamalar yaptıklarını, Türk mahkemelerinin Joon Kim hakkında soruşturma başlattığının hatırlatılması üzerine ise Bharara, “Bu konuda yorum yok” dedi. Ardından mahkemenin güvenlik görevlileri Bharara’yı Türk basın mensuplarının yanından alarak, savcıların durduğu bölüme götürdüler ve duruşma salonunu da boşaltmışlardı.


Atilla: İran hükümetine altın satışının yasa dışı olduğunu biliyorduk

ABD’de görülen İran’a yönelik yaptırımların delinmesiyle ilgili olarak eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davanın bugünkü duruşması başladı.
Savcı David Denton, Atilla’ya İran’a altın ticaretiyle ilgili sorular yöneltmeye başladı.
Savcı: İran hükümetine altın satılmasının yasa dışı olduğunu biliyordunuz, değil mi?
Atilla: Evet, biliyorduk.
Savcı: İran Merkez Bankası’nın İran hükümetinin bir parçası olduğunu biliyorsun değil mi?
Atilla: Sanırım öyle.
Savcı: Dolayısıyla, ödeme talimatının kim için yazıldığının bankaları için önemli olduğunu biliyorsunuz?
Atilla: Tabii ki bu önemli ve gönderici ile alıcı kontrol edilmeli.
Savcı Denton, Atilla’ya kendisine ve Halkbank yetkilisi Levent Balkan’a gönderilen bir e-mail’ı gösteriyor. Mail bilgi amaçlı eski banka genel müdürü Süleyman Aslan’a da gönderilmiş; konu, altın ticareti.
Atilla, Amerikalı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi ile Hazine Bakanlığı yetkililerinin kendisini uyarmadığını söylemişti. Savcı Denton, Atilla’nın bu sözlerini sorguluyor.
Davayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld’in yorumu: Denton’un tonu giderek saldırgan hale geliyor.
Atilla’ya gönderilen e-mail’da, İran’ın acılarının Türkiye için bir nimet haline geldiğinden söz eden bir haber var. Atilla, bu haberin yanlış bilgi verdiğini, ancak Türkiye’nin borcu azalsaydı bu haberin doğru olacağını söylüyor.
Savcı, Atilla’ya Zarrab’a ait Safir isimli şirketi sordu. Ardından gösterilen bir listede, Zarrab’ın iki şirketinin bir milyar eurodan daja yüksek mikatrda altın sattığı görülüyor.
Savcı, Atilla’ya Zarrab’la bir konuşmasını soruyor.
Savcı, Atilla’ya Barselona’da olduğu sırada gönderilen bir e-mail’ı sordu; cep telefonu üzerinden e-mail’ı alıp almadığını sordu. Atilla ‘evet’ cevabını verdi.
Atilla’ya Szubin’in “Atilla’yı kenara çekerek uyardım” iddiası soruluyor.
Soru: Bugün bu konuşmanın hiç bir zaman yapılmadığını belirttiniz mi?
Cevap: Kesinlikle durum bu.
Atilla “Böyle bir konuşma yapılmış olsaydı, o işlemleri durdururduk” dedi.
Atilla, “Szubin’in böyle bir endişesi olsaydı Szubin’in Halkbank’ın 2016’da bu tür işlemler yapmasına izin vermeyeceğini” söyledi.
Atilla: Aslan ve Zarrab gözaltına alındıktan sonra Halkbank da bir soruşturma yürüttü
Savcı Denton, Atilla’ya Süleyman Aslan ve Rıza Zarrab Türkiye’de gözaltına alındıktan sonra Halkbank’ın bir soruşturma açıp açmadığını sordu.
Bu soruya ‘Evet’ yanıtını veren Atilla, soruşturma sırasında süreçlerin ele alındığını belirterek ‘iki farklı konu’nun söz konusu olduğunu söyledi.
Denetimi gerçekleştirenlerin olumsuz bir noktaya rastlamaması yüzünden durumun raporlanmadığını sözlerine ekledi.
Atilla BDDK’nın da (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) bir soruşturma yürüttüğünü ancak buna dair bir şey hatırlamadığını belirtti.
Atilla, “Hiç kimse beni yapmak istemediğim bir şeyi yapmaya zorlayamaz” dedi.
Savcının çapraz sorgusu sona erdi.
Atilla, son bir defa kendi avukatı Cathy Fleming’in sorularını yanıtlıyor.
Duruşmaya öğle arası verildi.
‘Bu dava Atilla’nın yalanlarla ilgili”

Savcılık, son sözlerini söylüyor.
Savcı Lockhard’ın konuşması şöyle: Bu dava, yalanlarla ilgili. Bu, Atilla’nın yaptırımları delme yönündeki milyonlarca dolarlık bir planın üzerini örtmek için söylediği yalanlarla ilgili. Atilla’nın tasarladığı yöntemin mimarisini destekleyen yalanlar..”
Savcı, Atilla’nın hayali gıda ticareti, altın ticareti ve Halkbank hakkında yalan söylediğini savundu. Savcı Lockhard Atilla’nın ifadesi boyunca da yalan söylediğini öne sürdü.
Lockhard, “Atilla’nın ifadesi sırasındaki yalanların bazılarının küçük, bazılarının ortalama, bazılarının ise palavra olduğunu” öne sürdü
Zarrab’ın cezaevinde amcasıyla arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları kanıt olarak kabul edilmeyecek
Reza Zarrab’ın cezaevinde amcasıyla yaptığı ve cezasını hafifletmek için yalan söyleyebileceğini ima ettiği belirtilen ses kayıtları kanıt olarak kabul edilmeyecek.
Duruşmaları salondan izleyen gazeteci Pete Brush, yargıç Berman’ın ses kaydının jüriye dinletilmesine izin vermeyeceğini duyurdu. Brush bu haberi Atilla’nın savunma ekibine dayandırdı; yargıç kararının henüz resmen açıklanmadığını belirtti.
Savcı Lockhard, Atilla’nın Amerikalı yetkililerle yaptığı görüşmeler hakkında yalan söylediğini ifade ediyor.
Savcı Lockhard, Zarrab’ın ifadelerinden yola çıkarak İran yaptırımlarının nasıl delindiğini kronolojik olarak jüri için özetlerken, Atilla’nın yalan söylediğini vurgusunu yapmaya devam ediyor.
Savcı Lockhard, Atilla’nın yalan söylediği tezi için Zarrab’ın ifadesi sırasında dinletilen bir ses kaydını gösteriyor. Zarrab bu ses kaydında, hayali gıda ticareti belgelerinde hata yaptıklarından söz ettiğini anlatmıştı. Buna göre, Zarrab’ı Dubai’de buğday yetişmediği konusunda Atilla uyarıyordu.
Savcı: Bilmediğine inanmak imkansız 
Savcı Lockhard, Atilla’yı yaptırımların delindiğini kasten gözardı etmekle suçladı, jüriye şu sözlerle hitap etti:
“Gördüğünüz kanıtlara ve duyduğunuz ifadelere dayanarak, Atilla’nın bu bankada neler yaşandığı konusunda herhangi bir şüphesi olduğuna inanmak imkânsız.”
Savcı Lockhard, Atilla’nın birçok konuda ‘ton değiştirdiğini’ belirterek, “Tutuklanmasından önce önemli bir adamdı. Bu davada size önemli olmadığını anlatmaya çalıştı. Size, tali olduğunu anlatmaya çalıştı” dedi.
Savcı Lockhard: “Bütün bu zaman boyunca müdahil olan, her bir adımda orada olan kişi Hakan Atilla’ydı. Yaptırımları ihlal etmek için başkalarıyla birlikte çalıştı” ifadesini kullandı.
Atilla’nın avukatları sözü aldı; adete 717 Aralık Rüşvet Operasyonları gerçekti’ diyor ama Atilla
Avukat Victor Rocco sözlerine, “Bu bir Reza Zarrab şovu oldu” diyerek başladı.
Rocco, ‘Zarrab’ın suç içeren devasa faaliyetlerinin, üç kıtada arkasında yalanlar ve yolsuzluk izleri bıraktığını, kendisinin bu arada şahsi servet edindiğini’ söyledi.
Atilla’nın avukatı Rocco, “İran’ın ABD’ye karşı ekonomik cihadına katılan bu usta suçlu şimdi Amerikan hükümeti tarafından kucaklanıyor ve bir başka kişiyi suçluyor” dedi.
Avukat , Hakan Atilla’nın ‘suçsuz bir piyon’ olduğunu söyleyip “Bu dava bir Amerikan mahkemesine değil, Alacakaranlık Kuşağı’na ait” yorumunu yaptı.
Atilla’nın avukatları Süleyman Aslan’ı suçluyor: Zarrab tarafından satın alındı

Atilla’nın avukatları Cathy-Fleming ve Victor-Rocco
Rocco, savcılığın ‘Atilla’nın ekonomik cihadın mimarı olduğu’ tezini kanıtlayamadığını söyledi. Savcının “İran’ın askerlere değil, bir bankacıya ihtiyacı vardı” sözünü hatırlatan avukat, “Kanıtlar İran’ın bir bankacıya ihtiyacı olduğunu ortaya koydu ve o bankacı Süleyman Aslan’dı” dedi.
Zarrab’ın felsefesini “Benimle değilsen seni satın alırım. Etrafından dolanırım, üzerinden geçerim, patronuna giderim” sözleriyle açıklayan Rocco, Zarrab’ın ‘Süleyman Aslan’ı satın aldığını’ söyledi
Atilla’nın avukatı, Reza Zarrab’ın eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’la ilişkisi hakkında “Reza Zarrab kime gidiyordu? Satın aldığı adama gidiyordu. Doğrudan Süleyman Aslan’a gidiyordu” dedi.
Rocco, “Sürekli kime gidiyordu? Durmaksızın kime gidiyordu? Gecikmeden kime gidiyordu? İki genç sevgili gibiydiler” diye konuştu.
Avukat Rocco Zarrab için ‘rüşvetin Bernie Madoff’u’ benzetmesi yaptı. Madoff, ABD’de tarihinin en büyük dolandırıcılığına imza atan, 150 yıl hapis cezasına çarptırılan eski bir borsacı.
Rocco jüriye, karar verirken en ufak bir şüphelerinin olmaması gerektiğini söyledi.
Avukat ardından, Atilla’nın savcılığın sorularına yanıt vermeyi kabul ederek masumiyetini tüm dünyaya kanıtlamak istediğini, ABD’ye soruşturmadan haberdar olmasına rağmen gitmesinin de suçsuzluğunun kanıtı olduğunu söyledi.
“”Bunlar masum bir adamın davranışları” diyen Rocco, Atilla’nın tutuklanması sonrası sorgu görüntülerinde de ‘sakin, rahat ve kendinde’ göründüğüne dikkat çekti.Rocco müvekkilinin Zarrab’ın bir iddiasının aksine o sırada Barselona’da olduğuna, FBI’ın ‘Hakanları karıştırdığına’ vurgu yapıyor.
Savunma avukatı Rocco, geçen hafta ifadelerinde Atilla’yı suçlayan Amerikalı yetkililerin iddialarını çürütmeye çalışıyor. Avukat, yetkililerin söyledikleri gibi Atilla’yı yaptırımların delinmesi konusunda uyarmaları halinde bu durumun resmi belgelere girmiş olması gerektiğini söylüyor.
Avukat Rocco: “Hakan Atilla niçin 22 yıllık kariyerini çöpe atsın? Atilla’nın, iddia edilen şeyleri yapmaktaki gerekçesi nedir?” Rocco jüriden, tüm kanıtları en küçük detayına kadar incelemelerini istedi, “Bu kozmik satranç oyununda bir piyon olan Atilla’yı, Türkiye’deki evine, eşine ve oğluna geri gönderin” dedi.
Avukat, ABD’nin 19’uncu yüzyılda önde gelen siyasetçilerinden olan Daniel Webster’ın ünlü “Adalet, bir insanın hayattaki en önemli varlığıdır” sözünü alıntıladı.
Savunma avukatlarının özet konuşmaları bitti; kısa bir ara verildi.
Savcı, Atilla’nın avukatlarının kanıtları ‘Gülenci kamplo’ olarak tasvir etmesiyle dalga geçti
Savcı Sidhardha Kamaraju söz aldı. Kamaraju, Atilla’yı ‘iş bitirici’ olarak niteledi, ABD’ye neden geldiği konusunda da “Hapse atılamayacak kadar önemli olduğunu düşünüyordu” dedi. Savcı, “Reza Zarrab sistemdi, Hakan Atilla da yöntemdi” dedi; yaptırımların delinmesi konusunda Zarrab’ın yerine bir başkasının geçebileceğini ama Atilla’nın vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
Kamaraju, savunma avukatlarının kanıtları ‘Gülenci komplo’ olarak tasvir etmesiyle dalga geçti; bu savunma taktiğinin son özetlerde avukatlar tarafından dillendirilmediğine dikkat çekti.
Savcı, “Hakan Atilla’nın anlattıklarına inanmak, [ifade veren Amerikalı yetkililer] Adam Szubin ile David Cohen’in onu suçlamak için kasten yalancı şahitlik yaptıkları anlamına gelir” dedi.
Savcı, Zarrab’ın Atilla’ya daha fazla suçlama yöneltebileceğini, ona rüşvet verdiğini iddia edebileceğini ama bunu yapmadığını söyledi; “Bu olaylar bir okyanusun ötesinde, ayakkabı kutularının nakit parayla doldurulduğu Türkiye’de oldu” dedi.
Oturum sona erdi.